Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2020/541 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO: 2020/541
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2020
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ————Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili —– tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı-sigortalı—————– plakalı aracın ————–tarihinde olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken ———- ait bariyerlere %100 kusurlu bir şekilde çarparak ilgili bariyerlerde hasar meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan ———– plaka no’ lu aracın sevk ve idare eden şahsın olay yerinden firar ettiğini, meydana gelen kaza sonrasında ilgili bariyerlerde maddi hasar meydana geldiğini, sigortalı araç sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının % 100’ lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan ——– müvekkili şirket tarafından karşı tarafa ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı davalıya rucu hakkı doğmuştur. davalı ———– plakalı araç kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kaza sonucunda oluşan ve karşı tarafa ödenen hasar bedelinin rucuen tahsili amacıyla ————-sayılı dosyası ile davalı aleyhine yasal takip yapılmış ise de, davalının ilamsız takibe itiraz etmesi sebebiyle icra takibi durdurulduğunu, davalının itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ayrıca davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmüştür.
lll.DELİLLER :
—————- sayılı dosyası
——–
———
———
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Davalı şirketin sahibi olduğu ———– tarihinde yaptığı kaza sonrası olay yerini terk etmesi nedeniyle davacının dava dışı 3. kişiye yaptığı ödemeyi rücuen tahsilini isteyip isteyemeyeceği davacı alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Alacaklısının ——–olduğu, borçlusunun ——— olduğu,—- asıl alacak,—— işlemiş faiz olmak üzere toplam ———tarihinde meydana gelen olayda oluşan hasarın rücuen tahsiline ilişkin —– tarihinde takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava, ——— ve poliçe genel şartlarına dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, —– plakalı aracın müvekkili şirket nezninde—- poliçesi olduğunu, olay tarihi olan —— tarihinde, — plakalı araç sürücüsünün————- ait bariyerlere çarparak tek taraflı kazaya karıştığını, bunun üzerine araç sürücüsünün firar ettiğini, kaza nedeniyle ekspertiz sonucu ——- hasar tespit edilmiş olup, hasar miktarının sigortalı davalının kusur durumu ve teminatı dikkate alınarak karşı tarafa ödendiğini, tazminatı ödeyen müvekkili şirketin, ——————– alacağın tahsili için dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığını, bu nedenle kaza yerini terk nedeniyle poliçenin teminat dışına çıktığını bu nedenlerle ödenen bedelin davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir.
Kaza tespit tutanağında sürücünün olay mahallinden firar ettiği belirtilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun ——-bulunan dava konusu araç bakımından meydana gelen iş bu trafik kazası neticesinde olay mahallinin terk edilmesinin tek başına poliçeyi teminat kapsamından çıkarıp çıkarmadığına ilişkindir.
———— kararı ve ———- sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere;
Sigorta hukukunda asıl olan, sigorta poliçesi kapsamında kalan rizikonun gerçekleşmesi halinde zararın sigortacı tarafından karşılanmasıdır. Ancak bazı durumlara ilişkin kanuna veya poliçe genel şartlarına hükümler konularak, zarar teminat dışına çıkarılabilmektedir. —————– maddesinde de teminat harici olan hususlar düzenlenmiş olup, bunlardan bir tanesi de kazadan sonra olay yerinin terk edilmesidir.
— tarihinde yürürlüğe giren ——— ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI” başlıklı B.4/f bendinde düzenlenen “f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, “bedeni hasar”a neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatı sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Bedeni hasara neden olan bir trafik kazası sonucu sigortalı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse olay yerini terk sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu bir hal sebebine dayanması gerektiği aşikardır.
——– kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki sebebin bir arada bulunması gerekmektedir.
a)- Bunlardan ilki meydana gelen trafik kaza sonucunda “bedeni hasar”ın doğmasıdır. Poliçe genel şartlarında maddenin kapsamı “bedeni hasar ile” sınırlandırılmış olup, düzenleyici, yalnızca maddi hasar meydana gelen kazaları özellikle rücu kapsamına almamıştır. Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün değildir.
Somut olayda ise bedeni hasar meydana gelmemiştir. Tarafların bu yönde bir iddia ve savunmasıda bulunmamaktadır.
————- zarar gören 3. şahıslara yapılan ödemenin türü ve niteliği dikkate alınmamış, aksine “trafik kazası”nın türü esas alınmıştır. Davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar görene maddi hasar sebebiyle ödemesi yapmış olması sigortalısına rücu hakkını engellemeyecektir.
b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ———-veya ————-gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir.
Somut olayda; sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği ve kim olduğunun bilinmediği, dolayısıyla sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin —————-yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin yukarıda (b) bendinde belirtilen zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmış ise de; yukarıda (a) bendinde belirtilen ve rücu şartlarından bir olan ———–kapsamında meydana gelen trafik kazasının bedeni hasara neden olmaması, kazanın maddi hasarlı olması ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkı veren başka bir sebebin varlığı kanıtlanamaması, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebi nedeniyle davacı sigorta şirketinin, dava dışı —— ödediği maddi hasar bedelini sigortalısına rücu hakkının bulunmadığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
VI. HÜKÜM: (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 66,19 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 11,79 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle———– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2020