Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/524 E. 2021/887 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/524 Esas
KARAR NO: 2021/887
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkil şirket ile aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı olarak — borcu bulunduğunu, alacağı haciz yolu ile tahsil etmek için, davalı aleyhine —- sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, davalı tarafın borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, akabinde —- başvurusu yapılmış olduğu, davalı karşı tarafın her iki toplantıya da katılmaması nedeniyle arabluculuk süreci” görüşme yapılamadan anlaşmama” ile neticelendiğini, davalının icra dosyasından yapmış olduğu itirazlar haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, alacaklarını geciktirmeye yönelik olduğunu, müvekkil şirket ile davalı borçlu firma arasında —- satış faturasından kaynaklı bakiye alacağın ödenmemesi üzerine takibe girişildiğini, davalı şirket takibe kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğunu, alacaklarını geciktirmeye yönelik yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve kötü niyetli davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için davanın açılması gerektiğini bildirmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava;—dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- icra dosyası celp edilip incelenmiş olup; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —— olduğu, asıl alacak olarak—- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —- ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen—– tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Davalı —dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinin bulunmadığı, —- mahkeme kaleminde yapılan ticari defterler incelemesine gelmediği, yerinde inceleme talebinin de bulunmadığı, doğrultusunda yasal ticari defterlerinin incelemesi yapılamadığı, incelemede tüm dosya kapsamında belgeler ve davacı — hesap dönemi yasal ticari defterleri üzerinde yapılmış olduğu, sonuç ve kanaatinin aşağıya çıkarıldığı, davacı— incelenen — hesap dönemi yasal ticari defterlerinin ; —- ilişkin madde hükümlerine uygun ve: e-defter esaslarında tutuldukları, açılış kapanış beratlarının kanuni sürelerinde onaylanmış oldukları, ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edildiğini, dava şartı —- davacı vekilinin başvurucu olarak müracat ettiği süreçteki müzakerelere katıldığı, davalının ise adresine taahhütlü mektup ile davet edildiği, —-edilen adrese göndetilen davete gelmediği,—— kurulamadığı nedenleriyle görüşme yapılamadan anlaşamama ile sonuçlandığı tespit edildiği, davacının davalı adına düzenlediği faturalardan—üstü toplam satışlarından sadece— döneminde —- beyanda bulunduğu tespit edildiği, Sayın Mahkemenin davalının — celp ettirdiği davalının —- olduğundan okunamadığı bu nedenle davacının Bs beyanıyla mukayesesi yapılamadığı, nihai karar, Sayın mahkemeye ait olmak üzere ; Tüm dosya kapsamı belgeler ve davacı ——- yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgelerinin incelenmeleri sonucunda ; davacının, davalı —– cari hesaptan kaynaklanan —– alacağı bulunduğu, taraflar tacir olduklarından —sayılı yasaya göre, davacının söz konusu bu alacağına — değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceği bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —- geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. —-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, ancak — nolu ara karar ile —– Maddesi gereği “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde ibraz eden tarafın ticari defter ve kayıtlarının aleyhe delil sayılacağının ihtarına karar verildiği, ihtarlarıyla birlikte ara kararın davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, ayrıca davalının hazırlanan bilirkişi raporuna da herhangi bir itiraz -beyan dilekçesi sunmadığı—- formlarının 6100 sayılı HMK ‘nun 221. Maddesi gereği resen dosyaya kazandırılması gerektiği, davalının — belge ile mal alımı yaptığını bildirdiği anlaşılmakla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğunun sabit olduğu, işlemiş faiz talebinin taraflar arasında tedarik anlaşması bulunmadığından yerinde olmadığı, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ; —- sayılı icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline; takibin aynı koşullarla aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Alınması gerekli karar harcı — peşin olarak yatırılan — mahsubu ile — eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk dava masrafı, 121,10 TL tebligat-müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.007,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9—- takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021