Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/498 E. 2020/335 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/498 Esas
KARAR NO: 2020/335
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu faturaların tahsiline ilişkin —— İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından başlatılan icra takibine ve yetkiye itiraz edildiğini; ancak, davalının yetki itizarının haksız ve yerinde olmadığını; yine davalı tarafından yapılan itirazda borcun inkar edilmediğini; yaptıkları itirazın yetki hariç borcun ödendiğine ilişkin olduğunu; davalı tarafından yapılan ödemenin icra takibinden saat farkıyla önce olduğunu; bu şekilde yapılan ödemenin kabul edilemeyeceğini; davacının icra takibini başlatırken yapılan ödemeden haberdar olmadığını; davalının icra takibine vaki itirazının kötüniyetli olduğunu belirtmiş, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adi ortaklık ile arasında mevcut sözleşme çerçevesinde iddia ettiği bir miktar alacağın, sözleşme hükümlerine aykırı surete hesapladığı —— adı altında ilave bir miktar ile birlikte ödenmesini talep ettiğini; bu durum taraflar arasında iddia olunan alacak miktarını ihtilaflı hale getirdiğini; sözleşmeye aykırı surette talep edilen vade farkı kabul edilmeyip, davacının faturası iade edilmişse de iddia olunan alacağın cari hesap kayıtları tetkik edilerek ödeneceğinin davacıya bildirildiğini; takibe konu borç tutarının tamamının icra takibinden önce ———- tarafından alacaklının ———-nezdinde bulunan hesabına ödendiğini; davacı tarafından başlatılan icra takibinin ödemeden sonra fakat aynı gün yapıldığını belirtmiş, ödeme yapıldıktan sonra haksız başlatılan icra takibinin iptaline, davalının adresi —– olduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, davacının dava konusu ettiği tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalıya tazminat ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; cari hesaptan kaynaklanan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;—— İcra Müdürlüğü’nün ——–Esas sayılı takip dosyasına konu borcun takibin başlatılmasından önce ödenmesine rağmen davalının icra vekalet ücreti ve takip masraflarından sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı adi ortaklığın merkezinin —- olduğunu, —- İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğunu savunmuştur. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Takip adi ortaklığın tüm ortaklarına karşı başlatılmıştır. Davalı şirketin merkezinin —- olduğu, HMK. 6. maddesi gereği —– İcra Müdürlüğü’nün bu itibarla yetkisiz olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı, davanın kesin hüküm dava şartı noksanlığı yönünden usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İcra hukuk mahkemesinin ihalenin feshi ve istihkak dışındaki kararları maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmaz. Zira icra hukuk mahkemesi kararları takip hukukuna ilişkindir. Dar yetkili ve şekli inceleme yapan İcra Hukuk Mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı nazara alınarak, davalının bu yöndeki savunmasına da mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı, davanın hak düşürüsü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İtirazın iptali davası yönünden kural olarak itirazın iptali davalarının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren —- yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmekte olup itiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe süre başlamaz ise de somut olayda alacaklının ——- tarihinde icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmuş olması nedeniyle bu tarihten itibaren — yıllık hak düşürücü sürenin başlaması gerektiği ——— anlaşılmıştır. Dava açılış tarihi olan — tarihi itibariyle hak düşürücü süre dolmuş ise de arabuluculuk sürecinin ——– tarihinde başladığı ve Arabuluculuk Kanunu gereği hak düşürücü sürenin bu tarih itibariyle dolmadığı anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
İtirazın iptali davası, ——– takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç ——— borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır.
Somut olayda; takibe konu faturalara ilişkin tutarın borçlu adi ortaklık tarafından ——- tarihinde icra takibinin başlatılmasından iki saat önce ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Borçlunun takipten sonra ve itirazın iptali davası açılmasından önce itirazına konu borcu tamamen ödemesi halinde, alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığı düşünüldüğünde, icra takibinden önce borcun tamamının borçlu tarafından ödenmesi halinde de hukuki yararın varlığından söz edilemez. Takibe konu borcun tamamen ödenmiş olması halinde alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, açtığı dava bu gerekçeyle reddedileceği; böylesi bir davanın kısmen de olsa kabulü söz konusu olamayacağı için, icra inkar tazminatına da hükmedilemeyecektir —— Davacı yanın talebine dayanak teşkil eden ————- Karar sayılı ilamın, somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Kaldı ki, tek bir —— ilamı ile bu yönde bir kabule ulaşmak ———–teşkil eder.
Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebine gelinirse; borçluların —— tarihinde takipten önce davacıya toplam —-ödeme yaptığı sabittir. Hal böyle olunca davacının, dava konusu icra takip tarihinden önce ödenen miktar yönünden davalı aleyhine icra takibi yapmasında kötüniyetli olduğu gözetilerek ————–davada talep edilen miktar üzerinden İİK.nun 67. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne,—– %20’sine tekabül eden —– kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 153,03 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 98,63 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020