Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 E. 2020/756 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/582 Esas
KARAR NO : 2020/756

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi — sayılı dosya ile 91.486,85 TL’lik fatura alacağından kaynaklı takibe davalı tarafça itiraz edildiğinden bahisle takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olup, kötü niyetli olduğunu, itiraz dilekçesinde borçlu vekili, alacaklılara karşı herhangi bir borçları olmadığını ileri sürmüş ise de alacaklı ..— borçlu——- fatura alacağı bulunduğunu, söz konusu faturanın,—- marka aracın satış sözleşmesinden kaynaklandığını, takibe ve davaya konu araç …adına kayıtlı olduğunu, borçlu/ Davalıya 14/12/2018 tarihinde takibe ve davaya konu aracın satışına—– değerinde fatura kesildiğini, —— borçlu ise ——- 10.000,00 TL değerinde EFT yapıldığını, borçlunun elden ödeme yaptığı beyanının, gerçeğe aykırı olup işbu icra takibine itiraz ederek süre kazanma çabası içerisinde olunduğunu belirterek borca yapılan itirazın iptalini, takibin devamını ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında noter huzurunda — tarihinde satıcısının davacı, alıcısının da davalı olduğu, satış bedeli 100.000,00 TL olan araç satış sözleşmesi yapıldığını, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesine dikkat edilecek olursa, ”Satıcı yukarıdaki nitelikleri ve bedeli yazılı aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini aldığını ve aracı teslim ettiğini beyan ve kabule der” ibaresinin yer aldığını, Davacının işbu davayı ikame etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, araç satış bedeli noter huzurunda yapılmış olup davacı tarafın satış bedelini aldığını bizzat ikrar ettiğini, icra takibinde işlemiş faiz kısmına da itirazlarımız mevcuttur. borçlu temerrüde düşürülmeden takip tarihinden önce faiz istenmesi haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın, davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde 1486,85 TL diğer Faiz Alacağı’ altında takip tarihine kadar işlemiş faiz talep ettiğini, TBK madde 117 gereği “Borçlu ancak ve ancak alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” ibaresinin yer aldığını, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın, davalı temerrüde düşürmeden takip tarihinden önce olan bir tarihi baz alarak işlemiz faiz talebinde bulunamayacağını, işbu sebeple de işlemiz faiz kısmına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu ———- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu ——- esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklının davacı , borçlunun davalı olup, ————- bedelli faturaya dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davacı adına kayıtlı ——— tarihinde takibe ve davaya konu aracın satışına ———şubesinden 10.000,00 TL değerinde EFT yaptığı, davalı tarafça araç bedelinin kalan kısmı olan 90.000,00 TLnin elden ödendiği iddiasının bulunduğu, davacının bu iddiayı kabul etmediği anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——- karar sayılı ————Taraflar arasında imzalanan Beşiktaş — Noterliğinin —— yevmiye nolu araç satış sözleşmesi incelendiğinde satış bedelinin 290.000.00 TL olarak belirlendiği satıcının satış sözleşmesinde nitelikleri ve bedeli belirtilen aracı satarak bedelini tamamen aldığına ilişkin beyanının ve imzasının bulunduğu resmi şekilde yapılmış bu satış sözleşmesinin aksinin ancak yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile kanıtlanması gerektiği banka dekontlarının tek başına yeterli olmadığı ayrıca söz konusu dekontta da kalan bakiye alacağına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı yine delil olarak bildirilen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin dosyada da herhangi bir belgenin bulunmadığı ayrıca düzenlenen faturada satış bedelinin 290.000.00 TL olduğunun belirtildiği yine araç satış sözleşmesinde de aracın satışının 290.000,00 TL ye yapıldığının ve bedelin tamamen alındığının davacı tarafça kabul edildiği anlaşılmakla yukarıda yapılan açıklamalar ışığında resmi şekilde yapılan satış sözleşmesine karşı davacı tarafın iddiasını ispatlayacak nitelikte belgeleri dosyaya ibraz edemediği dolayısıyla davasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki Beşiktaş ——. Noterliği’nin 31/05/2016 tarihli araç satış sözleşmesinden; davacıya ait ——- bedelle davalıya satıldığı, bedelinin peşin olarak davacıya ödendiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; ispat yükü davacıda olup, dava konusu——- plakalı otomobilin satıldığı ve bedelinin peşin olarak davacıya ödendiği yazılı olmakla, satım bedelini almadığını arta kalan satış bedeli olduğunu ve bu bedelin de davacıya verilmediği iddialarının senetle ispatı gerekmektedir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde olup somut olayda taraflar arasındaki Beyoğlu —–. Noterliği’nin ——– plakalı otomobilin 100.000,00 TL bedelle davalıya satıldığı, bedelinin peşin olarak davacıya ödendiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Araç satış sözleşmesi incelendiğinde satış bedelinin 100.000.00 TL olarak belirlendiği satıcının satış sözleşmesinde nitelikleri ve bedeli belirtilen aracı satarak bedelini tamamen aldığına ilişkin beyanının ve imzasının bulunduğu resmi şekilde yapılmış bu satış sözleşmesinin aksinin ancak yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile kanıtlanması gerektiği banka dekontlarının tek başına yeterli olmadığı ayrıca söz konusu dekontta da kalan bakiye alacağına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı yine delil olarak bildirilen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin dosyada da herhangi bir belgenin bulunmadığı ayrıca düzenlenen faturada satış bedelinin 100.000.00 TL olduğunun belirtildiği yine araç satış sözleşmesinde de aracın satışının 100.000,00 TL ye yapıldığının ve bedelin tamamen alındığının davacı tarafça kabul edildiği anlaşılmakla yukarıda yapılan açıklamalar ışığında resmi şekilde yapılan satış sözleşmesine karşı davacı tarafın iddiasını ispatlayacak nitelikte belgeleri dosyaya ibraz edemediği anlaşılmakla oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile 10,00 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —–uyarınca hesaplanan 12.641,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.