Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/540 E. 2022/450 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/540 Esas
KARAR NO: 2022/450
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/08/2019
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında yapılan ticari mal satışı neticesinde doğan ——sayılı icra takibinin başlatıldığını, karşı tarafın yetkiye ve borca itirazı sonucu takibin durdurulmasına sebep olduğu, yetki itirazları taraflarınca kabul edilmiş olup bunun üzerine dosya —— sayılı dosyasında kaydedildiğini, davalı tarafın takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu,” beyan ederek karşı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile, takibin devamına, ihtiyati haciz taleplerinin öncelikle teminatsız, Sayın mahkeme aksi kanaatteyse uygun miktarda teminat ile kabulüne, dava ve takip konusu alacağın likit olmasından bahisle kötü niyetli karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında kısa süreye dayanan ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, iki şirket arasında yapılan ticari ilişkiden kaynaklı davalı şirketin davacıya karşı cari hesap kayıtları, muavin defter kayıtlarına bakıldığında görüleceği hiç bir şekilde borcunun bulunmadığını, dava dilekçesinde söz konusu alacağın likit alacak olduğu ifade edilmiş olsa da taraflar arasında ki cari hesap kayıtlarına ve defterlere bakıldığında uyum sağlanmamış olup davacı alacağını belirli şekilde ispatlayamadığını, dava dilekçesinde borcun dayanağı olarak ——- alacağın varlığından söz edilmiş ise de ekte ayrıntılı olarak sunduğumuz fatura kayıtları ve bu faturanın karşılığı olarak davalı şirketin davacıya karşı ödeme yaptığına ilişkin havale dekontları ve çek bordrolarını karşılaştırıldığında tüm yapılan mal alım satımında karşılığı olan bedelin verildiğini, itirazın iptali davasına konu olan alacak cari hesaptan kaynaklanan alacak olarak gösterilmiş olsa da yukarıda bahsedildiği üzere aynı zamanda ekte sunulan tüm delillere bakıldığında cari hesaptan kaynaklanan bir alacağın olmadığını, söz konusu alacağın cari hesaptan kaynaklandığı gerekçesiyle takip açılmış ve akabinde iş bu dava, davacı tarafından açılmış olsa da —– tarihli —– ihtarname ile davacı, davalı şirkete karşı toplam —– değerinde ‘kur farkı’ adı altında fatura düzenleyip kurdaki değer artışındaki fark oranını faturalandırılıp davalı şirketten ihtarname ile haksız olarak ödenmesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından söz konusu fatura ihtarname ile birlikte tebliğ edilmiş ve süresi içinde taraflarınca — tarihli ——numaralı dilekçesi ile ihtarnameye cevap vererek söz konusu fatura borcunun bulunmadığını belirterek bahsi geçen ——- kur farkına dayalı fatura ve borçlu olmadıklarını gösteren cari hesap kayıtlarını davacıya tebliğ ettiklerini, taraflar arasında kur farkı ödemesi ile ilgili ve ayrıca ———- sözleşmesi yapıldığı hususunda da bir anlaşma bulunmadığını, tüm ödemelerin — üzerinden yapıldığını, davacı şirkete kur farkı borçlarının bulunmadığını” beyan ederek, öncelikle davanın yetki itirazımız yönünden değerlendirilerek dava şartı yokluğundan USULEN REDDİNE, Sayın mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil adına açılan iş bu itirazın iptal davasını ESASTAN REDDİNE, İhtiyati Haciz talebinin REDDİNE, Takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere TAZMİNATA MAHKUM EDİLMESİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —– esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine ——- alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup dosya kapsamında inceleme yapılabilmesi adına——— Nöbetçi —— talimat yazılmış ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmiş akabinde mahkememizce bir mali müşavir bilirkişiye tevdii sağlanmış ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmiş iki ayrı bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ve incelemede davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan —- alacaklı olarak göründüğü ancak bu alacağın kur farkı faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. İşbu fatura—– seri numaralı — bedelli faturadır. Bu kapsamda ————-Karar sayılı ilamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde “…Dava, cari hesap ve kur farkı alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporu incelendiğinde kur farkına esas olan faturalara yönelik ödemelerin bir kısmının çek ile yapıldığı görülmektedir. Çek ile yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği Dairemizce istikrar kazanmış uygulamalardandır. Bu durumda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak çek ile yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye ödemeler yönünden kur farkı hesaplanarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir….” yönündeki yerleşik içtihatlara binaen davacının kur farkı talebini davalıdan talep edemeyeceği anlaşılmıştır. Zira taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine dair bir anlaşma ve taraflar arasında oluşmuş bir teamül bulunmamaktadır.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının ispatlanamadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın İSPATLANAMAMISI NEDENİ İLE REDDİNE;
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.283,92 TL harçtan mahsubu kalan 1.203,22 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 10.573,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davadan önce gidilen arabulucukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretini davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 31/05/2022