Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/568 E. 2021/396 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/568 Esas
KARAR NO : 2021/396

DAVA : Ticari Unvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 08/06/2001 tarihinde …——— tescil edildiğini, davalı şirketin ise ————- edildiğini, ticaret unvanını kullanma hakkının yalnızca davacıya ait olduğunu, davacı ile davalının — aynı olduğunu, ——- kısımlarının aynı olduğunu, davalının ticari unvanının yeterince ayırt edici olmadığını, üçüncü kişiler tarafından ayırt edilemediğini belirtmiş, davacı —- unvanına tecavüzün önlenmesine, ….—– terkinine, terkine ilişkin kararın gazetede yayınlanmasına, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davacı markasının geçtiği mal ve ürünlerin toplanmasına, davalının tescil ettirdiği ticari unvanının geçtiği mal ve ürünlerin toplanmasına karar verilmesini; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ——– malzemelerle ilgili faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin —————– olduğunu, davalının farklı bir bölgede faaliyet gösterdiğini, davalının ticari —– markasını kullandığını, davalının ticari dürüstlüğe aykırı bir eyleminin bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 52. maddesine dayalı —– terkinine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı — unvanlarının iltibas oluşturacak kadar benzer olup olmadığı, bu durumun davacı — davalı tarafından ticari —-aykırı olacak biçimde kullanılması anlamına gelip gelmediği, bu itibarla davacı şirketin TTK. M. 52’de kendisine tanınan hakları kullanıp kullanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —— tarihli rapora göre; her iki şirketin ——– gösterdiği, davacının ——–kapasitesinin bulunduğu, davalının ——– gösterseler de ortak müşterilerinin bulunmadığı, davacının —— tarihinde, davalının —– tarihinde sicile tescil ettirdiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen 24/12/2020 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu ——— ulaşılmaya çalışıldığında —- uyarısı ile sitenin açılmadığı,—-sorgulandığında davacıya ait internet —–sitesinin listelendiği, aynı sayfanın yan tarafında davalıya—— —–ürünlerin bulunduğu, —— adının şu an için —– içermeyip pasif olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili —— “müvekkil şirketin unvan değişikliğinin bildirilmesi” konulu beyan dilekçesinde; uyuşmazlığa konu ———— davalı tarafından “—– olarak değiştirildiğini belirtmiştir.
——-kaydı sorgulamasında, davalı şirketin ——-
—-, tacirin ticari işletmesine ilişkin iş ve işlemlerinde kullandığı addır. —– işlevinin, taciri tanıtma ve onu diğer tacirlerden ayırt etme olduğu söylenebilir.
Ticaret unvanı, ana ve ek olmak üzere iki unsurdan meydana gelir. Ana unsur, ticaret unvanının zorunlu unsurudur; ek unsur ise kural olarak zorunlu değildir. Ticaret unvanı ana unsur yanında ek unsur içeriyorsa bir bütün olarak korunur. —- ana unsur, işletme konuları ile birlikte şirketin türünü gösteren —-ağlıdır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 52. maddesinde; “(1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan —- kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili — zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. (2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın ——-da karar verebilir.” hükmü mevcuttur. ——— haklar bu şekilde belirlenmiştir.
İltibas kavramı,—– veya üretilen mal veya hizmetlerin sahip oldukları —- birbirleriyle karıştırılarak ayırt etme işlevlerini doğru şekilde gerçekleştirememeleri tehlikesidir—- tarihli ——
İltibas tehlikesi;————, bir bütün olarak uyandırdığı —- ve durumu, esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan —– seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulun —– Unvan terkini için,—– benzerlik yanında iştigal alanları da aynı veya benzer olması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 52. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ——- edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Yine, TTK’nın 45. maddesi uyarınca, bir ticaret unvanına —– herhangi —– edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır. Davacı ile davalı şirketler —— faaliyet göstermektedir. Her iki şirketin —- ayırt edici unsur ——-ibaresidir. Tarafların iştigal alanlarının aynı olduğu dikkate alındığında, davalı şirketin ticaret unvanına bu ayırt edici unsurun yanına—- olarak aldığı kabul edilen diğer ibarelerin esasen—- ayırt edici– niteliğinde olmayıp, faaliyet konusuyla ilgili ek niteliğinde bulunduğundan ticari unvanın dürüstlüğe aykırı şekilde kullanıldığının kabulü gerekir. Bu itibarla, TTK.’nın 52. maddesi uyarınca —- yasaklanmasına dair hüküm tesis edilmiştir. Öte yandan, dava konusu ticari unvanın —- olarak değiştirildiği ve sicile tescil edildiği, alan adının kullanılmadığı anlaşıldığından terkin talebi yönünden dava konusuz kalmıştır. Tüm dosya kapsamındaki delil durumu ve denetime elverişli bilirkişi raporları uyarınca açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
a)”…—– davalı tarafından —– aykırı biçimde kullanıldığının tespitine, TTK’nın 52. maddesi uyarınca — unvanına tecavüzün yasaklanmasına, ticaret unvanının kullanılması ile oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına,
b)Davalı şirketin —— sicilden terkini, kararın ilanı ve alan adının kaldırılması talebinin konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcından 44,40 TL peşin harcının mahsubuna, bakiye 14,90 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 95,20 TL ile 2.522,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.