Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/403 E. 2021/1332 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/403 Esas
KARAR NO: 2021/1332
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
—-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı sürücü— aracı ile —-beklerken arkasında seyir halinde olan davalı sürücü —- plakalı aracıyla davacı adına kayıtlı olup kendi sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağına göre davalı sürücü—– öngörülen —– kusurunu işlemesi nedeniyle kazanın meydana gelişinde tamamen kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacının aracında kaza nedeniyle meydana gelen zarar davalı sigorta şirketince davacının itirazına rağmen —– bulunan sıradan bir tamirhanede yapılmışsa yapılan tamir işlemi gerektiği gibi ve —–yapılmadığından davacının aracında hem değer kaybı meydana geldiği ve hem de davacının gerçek zararının tazmin edilmediğini, hasarlı aracın sol ve sağ yan panelleri tamir edilmeyip sadece düzeltildiği, arka camın kusurlu olup su sızdırdığının belirlendiğini, arka spoylerde çizikler bulunduğunu, sol ve sağ arka lambaların doğru oturtulmadığı, arka sileceğin hasarlı olduğu ve arka panel için yapıştırılarak geçiştirildiğinin tespit edildiğini, bu durumun gerek hakkaniyet kurallarına ve gerekse de —- da ters düştüğünü, müvekkilinin davacı aracını kayıtlı bulunduğu — götürdüğünü ve araçta meydana gelen gerçek zarar ile değer kaybının tespitini uzman bir bilirkişi marifetiyle yaptırdığını, —raporuna göre aracın gerçek tamir masraflarının — olacağının belirlendiğini, araçta—-değer kaybı meydana geldiğinin de belirlendiğini, davacının aracında meydana gelen hasarın tespiti amacıyla da — tutarında bilirkişi hizmeti ücreti de ödediğini, davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle toplam olarak— tutarında maddi zarara uğramış olup söz konusu zarar —- yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla da sabit olduğunu, davalı— plakalı aracın diğer davalı —- adına kayıtlı olup diğer davalı —- teminatı altına alındığını, davalı —- sigortalısına ait araç sürücüsü kazanın meydana gelişinde tamamen kusurlu bulunduğunu, davacının uğradığı toplam — tutarındaki maddi zarara karşılık gelen — tutarındaki maddi zararın davalılarca tazmini zorunluluğu bulunduğundan, davacının uğradığı zarara karşılık gelen — tutarındaki maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ettiklerini beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü haklar saklı kalmak kaydıyla; davacının aracında meydana gelen maddi hasar nedeniyle uğradığı toplam — tutarındaki zararın araç hasarı ve değer kaybı tutarına denk gelen — tutarındaki bölümüne karşılık gelen — tutarındaki maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, avukatlık ücreti ve yargılama masraflarıyla birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacının dava sonunda alacağını tahsil edebilme imkanı bulunması için davalı —–plakalı aracın kaydına ve davalının taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını,—- doğrultusunda davacı tarafından ödenen —–bilirkişi ücretinin yargılama gideri olarak kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, avukatlık Ücreti ve yargılama masraflarıyla birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik karar verilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —– verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirkete ait araç ile kaza yapan —- tamamen kusurlu olduğu şeklindeki kaza tespit tutanağının hatalı olarak düzenlendiği kanaatinde olduklarını, davacı çok yüksek ihtimalle kırmızı ışığı son anda görmüş olmalı ki aniden fren yapması sonucu müvekkiline ait araç sürücüsü konumundaki —–mesafesini koruyarak seyrine devam etmesine rağmen davacı tarafından aniden fren yapıldığı için duramadığını ve davacının arabasına arkadan çarptığını, davacının ani fren yaparak kendisi trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu ve kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olarak hareket ettiğini, davalı şirkete ait araç sürücüsünün ise trafik takip mesafelerine uygun hareket etmesine rağmen davacının ani ve uygunsuz freni sebebiyle durmakta zorluk çektiğini, kazadan sonra müvekkiline ait aracın sigortacısı konumundaki davalı sigorta şirketi tarafından aracın —– tamir ettirilerek tamirat masrafları ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davalı —-tarihinde davacı hesabına hasarın bedeli —-havale edildiğini ve davacının zararının tanzim edildiğini, kaza sonrası kusur oranı hesaplamasının ayrıntılı olarak yapılmadığını, sadece kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, davacı tarafından yurt dışından bilirkişi raporu alınmış olsa da; davalının ve diğer davalıları ağır bir şekilde zarara uğratacak bu bilirkişi raporunu kabul etmediklerini beyan ile, haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın kabulü anlamına gelmemek kaygıyla davacı taraf HMK 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini davalı şirkete tebellüğ etmesi gerektiğini, davacı tarafın araç hasarının davalı şirket tarafından karşılandığını, davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında dava açılmasına yönelik husumet oluşmaması açısından bu hususun göz ardı edildiğini, — incelemesi neticesinde araç hasar bedelinin — hesaplandığını, davacı taraf ile mutabakat sağlanarak, davalı şirket sigortalısının %100 kusuruna tekabül eden miktarı olan —- davacı tarafa ödendiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu bakiye poliçe limiti—- sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davalı şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu beyan ile, davacı tarafa ödeme yapılmış olduğundan, aleyhe haksız olarak açılan davanın reddini, HMK 121 gereği davacı delillerinin taraflarına tebliğini, davacının davasının ispatı halinde, davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açsından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç değer kaybı, hasar bedeli ve ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
Davalı şirkete sigortalı —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, davacıya ait araçta anılan kaza nedeniyle değer kaybı ve hasar olup oluşup oluşmadığı, mevcutsa değer kaybı ve hasar bedelinin miktarının ne olduğu ve değer kaybı ve hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı, ayrıca ekspertiz ücretinden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Trafik kazaları kusur hasar değer tespiti uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda, olayda davalının tamamen kusurlu olduğu, hasar bedelinin —- olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;
—tarihinde, — sıralarında dava konusu araç sürücüsü davacı — yönetimindeki —– takiben seyir halinde iken olay—- durduğu sırada aracının arka kısımlarına, geriden gelen davalı sürücü —–kamyonun arkadan çarpması sonucu, maddi hasarla sonuçlanan dava konusu olay meydana geldiği,
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı sürücü —– takiben seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, yol özelliklerini, trafik lambalarının konumunu ve dava konusu aracın seyir durumunu dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği, önünde seyir halinde olan ve kırmızı trafik lambasına istinaden duran dava konusu aracın arka kısmına tedbirsizce çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.), 52/b (Araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.), 56/c (Sürücüler önlerinde giden araçları Yönetmelikte belirtilen güvenli ve “yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.) ve 84/d (Araç sürücüleri trafik kazalarında; arkadan çarpma halinde asli kusurlu olarak sayılmıştır.) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Buna göre, — tarihinde meydana gelen kazanın, — plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,— plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
— plaka sayılı araç sigortacısı — sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
— araç maliki—- şirketin araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,
— plaka sayılı araç sürücüsü —- araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması,
—–belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Değer Kaybı ve Hasar Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki farka verilen addır.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. —–
Bu kapsamda, yukarıda sınırı çizilen sorumluluk kapsamında davalılar değer kaybından sorumludur.
Değer kaybı gerçek zarar niteliğinde sigorta teminatı kapsamındadır.
Değer kaybının hesabı, teknik bir konu olması nedeniyle alanında uzman bilirkişiden rapor, değer kaybına ilişkin rapor düzenlettirilmiştir.
—— kararlarında vurgulandığı üzere; Değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve taracın kaza tarihindeki hasarsız hali ile piyasa rayiç değeri ve araçtaki hasar onarıldıktan sonraki hali ile piyasa rayici belirlendikten sonra aradaki fark değer kaybı zararı olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, — uygun olarak davacıya ait araçta değer kaybının —- tespit edildiği anlaşılmakla; bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamındaki mevcut verilere göre — raporda, hasarlı araç — tarihli bilirkişi raporundaki tespitler, hasar fotoğrafları, aracın yaşı—- şekli ve niteliği de dikkate alındığında, aracın yurt dışında onarılması durumunda belirtilen parça/malzeme tutarı, kaporta ve boya işçilik tutarları —- hesaplanmış olup, yurt dışı tamir ve rayiç bedelleri de dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle toplam hasar tutarının —-olabileceği, hesaplanan bu tutarın serbest piyasa koşullarında günün rayicine, aracın hasar durumuna ve dosya kapsamına uygun olabileceği belirtilmiş, bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Bu kapsamda davacı vekilinin değer kaybı ve hasar bedeline ilişkin talebi yerinde olduğu değerlendirilmekle, davanın değer kaybı ve hasar bedeli yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Ekspertiz Ücreti Talebi Hakkında Yapılan Değerlendirmede;
Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekir.—-
Davacı yanın talep etmiş olduğu ekspertiz ücreti ise yargılama giderlerinden olup bu anlamda maddi tazminat içerisinde değerlendirilemeyecektir. ——
Bu cihette, davacı tarafça talep edilen ekspertiz ücreti alacağı, yukarıda belirtilen emsal kararlarda işaret edildiği üzere yargılama giderleri içersinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yargılama gideri olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1—- tazminatın davalı —- kaza tarihinden, davalı —–tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile —— davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2—–ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.743,67 TL karar ve ilam harcından 1.435,92 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 4.307,75 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.675,29 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı ve 1.435,92TL peşin harç toplamı:1.480,32 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 348,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 1.148,00 TL ve ekspertiz ücretine dair —- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2021