Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/501 E. 2021/1190 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/501 Esas
KARAR NO: 2021/1190
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/07/2019
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekilinin dava dilekçesine göre özetle; davacı firmanın, davalı —– sipariş ettiği, sipariş ettiği kompresörün davacıya teslim edildiği, bunun üzerine— hesabından davalı firmanın —- ücreti gönderildiği, buna rağmen davalı firmanın —— dosyası ile davacı firmaya karşı ilamsız icra takibi başlattığı, davacı firmanın tebligattan habersiz olması sebebiyle icra takibine itiraz edemediği ve bu sebeple icra takibinin kesinleştiği, daha sonra davacı firmanın icra takibinden haberdar olduğu ancak maddi imkansızlıklar sebebiyle menfi tespit davası açamadığı, davacı firmanın alacaklarını tahsil etmek için —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, ancak davalının bu dosyaya haciz koyduğu ve —- dosyadan tahsil ettiği, yapılan söz konusu yanlış ödemenin iadesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğu, davacı tarafından ödenen—- davalıdan alınarak davacıya iadesinin talep edildiği beyan edilerek, davalı şirkete yapılan yanlış ödeme tutarı olan —- dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf ile davalı müvekkili arasında dava dilekçesinde bahsedildiği gibi bir değil, iki —–satışı gerçekleştiğini, davacı taraf— almış olduğu — —– bedelini aynı tarihte kendi —-hesabından müvekkilinin —- yapmak suretiyle ödediğini, davacı tarafın davalı müvekkilinden tekrar kompresör talep ettiğini, talep edilen —– tarihinde —- ambar tesellüm fişi karşılığında teslim alındığını, —- davacı tarafından tam ve eksiksiz alınmasına rağmen fatura bedeli olan —– davalı müvekkiline ödenmediğini, sürece ilişkin delil olarak dilekçeleri ekinde sunulan ve kalemle üzeri çizilmiş olan davacı şirket yetkilisi —-arasında gerçekleşmiş olan telefon mesajları dikkatle incelendiğinde ——– yazışmalarda davacı şirket tarafından davalı müvekkilden —- istendiği ve istenilen kompresörün bedelinin ödenmesi için davacı tarafından kendi kredi kartının resmi gönderildiği ancak kredi kartının limiti yeterli olmadığı için ödemenin yapılamadığı ve ödemenin nakit ve cumaya kadar yapılacağına dair karşılıklı mutabık kalındığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi tek bir——alındıysa ve bunun bedeli —- tarihinde de ödendiğine göre davacı ile davalı şirket yetkilileri arasında bu tür bir yazışmanın ilk ödeme tarihinden sonra yapılması ve davacı tarafın kredi kartı bilgilerini vermesi ve akabinde ödemede gerçekleşen sorun sebebi ile nakit ödeme konusunda mutabık kalınması ikinci kompresörün davacı tarafından sipariş verildiği gerçeğini ortaya koyduğunu, ayrıca mesajların devamı da incelendiğinde ikinci ——daha önce mutabık kalındığı gibi nakit olarak ödenmediğinin de görüleceğini, davacı taraf ——- bedelini ödemediği için —-sayılı dosyasından davacı taraf aleyhine ilamsız icra takibi açma gereği hasıl olduğunu, gerekli işlemler başlatıldığını, İİK na göre davacı taraftan dosya alacağı tahsil edildiğini, —- esas sayılı dosyası mahkemenizce incelendiğinde takibe konu fatura alacağının davacı tarafın iddia ettiği gibi —– olduğu açıkça görüleceğini, ayrıca dilekçe ekinde sunmuş olduğu ve taraflarına bedeli ödenmiş olan fatura ile icra takibine konu olan faturaların hem kendilerinin hem de bedellerinin farklı olduğunu, son olarak davalı müvekkili şirketin, ——– girip çıkartmış olduğu— davacı şirkete iki adet farklı —– bunları bağlı olduğu —- bildirdiği açıkça görüldüğünü, davacı taraf —— ödemediği için—-sayılı dosyasından davacı taraf aleyhine ilamsız icra takibi açma gereği hasıl olduğunu, gerekli işlemler başlatılmış ve İİK ya göre davacı taraftan dosya alacağı tahsil edildiğini, — esas sayılı dosyası mahkemenizce incelendiğinde takibe konu fatura alacağının davacı tarafın iddia ettiği gibi —– olduğu açıkça görüleceğini, taraflarına bedeli ödenmiş olan fatura ile icra takibine konu olan faturaların hem kendilerinin hem de bedellerinin farklı olduğunu, son olarak davalı müvekkil şirketin, —- —– girip çıkartmış olduğu —-davacı şirkete iki adet farklı bedeller ile kompresör sattığı ve bunları bağlı olduğu —- bildirdiği açıkça görüldüğünü bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisine dayalı alacak istemine ilişkindir.
—– takip dosyası içeriğine göre; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davalı—- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takibini — numaralı fatura olduğu,—–ödeme emrinin borçluya—– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal sürede itiraz dilekçesi sunulmadığı, davacının alacaklı olduğu —– tarafından ——–tahsilat yapılarak dosya borcunun kapatıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; ——- sayılı icra dosyasında; davalı — tarihinde —-davacı aleyhine —- asıl alacak —- avans faizi olmak üzere toplam; —– üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı vekilinin —-tarihli itiraz dilekçesini icra müdürlüğüne sunulduğunu, davacı hakkında —- sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde takibin kesinleşmesi üzerinde davacı tarafından ——verdiği yetkiye dayanılarak, —– esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını —– bildirmeleri hususunda yükümlülük getirdiğini, —–olarak belirlendiğini,—– mal ve hizmet satışlarına ilişkin — dökümleri yazı ekinde sunulduğunu, tarafların bağlı bulundukları —— dosyaya mübrez yazılarında; davalı tarafın davacı taraf adına düzenlemiş olduğu, —– faturaları mal ve hizmet satışlarına ait——- tutarındaki faturanın davalı tarafından beyan edilmediğinin görüldüğü, tarafların beyanları ve delilleri ışığında, belgelerin tüm hukuki değerlendirme ve takdiri mahkemenin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle: davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten —– icra takip tarihi itibariyle herhangi bir alacağı veya borcu bulunmadığı, davalının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketten ——– davacı tarafa teslim edildiği, ambar tesellüm fişi üzerinde teslim alan ismi bulunmadığı, ancak imza bulunduğu “başka bir anlatımla ürünün davalı adına kime teslim edildiği ve imzanın kime ait olduğu anlaşılamadığı , davacı ve davalı tarafin mal ve hizmet satış ve alışlarına ilişkin —– beyanlarında icra takibine konu faturanın davalı tarafından beyan edildiği, ancak davacı tarafindan beyan edilmediği, davalı tarafından dosyaya sunulan —- tarihli dilekçe ekindeki her iki tarafın yetkilileri arasındaki —– tarihinde sipariş edildiği, ambar ile teslim yapıldığı ve ödemenin yapıldığı görüldüğü, ancak bu yazışmaların hukuki değerlendirme ve takdirin tamamen mahkemenin görev alanında kaldığı, mahkemece davacının haklı görülmesi halinde davalıdan —- alacağı bulunduğu, aksi taktirde davacının herhangi bir alacağının bulunmayacağı bildirilmiştir.
Davacı, davalıdan bir adet—– aldığını, buna ilişkin ödemeyi yaptığını, davalıdan ——- satın almadığını, bu nedenle ödemiş olduğu bedeli tekrar ödemesinin mümkün olmadığını, ancak tahsil edilen bedelin iadesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı/takip alacaklısının davacı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davacı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe süresinde itiraz etmediği ve takip dosyası kapsamında dosya borcunun ödendiği, bu bedelin daha önce satın alınıp ödemesi yapılan ürünle ilgili olduğundan mükerrer olduğunun iddia edildiği ve davalıdan iadesi için eldeki davanın açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacıya kaç —–satışının yapıldığı, zira davacı tarafça bir adet alım olduğu, bunun da bedelinin ödendiğinin iddia edildiği, davalı tarafça ise ikinci kompresör satışının ve tesliminin yapıldığı, bahse konu—– takip dosyasının ikinci satıştan kaynaklı alacağın tahsili için başlatıldığı, davacı tarafça —-hesabından müvekkilinin —— yapmak suretiyle ödendiğinin ileri sürüldüğü, bu durumda davalının ikinci kompresörü sattığını ve davacıya teslim ettiğini, bu haliyle davacıdan takip dosyası kapsamında alacağının bulunduğu ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafın ikinci ürünün satışı ve teslimini kabul etmediği, dosyaya sunulan yazışmalarda ikinci ürünün alınması konusunda tespitler bulunduğu kabul edilse dahi davalının ürün teslimini ispatlaması gerektiği, ilgili ürünün ambar tesellüm fişinde teslim alan imzasının bulunmadığı, davacı şirket yetkilisinin beyanının isticvap yoluyla alındığı, beyanında teslim fişindeki imzanın kendilerine ait olmadığını, ikinci ürünün teslim alınmadığının ifade edildiği,— belgelerin su basması nedeniyle gönderilmediğinin bildirildiği, davacının —– adet alım beyanında bulunduğu, davalının davacıya ikinci ürünü satıp teslim ettiğini ispatlayamadığı, bu haliyle davacının ödememesi gereken bedeli ödediği, davalıdan iadesini talep hakkının bulunduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; — dava tarihi —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı —- eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan —- peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi gideri olmak üzere toplam —-yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan —- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin —- göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde —– sayılı takip dosyasının iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan avansın yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——- Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021