Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/528 E. 2020/370 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/528 Esas
KARAR NO: 2020/370
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalının işletmekte olduğu ——-tarihinde, mail adresi üzerinden —– arasında —— oda yarım pansiyon konseptinde rezervasyon yaptığını ve — ödemenin — da mail order olarak —– günü yapılmasının istenildiğini; davacı tarafından, —— tarihinde — kişilik konaklama bedelinin davalı şirketin hesabına yatırıldığını; ancak, davalı tarafından fatura düzenlenmeden davacı şirket tarafından— kişilik rezervasyonunun — kişiye indirildiğini; faturanın bu bedel üzerinden kesilmesinin talep edildiğini; davalı tarafından faturanın rezervasyon yapılmış olması sebebiyle hatalı ve kötüniyetli olarak —– kişilik fiyat üzerinden düzenlendiğini; taraflar arasında faturanın, rezervasyon iptali halinde rezervasyon bedeli üzerinden düzenleneceğine ilişkin yazılı veya sözlü anlaşma bulunmadığını; davalı tarafından ——- tarihinde düzenlenen faturanın ardından, davacı şirket tarafından otelde konaklama yapmayan — için —— iade faturası düzenlenerek davalıya gönderildiğini; ancak, davalı tarafından iade fatura bedelinin ödenmediğini; bu nedenle, davacı tarafından alacağın tahsili için——-İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirtmiş, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan —– kişilik rezervasyonun, tüm gelen konaklama talepleri kapatıldıktan sonra konaklamanın başlamasına saatler kala iptalinin talep edildiğini; bu nedenle, davacının talebinin yerine getirilemeyeceğini; davacının iptalini talep ettiği —– odanın boş kaldığını; davacının talebinin zamanı itibariyle bu odalar için yeni bir rezervasyon yapma imkanının olmadığını; yine rezervasyon yapılan tarih itibariyle otelde rezervasyonların aylar öncesinden yapıldığını; davacı ile davalı arasında faturanın rezervasyon iptali halinde rezervasyon bedeli üzerinden düzenleneceğine ilişkin yazılı ve sözlü anlaşma bulunmadığına ilişkin iddiasının doğru olmadığını; rezervasyon iptalinin şartlarının turizm sezonu ve yerel ticari örfe göre önceden belirlendiğini; davacıya özel yapılmış bir uygulama bulunmadığını belirtmiş, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; erken rezervasyona —— dayalı olarak peşin ödenen bedelin konaklama yapılmaması nedeni ile iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında; elektronik posta ile sözleşmenin kurulduğu, —— tarihleri için rezervasyon yapıldığı, davacının — tarihinde —- yaptığı, —– tarihinde davacı tarafından rezervasyonun —- kişi için değiştirilmesi talebinde bulunulduğu, bahse konu otelde neticede —– kişinin konaklama yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ——–tarihli otelcilik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından —– tarihinde — kişilik rezervasyon için peşin ödenen — ücretin konaklama hizmeti verilmeyen — kişiye tekabül eden —— kısmı yönünden davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, sözleşmede rezervasyonun iptali halinde iade ve kesintiye ilişkin kararlaştırma olup olmadığı, ticari örf ve adet gereği verilen kaparonun iade edilmesinin mümkün olup olmadığı, davacının alacaklı temerrüdüne düşüp düşmediği hususunda toplanmaktadır.
——–İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyası içeriğine göre; ———- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —– davalı —-olduğu, asıl alacak + işlemiş faiz toplamı —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen ——- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan TTK. 2. maddesi uyarınca ticari örf ve adet gereği kaparonun iadesinin talep edilip edilemeyeceği, davalının aynı şartlarda üçüncü kişilere konaklama hizmeti vermesinin mümkün olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——- tarafından müştereken düzenlenen ——— tarihli rapora göre; dava konusu rezervasyonun yüksek sezon olan —– aylarında yapılmadığı, bu nedenle davalının iptal nedeniyle talep edebileceği tazminatın bir gecelik konaklama tutarı olması gerektiğini, ancak davalının tazminat talebinde bulunabilmesi için rezervasyon tarihlerinde odaların boş kaldığını kanıtlaması gerektiği, odaların satılması halinde fazladan yapılan ödemeye el koyma hakkının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 177 uyarınca, pey akçesinin verilmesi halinde, asıl olan onun akdin vukuuna delil olarak verilmiş olmasıdır. Açıkça cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe ——– gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın onu veren taraf istirdada yetkilidir. Cayma akçesi akdin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen sözden cayıldığı takdirde karşı tarafta kalması kabul edilen bir paradır.
Somut olayda dava ve takip konusu konaklama sözleşmesi gereği davalıya ödenen ödeme miktarı taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında cayma tazminatı olarak öngörülmemiştir. Keza yapılan ödeme ön ödeme de olmayıp, konaklama ücretinin tamamıdır. Taraflar arasında ödemenin giriş günü yapılacağı kararlaştırılmış ise de davacı giriş gününden bir gün önce tüm konaklama tutarını ödemiştir. Davalı taraflar arasında kaparonun iade edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını savunmaktadır. Oysaki davacı kaparonun iadesini talep etmemekte, konaklama hizmeti alınmayan kısma isabet eden tutarın iadesini talep etmektedir. Davacının konaklamanın başlayacağı gün, —— kişilik konaklama ücretini girişte ödemesi ve iptal nedeniyle tazminat ödememe mümkün iken, ödemenin giriş tarihinden önce yapılması nedeniyle davalı tarafından tazminat talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil eder. Sözleşmede rezervasyon tarihinden önce yapılan iptallere ilişkin bir kesinti yahut ödeme hükmü bulunmadığı gibi davalı otel işletmesinin tek taraflı biçimde cezai şart yahut kar kaybı adı altında kesinti yapmasının akdi dayanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalının —– tarihli mail içeriğine göre oluşan fiyat farkının —– çıkış günü iade edileceği yönünde taraflar arasında mutabakat da sağlanmıştır. Mahkememizce TTK. 2. maddesi uyarınca ticari örf ve adet gereği kaparonun veyahut ödemenin iadesinin talep edilip edilemeyeceği hususunda da inceleme yapılmış, bu yönde bir ticari örf ve adet bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Otelin tamamen dolu olduğu ve iptal nedeniyle odaların boş kaldığı yönündeki davalı itirazları yönünden ise dosya içerisinde bu yönde bir otel doluluk oranı veyahut emniyet konaklama kaydı bulunmadığı için irdeleme yapılamamıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre açıklanan gerekçeler ile mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
——- İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —– asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan —- %20 sine tekabül eden —- icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 153,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 109,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.250,00 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 7,97 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 44,40 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 95,20 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %0,35 ve kabul %99,65 oranına göre hesaplanan 552,51 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2020