Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/502 E. 2023/219 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/502 Esas
KARAR NO : 2023/219

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ :14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı nezdinde sigortalı olan —– plakalı aracın davacı —– çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalının sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsü %100 kusurlu olup, müvekkilinin herhangi bir kusurunun söz konusu olmadığını belirterek trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı ——adına toplanacak delillere göre, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca; 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı ve tedavi giderleri olmak üzere toplam şimdilik 2.000TL maddi tazminatın (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsiline tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmenin zorunlu hale getirildiğini ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu davanın açıldığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talepleri tedavi gideri kapsamında olup tedavi gideri talepleri trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminatı dışı olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarı, maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmeyeceğini, davacı tarafın , sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespitini ve maluliyet oranının tespitinin mevzuata göre maluliyet raporunun tanzime tek yetkili—-İhtisas Kuruluna sevk edilerek maluliyet raporu alınmasını talep ettiklerini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketi faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminatının 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız fiil nedenine dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.Taraf delilleri toplanılmış,—–sayılı soruşturma dosyası, davalı şirketten—– numaralı poliçe ile ilgili hasar dosyası, trafik kazasına karışan araçlara ait trafik tescil belgeleri ve davacı asile ait tedavi evrakları celp edilmiştir.Davacının ve davalının sigortalısının karıştığı 09/05/2019 tarihli kazada sürücü ve yayanın kusur oranının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; 12/04/2021 tarihli tek kişilik kusur bilirkişisi raporunda davacı —– %65, sigortalı araç sürücüsünün %35 oranda kusurlu olduğu bildirilmiş, itirazlar üzerine dosyanın kusur raporu tanzimi için—– gönderildiği, 16/08/2021 tarihli raporda ises davacı yayanın %80, sürücünün %20 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş, çelişki meydana geldiğinden —-görevli teknik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, rapor içeriğine göre; davacı yaya —– %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, sürücü ——%20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu bildirilmiş, mahkememizce aldırılan işbu rapor, her iki raporu irdeleyerek hazırlandığından ve çelişki giderildiğinden hükme esas alınmıştır.
Davacı asilin maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise oranının tespiti hususunda dosya —-gönderilmiş, 09/03/2021 tarihli raporda; kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin engel oranının % 9(dokuz) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay / kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli bakımına ihtiyacı olmadığı geçici bakım ve bakıcı ihtiyacının olaydan sonraki süreçte 1 (bir) ay olduğu bildirilmiştir. Maddi zararın hesaplanması amacıyla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, 08/04/2022 tarihli kök rapor aldırılmış, davalı tarafça bilirkişi raporunda askerlik süresi dikkate alınmadığı, bu süre için de hesaplama yapıldığı itirazının ileri sürüldüğü, bu kapsamda Mahkememizce bahse konu engel oranının belirlendiği rapor eklenmek suretiyle —— Bölge Başkanlığı ile —–Şube Başkanlığına ayrı ayrı müzekkere yazılarak davacı asilin mevcut rapora göre askerlik yapıp yapmayacağı hakkında bilgi verilmesinin istenilmesine dair karar verilmiş, yazıya cevap verilmemiş ancak Yargıtay—– esas —- Karar ile—- BAM —– esas —- Karar sayılı ilamları gözetilerek ara karardan rücu edilmesine karar verilerek güncel asgari ücret verilerine göre ek rapor aldırılmış, özetle; 09/05/2019 günü meydana gelen trafik kazasında davalı sebep sorumlusunun % 20 kusurlu olmasına nazaran; Kök raporda açıklanan nedenlerle, olay tarihi itibariyle öğrenci olduğu anlaşılan davacı yönünden iş göremezlik zararı oluşmadığı, davacının % 9 olarak belirlenen tüm vücut engellilik oranına göre, 2023 yılı asgari ücreti dikkate alındığında 103.114,28 TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu, sürekli iş göremezlik zararıyla mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, kök raporda açıklanan nedenlerle 1 aylık bakıcıya ihtiyaç duyacağı devrede tazmini gereken bakıcı gideri zararının 561,68 TL olduğu, sair hususlarda kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı taraf 11/04/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 53.600,42 TL tazminatın 28.05.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 103.675,96 TL tazminatın 28.05.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu kazaya karışan—–plakalı aracın—– Tarafından 06/04/2019/2020 vade tarihli, ——numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler. Buna göre, 09/05/2019 tarihinde meydana gelen kazanın, —–plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı—–plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;—– plaka sayılı araç sigortacısı sigorta şirketi; sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması nedeniyle bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını davalıdan isteyebilecektir.Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olduğu, eldeki davanı belirsiz alacak davası niteliğinde bulunduğu, ilk talep artırım dilekçesinden sonra davalı tarafça rapora itiraz edildiğinden ve davacı tarafça aleyhe hususlar yönünden itirazlar sunulduğundan davalı için usuli kazanılmış hak oluşmadığından 2023 verilerine göre ek rapor aldırılmış, ek raporun ardından davacı vekilince talepleri 2. Kez ıslah yolu ile arttırılmış olup ıslah dilekçesi kapsamında, davacı vekilinin talebi doğrultusunda 103.114,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 561,68 TL bakıcı ihtiyacı gideri olmak üzere 103.675,96 TL nin 28/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davacının olay tarihinde öğrenci olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili son celse tedavi giderine yönelik taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir. —– nolu içtihatları)
Somut olayda davalı sigorta şirketine başvurunun 16/05/2019 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü sonrasının 28/05/2019 olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.Davalı sigortalısına ait kazaya karışan araç ruhsatına göre kullanım amacının yük nakli – ticari olduğu, bu haliyle avans faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen KABULÜ İLE; 103.114,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 561,68 TL bakıcı ihtiyacı gideri olmak üzere 103.675,96 TL nin 28/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 7.082,10 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL, ıslah ve tamamlama harcı olarak yatırılan 348,00 TL olmak üzere toplam 392,40 TL harcın mahsubu ile 6.689,70 TL bakiye harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 392,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen 50,80 TL ilk dava masrafı 226,20 TL tebligat-müzekkere, 4.950,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.627,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%99 kabul)5.898,55 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 16.626,39 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.