Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2021/600 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/589 Esas
KARAR NO : 2021/600

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 10.593,94 TL alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın fatura ve cari hesap alacağı olduğunu, tarafların 07.09.2016 tarihli ödeme planını imzalayarak alacak borç ilişkisini belirlediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, alacağın likit olduğunu belirtmiş, takip borçlusunun İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, faturalara konu mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, fatura ve ödeme planından kaynaklı davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —sayılı takip dosyası içeriğine göre; —— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ——– havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür. İİK’nın 67/1. maddesindeki düzenleme gereği hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşıldı.
Başlangıçta mahkememiz ——- Esas numaralı dosyasında görülmekte olan davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvuruluştur. İstanbul BAM. ——- Karar sayılı ilamında “… Davacı iddiasına göre söz konusu belge borç ikrarını içerir belge olduğundan ve davanın esasını etkileyecek nitelikte bulunduğundan belge aslının sunulması için usulünce davacı tarafa kesin süre verilmesi ve belge aslının sunulması halinde belgenin incelenerek belgenin sıhhati, borç ikrarı içerip içermediği, davalı tarafça düzenlenmiş olarak kabul edilip edilmeyeceği değerlendirilerek buna göre davacının iddiasını ispatlayıp ispatlamadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.” şeklinde açıklanan gerekçelerle verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş, yargılamaya mahkememiz —— Esas numaralı dosyası ile devam edilmiştir.
HMK’nun 169 ve devamı maddelerinde düzenlenen düzenlenen isticvap; bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir. Mahkememizin ——- numaralı ara kararı gereği, ödeme planı ve sevk irsaliyelerinin asılları dosyaya sunulmuştur.——— Mahkememizce anılan — imzanın davalı ve çalışanına ait olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılması amacıyla davalı tarafa ihtaratlı isticvap davetiyesi çıkartışmış, davalı belirlenen gün ve saatte duruşma salonuna gelmemiştir. Ödeme planı ile belirlenen borcun ödendiği davalı tarafından iddia ve ispat da olunmamıştır. Bu itibarla, sözleşme ilişkisi ve takibe konu fatura bedelinin ödenmediği hususunun yazılı delil ile ispat edildiğinin kabulü gerekir.
İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu faturalara istinaden ödeme planı düzenlendiği, davalı tarafından herhangi bir ödeme definde bulunulmadığı, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
İstanbul Anadolu—— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
Asıl alacak olan 10.593,94 TL’nin %20’sine tekabül eden 2.118,79 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 723,67 TL karar ve ilam harcından 52,97 TL icra harcı ve 127,95 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 542,75 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- göre hesaplanan —– maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 127,95 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 52,97 TL icra harcı toplamı: 214,42 TL ile 1.416,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta kesin süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.