Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2020/364 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2019/459 Esas
KARAR NO : 2020/364

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin——- satışı ile iştigal ettiğini, davacı şirketin davalıya ——- irsaliyeli fatura ile ——- irsaliyeli fatura ile mal verdiğini, davalının teslim edilen mal karşılığı borcunu ödemediğini, malların davacı firma çalışanı ——- tarafından teslim edildiğini, malları teslim alan davalı firmaya bu malların karşılığı olan irsaliyeli faturaların —– tarihinde iadeli taahhütlü posta ile gönderildiğini,——— tarihinde teslim edildiğini belirtmiş ve davalıdan alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faturalarda belirtilen mal ve ürünlerin davalıya teslim edilmediği, ticari ilişki kapsamında teslim edilen mal ve ürünlerin bedelinin davacıya ödendiğini, bu sebeple davalının davacı firmaya hiçbir borcunun bulunmadığını, dava konusu yapılan faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini belirtmiş, öncelikle görevsizlik, esasa ilişkin olarak davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin————Karar sayılı dosyasında görülmekte olan davada verilen görevsizlik kararı neticesinde yargılamaya mahkememiz esas numarası ile devam edilmiştir.
Dava; tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davalıya dava konusu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, edildiyse davalının edimini yerine getirip getirmediği, bu itibarla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——– tarafından müştereken düzenlenen —– tarihli rapor ile davacının ticari defterinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 3 adet faturanın davalının hesabına borç kaydı yapıldığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi itibariyle 11.512,57 TL alacaklı bulunduğu, icra takibine konu —– irsaliyeli fatura ve —– irsaliyeli fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edildiğine dair faturalar üzerinde kayıt bulunmadığı, davalının ticari defterinin usulüne uygun tutulduğu, icra takibine konu —– irsaliyeli fatura ve —– irsaliyeli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay —- HD. ———–)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine ———yazı cevabına göre; uyuşmazlığın belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 11.512,57 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle borcu bulunmadığı, dava konusu faturaların davalının ticari deftelerinde kayıtlı olmadığı, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (—— faturaların davalı tarafından vergi dairesine de bildirilmediği, alım satım ilişkisinde para ediminin ifasını isteyen satıcının malı teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği (———–), davacının ticari defter ve belgelerinin irsaliye, teslim belgesi gibi dayanakları bulunmadığı takdirde defterlerdeki kayıtların tek başına mal teslimini ispatlamaya yeterli olmayacağı (———–), teslim hususunun tanık beyanı ile ispatlanamayacağı (———–, iadeli taahhütlü posta ile söz konusu fatura arasında bağlantı kurulamadığı —— davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 196,61 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 142,21 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki———- göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.