Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2023/374 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/450 Esas
KARAR NO : 2023/374

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 29.01.2019 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan çıkması neticesinde tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın sonucunda—- plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili —- yaralandığını, davacının kaza sonrasında —– Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, hali hazırda da —– Hastanesi’nde tedavisinin devam ettiğini, davacının boynunda, kaburgalarında ve belinde kırıklar meydana geldiğini ve omuriliğinde çatlaklar bulunduğunu, —– plakalı araç sürücüsü—— 2918 Sayılı KTK md. 52/1-a “Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak” kuralını ihlalden kusurlu bulunduğunu, bu kazanın oluşumunda—–plakalı araçta yolcu olarak bulunan —– herhangi bir kusuru bulunmadığını,—– plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde davalı —– tarafından —-numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacının kaza dolayısıyla, sürekli ve geçici iş göremez hale geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları ve her türlü haklar saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere (HMK 107. Maddesi gereği belirsiz alacak davasındaki geçici talepleri olduğunu) şimdilik asgari 200,00-TL (müvekkilini uğramış olduğu sürekli iş göremezlik için 100,00-TL. geçici iş göremezlik için 50,00-TL ve bakıcı gideri zararı için 50,00-TL) maddi tazminat bedelinin diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca temerrüt tarihi olan 11.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03/03/2023 tarihli talep arttırım dilekçesinde ise sürekli iş göremezlik zararı için talep edilen 100,00-TL’nin 359.900,00-TL artırılarak 360.000,00-TL’ye çıkarılmasını talep etmiş, gerekli harç yatırılmıştır.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle, 6704 sayılı Torba Kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmenin zorunlu hale getirildiğini, ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu davanın açıldığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talepleri tedavi gideri kapsamında olup tedavi gideri talepleri trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminatı dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın tedavi gideri taleplerinin müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini, —— tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından ——rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat isteminden ibarettir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Dava konusu trafik kazasının tek taraflı olması, hava ve yol durumu vs. şeklinde kazanın oluşumuna etki eden farklı durumların bulunduğunun iddia edilmemesi nedeniyle kusur raporu aldırılmamış, dosyaya sunulan kaza tespit tutanağında davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu tespitlerine yer verilmiş ve bu tespit hükme esas alınmıştır.Davacı asilin maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise oranının tespiti hususunda dosya —– gönderilmiş, 30.03.2013 tarih ve—- sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının % 15 (yüzde onbeş) olduğu, bakıcı ihtiyaç süresinin 15 gün olduğu, iyileşme süresinin 45 güne kadar uzayabileceğine dair mütalaa edilmiştir. Maddi zararın hesaplanması amacıyla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, raporda özetle; Sayın Mahkeme’nin “Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve—- ve —- sayılı kararı sonrasında vermiş olduğu güncel 14/01/2021 tarih, —- sayılı kararı gereğince TRH 2010 tablosuna göre ve Yargıtay —– Hukuk Dairesinin 02/03/2020 tarih, —–. ve——sayılı kararı gereği progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için 6 10 artırılıp 6 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerektiğinden” şeklindeki görevlendirmesi gereği; yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
Davalı ya da dava dışı—— tarafından davacıya yapılan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, Davacı ——- hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 2.682,56 TL, geçici bakıcı gideri zararının 1.279,20 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarının karşılanacağı kişi başına sağlık giderleri teminatının 360.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan toplam zararının olmadığı, Davacı——hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının; 2022 ve sonrası vergi istisnası düşülmüş asgari ücrete göre 506.911,52 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin 360.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 146.911,52 TL olduğu, 2022 ve sonrası vergi istisnalı asgari ücrete göre 600.619,85 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin 360.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 240.619,85 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Davaya konu kazaya karışan—– plakalı aracın—— Tarafından 12.07.2018/2019 vade tarihli, —– numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
Buna göre, 29/01/2019 tarihinde meydana gelen kazanın—— plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,—— plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle; —– plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması nedeniyle davalıdan isteyebilecektir.
Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL geçici bakıcı ihtiyacı gideri ve 360.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay —–Hukuk Dairesi’nin —— nolu içtihatları)
Somut olayda davalı sigorta şirketine başvurunun 30.05.2019 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü sonrasının 11/06/2019 olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.Davalı sigortalısına ait kazaya karışan aracın kullanım amacının dosyadaki verilere göre hususi olduğu, bu haliyle yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı tazminatının poliçedeki sağlık giderleri teminatı kapsamında 11/06/2019 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
360.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sakatlanma ve ölüm teminatı kapsamında, 11/06/2019 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 24.659,91 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL, 1.229,23 TL ıslah harcı olmak üzere toplam, 1.273,63 TL’nin mahsubu ile 23.386,28 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 1.273,63 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk dava masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi, 457,35 TL tebligat müzekkere gideri, 4.230,00 TL Maluliyet tespiti gideri olmak üzere toplam, 6.238,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 53.540,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.