Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/506 E. 2020/872 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/506 Esas
KARAR NO : 2020/872

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ———, davalı şirketin de davacının —- olduğunu, müvekkilinin davalıdan aralarındaki cari hesap ilişkisinden dolayı alacaklı olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu————- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının müvekkiline ———- borcunun takip tarihinden itibaren ticari avans faiziyle —– altına alınarak tahsili ile davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,—— anlaşma sağlandığını, bu anlaşma uyarınca davacı tarafından müvekkili şirkete hizmet verilmesinin kararlaştırıldığını ve verilecek hizmet karşılığında müvekkili tarafından ödeme yapılacağının belirlendiğini, taraflar arasındaki teamül ve anlaşma uyarınca davacı tarafından verilmesi gereken ————– gereği gibi verilmediğini, hizmetin olmamasına rağmen davacı tarafça haksız olarak müvekkili şirkete faturaların gönderildiğini ve müvekkili şirketten haksız yere alacak tahsil edilmeye ————-, müvekkili şirkete ait defter ve kayıtlar ile sair deliller incelendiğinde davacının aslında henüz gerçekleştirmediği bir hizmet için alacak talebinde bulunduğunun görüleceğini belirtmiş olup, haksız ve usule aykırı davanın reddine, davacının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu——- İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu ———– esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: davacının davalıya bu ticari ilişkiden kaynaklı mal ve hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, bulunduysa davalının karşı edimini ifa edip etmediği, bu itibarla İstanbul Anadolu —- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu ——–esas sayılı dosyası içeriğine göre; —— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– takibin bakiye alacak olduğu; 61.572,68 TL asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu;——– tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından ——- tarihinde borca itiraz edildiği; 04/04/2019 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
————— tarihli yazı cevabına göre; davalı———– formlarının gönderildiği görüldü.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; “defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden; tacir olan tarafların incelenen ————– yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, tarafların defterlerinin hesap yönünden incelenmesinde; davacının takip konusu faturalar karşılığı —– takip tarihi itibariyle kendi—- alacaklı gözükürken, davalı şirketin de kendi defterlerinde aynı miktarda (50.453,95 TL) borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, hizmet ifasının ispatı ve davacı alacağı yönünden; davalının takip konusu faturaları ——- beyan, defterlerine de kaydetmekle yapılan işin ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, buna karşılık, davalının cevap dilekçesinde davacı tarafından yapılan işlerin eksik veya hiç yapılmadığı savunulmuş ise de, bunlara yönelik davacı şirkete göndermiş olduğu, ihtar, ihbar, usulüne uygun delil tespiti, fatura itirazı——– bulamadığından davalının yapılan işin eksik / ayıplı yapıldığını ispatlayamadığı yanında, hizmet ifasının davacı tarafından ispat edildiğinin kabulü gerektiği, takip konusu bedelin ödenmediği kendi defterlerinde de sabit olduğu hususları topluca değerlendirildiğinde davacının 28.63.2019 takip tarihi itibariyle 50.453,95 TL alacalını talep edebileceği, Faiz; davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 50.453.95 TL alacası için 3095 s.km.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının: davalı tarafından İstanbul Anadolu—— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 50.453.95 TL alacağı yönünden iptalini isteyebileceği, Likit alacak: İcra takibine konu davacı alacağının, ifası ispatlanan hizmetlerden kaynaklanması, belirli, sabit ve muayyen olması, davalı/borçlu tarafından da bilinmesi ve hesaplanması mümkün olması, davalı tarafın kendi defterlerinde bu tutarın yer alması, alacak tutarının yargılamayı gerektirmemesi sebepleriyle davacı alacağının likit olduğunun söylenebileceği, mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse ayıplı ifa savunmasına —- tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı”, yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı bakiye alacağa dayalı takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 50.453,95 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 50.453,95 TL borcu bulunduğu, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, HMK. 221. maddesi gereği —– formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay —-, davalının — bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —— bildirildiği, bu halde davalının—-formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay ———– Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay ———– Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde belirtilen hizmetin hiç veya gereği gibi yapılmadığı iddia edilmiş ise de davacıya gönderilen ihtar, ihbar bulunmadığı, bu iddiasını ispatlayamadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 50.453,95 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile dava değeriyle ilgili davacı vekilinin —- tarihli dilekçesi dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile —– İcra dairesinin ——– esas sayılı takip dosyasına davalının 50.453,95 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin 50.453,95 TL üzerinden takip koşullarıyla aynen devamına,
2-Kabul edilen alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.446,51 TL’den peşin olarak yatırılan 553,77 TL’nin mahsubu ile 2.892,74 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 553,77 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk dava masrafı, 116,85 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.167,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan—— hesaplanan 7.359,01 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.