Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/511 E. 2021/663 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/511 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle;müvekkili ———– uyarınca ticari kredi kullanıldırılmış olduğu, davalı ….—- işbu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine—— ihtarnameyle hesap kat edilerek hesap özetinin borçlulara gönderildiği, yapılan ihtarlara rağmen borç ödenmediğinden dolayı borçlu ve davalı hakkında—– sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapıldığı, müteselsil kefil hakkında—— dosyasında 518.356,64 TL nakit alacak üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçilmiş olduğu, ancak davalının ilamsız icra dosyasına vaki itirazı sebebiyle icra takibinin durduğu, banka alacağına, faiz oranına ve faiz tahakkuklarına davalının itirazının yerinde olmadığı, banka kayıtlarına göre alacağın sabit olduğu, davalının icra takibine kötüniyetli itirazlarının da yerinde olmadığı, davalının —– sayılı dosyasında vaki itirazlarının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu şirket—- sözleşmesinde müvekkilin de müteselsil kefil olduğunu, davacı bankaya gayrimenkul ipoteği verilmiş olduğunu, davacı bankanın——–paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçtiğini, ipoteğin borcu karşılayıp karşılamayacağı kesin olmamakla beraber asıl borçlunun ifada gecikmesi ya da açıkça ödeme güçlüğü içinde olup olmadığı araştırılmaksızın alacaklı bankanın kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, alacaklı bankanın kredi alacağının tahsili için öncelikle borçluya başvurması ipoteğin paraya çevrilmesinden sonra tahsil edilemeyen alacak bulunması halinde borcun tahsilinin sonuçsuz kalması durumunda kefile başvurması gerekir iken, ipotek dahi paraya çevrilmeden icra takibi başlatmış olmasının bankanın kötü niyetini gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu— esas sayılı dosyası dosya içine alınmış, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız takip yapıldığı, 518.945,06 TL asıl alacak, 121.767,39 TL işlemiş faiz ve BSMV ve 2.414,70 TL masraf tahsilinin talep edildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış davaya konu alacak iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bu kapsamda —- tarihinde davalı müteselsil kefil … aleyhine başlattığı haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; asıl borçlunun müteselsil kefil ….—davacı bankaya olan sorumluluk miktarı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hesap kesim tarihinde ihtiyaç kredisi asıl alacak—davacı bankanın talep ettiği temerrüt faizinin de genel kredi sözleşmesinde —-oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi talebinin mümkün olduğu, icra inkar tazminatı ile diğer taleplerin Sayın Mahkemenin takdirleri olduğu, kanaati bildirilmiştir.
17/12/2020 tarihli ek rapor ile özetle; davalı .– müteselsil kefil sıfatı ile asıl borçlunun davacı bankaya olan borç miktarı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hesap kesim tarihinde ihtiyaç kredisi asıl alacak—–üzere icra takip tarihindeki alacak miktarı 600.356,26 TL davalı … müteselsil kefil olarak asıl borçlunun alacaklı bankaya olan borç miktarından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu olduğu tutar hesap edildiğini, masraf kalemi olarak belirtilen 2.414,70 TL’nin kaynağı ve müfredatı hususunda davacı bankanın kayıtları üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucuna göre,
İşlem tarihi TL tutarı Açıklama
—— nolu poliçe bedeli
27/03/2019 ——– olduğu kanaati bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine 05/03/2021 tarihli ek raporda özetle; hesap kesim tarihinde ihtiyaç kredisi asıl alacak—— olmak üzere toplam icra takip tarihindeki alacak miktarı 642.538,73 TL olduğu, davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna vaki beyanında ileri sürdüğü, öncelikle alacaklının, kredi borcundan doğan alacağını tahsil için ilk önce borçluya başvurması ve borcun borçlu tarafından tahsilinin sonuçsuz kalması durumunda kefile başvurması gerektiği, davacı alacaklı, kredi sözleşmesinin güvencesi olan ipoteği paraya çevirmeden asıl borçlunda borcun tahsili yoluna gidilmeksizin borcun müvekkilden tahsilinin talep edilmesini kabul etmedikleri diğer yandan, her ne kadar icra takibi tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip başlatılmış ise de asıl alacağın yanında davacı alacaklı tarafından takiplerin açılışı anında ödenen harçlar ile masraflar ve vekalet ücretlerinin müvekkilden tahsili yoluna gidilecek olmasının haksız olduğuna yönelik itirazları Mahkemenin takdiri olduğu kanaati bildirilmiştir.
Kök ve ek rapor arasında çelişki bulunması itibariyle bu çelişkinin giderilmesi istenmiş; 05/03/2021 tarihli son rapor ile yerleşmiş Yargıtay içtihatları ışığında yeniden hesaplama yapılmış, ek rapordaki hatanın giderildiği, kök rapordaki kanaati ile bağlı kalındığı bildirilmiştir.
Anılan kök rapor, dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla yapılan tespitlere Mahkememizce de iştirak olunmuş, kök ve son rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının tetkikinde; davacı banka ile dava dışı — arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anılan kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edildiği ve tespit edilen tutarın 1 gün içinde ödenmesi kaydını içeren ihtarın davalı kefile 31/01/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, tebliğ tarihine nazaran davalının 02/02/2019 tarihinde temerrüte düştü, ihtara konu borcun ödenmemesi üzerine 24/05/2019 tarihinde davaya konu takibin başlatıldığı, davalı vekilince aşamalarda borç için tesis edilmiş ipotek bulunduğu, önce ipotek takibi yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, davalının borcunun müteselsil kefaletten kaynaklı olduğu, bu kefalet borcunu teminat altına alan bir ipoteğin bulunduğu iddia ve ispat olunamadığı gibi TBK.586/1 maddesi gereğince, müteselsil kefalet halinde ipotek takibi yapılmadan da kefilin takip edilebileceği, bundan başka davaya konu takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı gözetilerek ve yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizce hükme esas alınan kök ve son raporda tespit edilen tutarlar üzerinden davanın kısmen kabulü ile hükmolunan asıl alacağın %20’si icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
—— esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin; tahsilde tekerrür olmamak üzere,
518.356,64 TL asıl alacak,
121.767,39 TL işlemiş faiz ve—–
2.414,70 TL masraf olmak üzere toplam: 642.538,73 TL üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 43.891,82 TL harçtan peşin alınan 7.767,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 36.124,45 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 49.176,94 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 588,42 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 7.767,37 TL peşin harç toplamı: 7.811,77‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 115,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 2.615,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.613,11 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.