Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2020/871 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2020/871

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlu firmanın itiraz dilekçesinde somut bir iddia ve itirazda bulunmaksızın müvekkili firma ile ticari ilişkisini inkar etmeksizin genel bir ifade ile takibe konu edilen faturalardan dolayı herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek takibin durmasını sağladığını, davalının yetkiye, borca ve ferilerine ilişkin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, itirazın iptalini talep ettiklerini, davalı şahıs aleyhine —- bedel talepli olarak müvekkili firmanın faaliyet adresine göre yetkili İstabul Anadolu ———–sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, davalı firmanın borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, müvekkili firma müşterilerine ait ürünlerin nakliye ve——- ettiğini, müşterilerin — hizmet talepleri doğrultusunda ——-ile iştigal eden hatların ——- yapılarak —-yükümlülükler yerine getirildiğini, bu noktada davalı tedarikçi müvekkili firmanın müşterilerine ait malları bildirilen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri içerisinde taşıma ——–istifleme boşaltma alıcıya teslim hizmetleri verdiğini, müvekkil firmanın davalı-borçlu şahsa talepleri doğrultusunda çeşitli hizmetler verdiğini, bu hizmetler doğrultusunda tutulan cari hesap dökümünde davalı firmanın müvekkiline ——- gözüktüğünü, müvekkili firmanın gönderen konumundaki davalıya yapılan iş ve verilen hizmete dair ——- kalan bakîye ve cari hesap alacağına dair faturaların ve cari hesap dökümlerinin bulunduğunu, davalı borçlunun faturaya ve icra takibine ————-yapmış olduğu itirazın iptali ile borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalı/borçlu aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmeşine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kendi ——————- faaliyetleri yürüttüğünü, müvekkilinin————– hususunda davacı şirket ile görüşüldüğünü, davacı şirketin sundukları mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere müvekkillerine —- masraflar dahil — tarihine kadar geçerli 2 farklı fiyat teklifinde bulunulduğunu, davacı şirketin bu yazışmada müvekkili tarafından———-seçilmesi halinde bir hafta sonra ————— seçilmesi halinde ise yüklemenin hemen yapılabileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin işlerin daha hızlı yürümesi adına davacı şirketin sunmuş olduğu teklifler arasından —- ———- ile malların taşınması teklifini onayladığını ve teklifte belirtildiği üzere ————— üzerinden davacı şirket ile anlaştığını, ——————-yüklenmesi sırasında davacı şirketin müvekkillerini telefonla arayarak——— unutulduğunu dolayısıyla fiyatın değiştiği şeklinde beyanda bulunduğunu, müvekkilinin ——– teklifinden başka herhangi bir fiyat teklifi almadığını, —— masrafların unutulmasının profesyonel olmadığını, davacı şirketin —— yüklenmesinden sonra ——düzenleme tarihli —– tutarlı fatura düzenlediğini, ilgili faturaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davacının haksız ve yersiz olarak açmış olduğu işbu davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile nisbi ve maktu vekalet ücretlerinin davacı tarafta tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu——– esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu———esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, takip dosyası içeriğine göre;——— asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu;—— emrinin borçluya 22/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından ——-tarihinde borca itiraz edildiği; —- karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; ——— icra takibine konu iddiası ile —- başlamadan—– anlaşmadaki (teklif metnindeki) ————- örtüşmediği,——- araştırmalarında ————bedelinin kadri marufunda bulunduğu, ve teklif sonrası taşıma faaliyetinin tamamlanması sonrasında muhtemel oluşan/oluşabilecek fiyat farkından davalının sorumlu tutulamayacağı hususundaki değerlendirmenin mahkemenin takdirine olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı,
Davanın taraflar arasındaki —- şartları konusunda anlaşmazlıktan kaynaklandığı, taraflar arasında taşıma işi konusunda anlaşma bulunduğu hususunda anlaşmazlık bulunmadığı,
———— —- taşınması işinin — olarak davacının üstlendiği, navlun ücreti olarak kesilen fiyat farkına yönelik faturanın davalı tarafça ödenmediği, akabinde takip başlatıldığı, bahse konu taşımanın ve fiyatlandırılmasının 31.03.2017 tarihli fiyat teklifi esaslarına uygun yapılmadığı, ihracat teklifinde —– ibaresinin bulunduğu, taşımanın yapıldığı, davacının takip konusu yaptığı tutar ile taşıma başlamadan önce yapılan anlaşmadaki rakamın örtüşmediği, anlaşma konusu olan 7.275 USD navlun bedelinin —-bulunduğu, taşıma sonrası fiyat farkından davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcının başlangıçta alınan 67,29 TL harçtan mahsubu ile 12,89 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —- hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; miktar itibari ile kesin olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.