Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/407 E. 2021/1280 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/407 Esas
KARAR NO : 2021/1280

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– poliçesi —- yaptığını, bu olay nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan davacı —– yaralandığını, davacının bedensel zarara uğradığını ve %11 oranında malul kaldığını, davalının kazaya karışan aracın sigortacısı olduğunu, davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini belirtmiş, şimdilik 500,00 TL geçici, 500,00 TL kalıcı olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan — plakalı aracın davalı nezdinde sigortalı olduğunu, araç sürücüsünün tespit edilmesi gerektiğini, araçta bulunan davacı ve —alkollü olduğunu, sürücü davacı ise davalının sorumluluğunun bulunmadığını, —sürücü ise davacının müterafik kusurlu olduğunu, zararın belirlenmesi gerektiğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: 17.04.2018 tarihinde davalı sigorta şirketinin —– aracın kaza yapması neticesinde meydana gelen kazada kusurun kime ait olduğu, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalının bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile hangi miktarda sorumlu olacağı, davacının zararın artmasına yol açıp açmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili— beyan dilekçesinde; davacıya 15/11/2021 tarihinde 53.214,07 TL ödeme yapıldığını, davadan feragat edildiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili —- beyan dilekçesinde; davalı ile sulh olunduğunu, davalı tarafından ödeme yapıldığını, davadan feragat edildiğini belirtmiştir.
HMK.nun. 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”. Mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sulh ile sona erdiği, 11/11/2021 tarihli “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belgenin dosyaya sunulduğu, taraf vekillerinin vekaletnamelerinde özel yetkinin bulunduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 39,53 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 4,86 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
5-Vekalet ücreti husunda karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.