Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/533 E. 2020/925 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/533 Esas
KARAR NO : 2020/925

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalıya sattığı ve teslim ettiği mallar karşılığında davalı adına faturalar düzenlediği, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun faize ve borca itiraz, dilekçesiyle icra takibinin durduğu, tarafların tacir olması nedeniyle davacının avans faizi talep etme hakkının olduğu beyan edilerek, itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, İstanbul Anadolu —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu ——esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, takibin 12.454,20 TL asıl alacak ve 350,05 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– yazı cevabına göre; davacı şirketin ———; “Davacının usulüne uygun olarak yasal süresin içinde noter açılış,———- usulüne uygun olarak tutulan ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı tarafından davalı tarafa ——- ———sevk irsaliyesi ile birlikte teslim edildiği, muhteviyata ilişkin faturaların düzenlendiği, faturaların —- ile ilgili ——-yapılan mallan karşılığında faturalar düzenlediği, kısmi yapılan ödemeden sonra 06.08.2018 icra takip tarihini itibariyle 12.454.20 TL. alacağı bulunduğu, Davalı ….—- ticari defter ve kayıtlarının 22.06.2020 tarihinde incelenmek üzere ihtarlı davetiye 07.02.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, Davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu faturalar (aylık bazda KDV hariç 5.000 TL ve aşanlar) bildirilmesine rağmen davalı tarafından——- davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, takibe konu faturaların ödenmesine ilişkin TBK.nın temerrüde ilişkin 117 Mad. Hükümlerine güre davalıya icra takibinden önce gönderilen ve davalıya tebliğ edilen herhangi bir ihtarname bulunmamakladır. Ancak 6102 sayılı T.T.K.mun 1530. Maddesi uyarınca işlemiş faiz, talebinin hukuki değerlendirme ve takdirinin mahkemeye ait olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir (Yargıtay——- yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle12.454,20 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK. 221. maddesi gereği—- formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay —— tarihli ——- tutarlı fatura hariç —– bildirildiği, bu halde davalının —- formlarının aksini ispatlaması gerektiği, ——- tutarlı fatura konusu malların da davalı tarafa teslim edildiğinin imzalı sevk irsaliyesinden anlaşıldığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 12.454,20 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, davacı taraf takip talebinde işlemiş faiz talep etmiş ise de TTK 1530.maddenin konuluş amacına baktığımızda, —- sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı” gerekçesiyle işlemiş faiz talebi yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün —- icra dosyasına davalının12.454,20 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin12.454,20 TL TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 850,75 TL’den peşin olarak yatırılan 154,65 TL’nin mahsubu ile 696,10 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 154,65 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk dava masrafı, 83,90 TL tebligat-müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 934,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%97 kabul) 909,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 25,55 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ——– uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
10- İstanbul Anadolu —– takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.