Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2023/814 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/485 Esas
KARAR NO :2023/814
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/07/2019
KARAR TARİHİ: 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde
Müvekkilinin davalı şirketle birtakım ticari ilişkilere girdiğini ve bu ticari ilişkiler sonucunda takibe ve işbu davaya konu faturaların borçlu şirket adına düzenlendiğini faturaların muaccel hale gelmesi akabinde, müvekkili şirketçe fatura bedellerinin ödenmesi hususunda borçlu şirkete pek çok kez şifahen talepte bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını fatura bedellerine ilişkin——– sayılı dosyası üzerinden 114.070,71 TL bedelli takibe geçildiğini davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunu müvekkilinin faturadan kaynaklı alacağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.———- sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 21.01.2019 tarihinde 93.298,97 TL asıl alacak 20.771,24 TL faiz olmak üzere toplam 114.070,71 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu borçlunun süresinde itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır.—- müzekkere yazılarak takibe dayanak fatura yıllarına ilişkin davalının —— formları istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.

Dosya taraf defter ve kayıtlarında incelemek yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup mali müşavir bilirkişi hazırlamış olduğu raporda ;

Davacı yanın defterlerinin———- olması nedeniyle inceleme yapılamadığını davalı yanın ise defterlerini sunmadığını —- formlarının incelemesinde —— yılına ait—– dahil 161.567,76 TL bedelli on adet faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu ———bildirildiğini yine —- yılında —- dahil 68.345,51 TL faturanın bildirildiği 2.346,76 TL fatura yönünden ise bildirim zorunluluğunun olmadığını beyan etmişlerdir. İtirazlar üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporda görüşünde değişikliğe gitmemiştir.Dava, hukuki niteliği itibari —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Uyuşmazlık; —sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda davacı tarafça takibe konu edilen 8 adet fatura sebebiyle davacının alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle iki bin beş yüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosyaya sunulan faturalar ve vergi dairesine yapılan bildirimlerden taraflar arasında ticari ilişki olduğu sabittir. Davalının davaya konu faturaları alım olarak vergi dairesine bildirdiği anlaşılmakla faturaya konu malın teslim edilmediğini yahut taraflar arasında ticari ilişki olmadığını ispat yükü yapmış olduğu bildirimin aksini iddia eden davalı tarafta olup davalı tarafça buna ilişkin somut bir delil dosyaya sunulmadığı gibi iş bu fatura bedellerinin de ödendiğine ilişkin delil dosyaya sunulmamıştır. İşbu nedenle davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.Davacı vekili takip öncesi faiz talebinde bulunmuş ise de davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya delil sunulmadığından 20.771,74 TL işlenmiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Davanın kısmen KABULÜ ile;
1-Davalının ——— sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 93.298,97 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.373,25 TL harçtan peşin alınan 1.377,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.995,55 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.377,70 TL peşin harç toplamı: 1.422,1‬0 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %18,21 ve kabul %81,79 oranına göre hesaplanan 1.337,02 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ————Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.079,63 TL’sinin davalıdan, 240,37 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023