Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/586 E. 2019/1050 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/586 Esas
KARAR NO : 2019/1050

DAVA : Ticari Şirket (genel kurul kararının iptali)
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememize ait —– esas sayılı dava dosyasının 06/11/2019 tarihli duruşma tutanağı ara kararı gereğince birleşen İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dava dosyasının işbu dosyadan tefrikine/ ayrılmasına karar verilmiş olup; mahkememizden — esasına kaydedilmiş olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 01/04/2009 tarihinde kurulduğunu, davacıların şirketin kuruluşundan bu yana ortak olduklarını, müvekillerinin yokluğunda gerekli çağrı usullerine uyuşmadan toplanan ve müvekkillerinin iradesini yansıtmayan el ürünü olmayan imzaları ve sözde katılımları ile yapılan 14/09/2010 tarihli, 21/02/2011 tarihli, 10/02/2015 tarihli ve 26/03/2015 tarihli ortaklar kurulu toplantılarının ve alınan kararların başından itibaren yoklu ve butlan durumunun belirlenerek geçersiz olarak alınan tüm kararların hükümsüzlüğünün tespitine, 08/03/2010 ve 21/07/2010 tarihlerinde — tarafından yapılan ve bilahare 14/09/2010 tarihinde sözde onaylanan ve devamında da davalılar arasında yapılan her biri eski TTK.520 maddesi hükmüne aykırı olarak tesis edilen tüm hisse devirlerinin butlan nedeniyle ve ayrıca muvazaalı işlemler nedeniyle hükümsüzlüklerinin tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, bu konuyla ilgili olarak davalı … tarafından İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2016/17 esas sayılı davanın açıldığını, her iki davanın benzer nitelikte olup, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceğini belirterek öncelikle dosyanın İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, ———- tarihli ortaklar kurulu toplantılarının ve alınan kararların hükümsüzlüğünün tespiti ile davalılar arasında kanuna aykırı şekilde yapılan hisse devirlerinin hükümsüzlüğünün tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkememize ait 26/12/2018 tarihli duruşma tutanağı (3) nolu ara kararı ile “esas dava ve birleşen dava davacıları vekillerine ayrı ayrı 250,00 TL gider avans depo etmeleri için (2) hafta kesin süre verilmesine; aksi halde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddedileceğinin ihtarına” karar verilmiş olup, taraflara duruşmada ihtarat yapılmıştır.
Mahkememizce 08/05/2019 tarihli duruşmada “ana dava davacısı vekilince gider avansının yatırıldığı, birleşen dava davacıları vekilince mahkememiz ara kararına ve ihtarına rağmen gider avansının yatırılmadığı, dosyada ana davacısı tarafından yatırılan başkaca avans kalmadığı” nın tespit edildiği görülmekle birleşen dosya davacılarının talebi üzerine duruşma tutanağı (3) nolu ara kararı uyarınca “birleşen dosya davacıları vekilinin ücret konusunda araştırma yapabilmesi yönünden talebinin kabulü ile beyanlarını sunmaları için 2 hafta kesin süre verilmesine” karar verilmiş olup, birleşen dosya davacı vekilince taleplerine ve bu talebe istinaden kurulan mahkememiz ara kararına rağmen gider avansının süresinde neden yatırılmadığı yönünde beyan sunulmadığı ve 21/05/2019 tarihinde 250 TL gider avansının yatırılmış olduğu görülmüştür.
Esas dava davacısı vekilince 08/05/2019 tarihli celsedeki beyanında ” biz süresinde ihtara rağmen gider avansı yatırılmadığından birleşen davanın reddini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Esas dava davacısı/ davalı vekilince, birleşen dava davacıları vekilince süresi içinde yatırılmayan gider avansını kabul etmediklerini ve birleşen davanın usulden reddini talep ettiği, belirlenen kesin süre içerisinde birleşen dava davacıları tarafından süresi içinde gider avansının yatırılmamasına ilişkin bir beyan/ mazeret bildirilmediği bu haliyle verilen kesin süre ve ihtara rağmen dava şartına ilişkin eksikliğin giderilmemiş olduğu ve karşı taraf yönünden de bu durumun usuli kazanılmış bir hak teşkil ettiği belirlenmekle HMK.115/2 maddesi gereği işbu davanın usulden reddine; karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalılar ———– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın, taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf/ kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.