Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/395 E. 2022/797 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/395 Esas
KARAR NO: 2022/797
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/06/2019
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkil şirketle davalı şirket arasında —— tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereğince müvekkil şirket, davalı şirkete —–adet çek verdiğini, davacı müvekkil şirket tarafından davalı şirketten verdiği bu çekler karşılığında toplam — almasına rağmen —- adet çeki ödemediğini, bu nedenle müvekkil şirketin yapmış olduğu ———– tutarındaki fazla ödemenin davalı şirket tarafından iade edilmesi gerektiğini, buna ilişkin olarak davalı şirkete — tarihinde ihtarname çekildiğini, bu ihtara rağmen davalı şirket tarafından taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzerine davalı şirket hakkında —– icra takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından icra takibine borç ve yetki yönünden itiraz edilmesi üzerine dosya —- gönderildiğini, davalı ——- ödeme emrine tekrar itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculukta yapılan görüşmeler neticesinde davalı şirket yetkilisiyle herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, davalı şirkete ait cari hareket raporu ve mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere alacaklarının sabit olduğunu, davacı müvekkil şirkete ait hesap ekstresi ve diğer kayıtların da alacaklarının olduğunu teyid ettiğini, toplam — asıl alacak üzerinden alacağın tahsili için——–sayılı icra dosyasından başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, asıl alacağa ihtarnamenin tebliğ tarihi olan —- tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkil firmanın — tarihinde bayilik sözleşmesi akdettiğini, bu şekilde davacı tarafın —— müvekkil firmaya alt geniş ürün yelpazesinin satım dağıtımı üstlenmek suretiyle ana bayi olduğunu, sözleşme yükümlülüğü altına girdiğini, davacı ——-gereğince seçtiği ürünlerin siparişini vererek dağıtım ve satımı gerçekleştirmek durumda olduğu halde, son derece sınırlı bir siparişte bulunmuş ve sözleşme gereği olan —–sözleşme gereğince yürütmeyerek, müvekkil firmanın —— pazarına ciddi anlamda zarar verdiğini, yalnızca davacı tarafa söz konusu geniş bir bölgenin bayiliği verildiğini, başka hiçbir bayi ile——- akdedilmediğini, geçen zaman zarfında, defalarca bayilik kapsamında yapılacakları anlatmak ve satış yöntemlerinde yardımcı olmak üzere davacı firmaya ekip gönderilmesine rağmen, küçük bir sipariş dışında, herhangi bir neden gösterilmeksizin —— gereğinin icrası ve ifası yönünde fiilen hiçbir çalışma yürütmeyen, netice itibariyle müvekkil firmayı son derece ciddi zararlara sürüklemiş ve o bölgenin alıcı ve okur kitlesinden müvekkil firmayı yoksun bırakıldığını, hiçbir itiraz olmaksızın çeklerin ödemesi gerçekleştiğini, —– herhangi bir nedenle feshedilmediğini, sınırlı bir satış dışında ürün sipariş edebilecek ve alabilecekken gerçekleştirmeyen davacının sorumluluklarını yerine getirmediği bir noktada sorumluluğun müvekkil firmada aranması ne hukukla ne de hakkaniyetle bağdaşmadığını,—– —-olduğunu, bir bayinin aktif alarak çalışacağının bir göstergesi ve garantisi olduğunu, işbu dava, esasında davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin çok açık bir ikrarı olarak görülmesi gerektiğini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı aleyhinde, dava konusu edilen bedelin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
—- takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, toplam —- alacak üzerinden yetkisiz olan — tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, yetkiye itiraz üzerine dosyanın—– takip sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrine davalının itirazda bulunduğu, itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, davalının defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen —– havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm dosya kapsamı bilgi ve belgeler ile davalı —- yasal ticari defterleri ve dayanak belgeleri üzerinde — günü kalem odasında yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde oluşan sonuç ve kanaatinin; davalı —–hesap dönemleri yasal ticari defterlerinin ——ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun olarak tutulduklarını, açılış ve kapanış —- kanuni sürelerinde yapılmış oldukları ve içerdiği kayıtların birbirini doğruladığı ile sahibi lehine delil olma niteliğinde olduklarının tespit edildiği, davalı —- davacı —- denildiğini, —- tarihinde davacının yapacağı alımlarına mahsup edilmek üzere, sözleşmede belirtilen toplam —– verdiği ve söz konusu davacı çeklerinin, davalının incelenen davalı yevmiye defterinde kayıt gördüğü ve—- tutarlı her üç çekinde ödenmiş olduklarının tespit edildiğini, davalı ticari defterlerinde yapılan incelemede, davalının davacıya sözleşme süreci içinde davalının yevmiye defterinde kayıt görmüş —- fatura ile toplam —— tutarında ürün sattığı ve kayıt görmüş bu toplam meblağdan sonra davalı nezdindeki cari hesabın, davacı —– alacak bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, davacı —- sözleşme süresi —— ürün alınmış olmasına rağmen —- ödendiğini, fazladan yapılmış —- tutarındaki fazla ödemenin tebliğden itibaren — ödenmesi gerektiğini, ödeme yapılmaması durumunda tüm yasal yollara başvurulacağını..” bildirdiğinin belirtildiğini, incelenen ihtarnamenin adi şekilde olduğu, noterden keşide edilmediği tespit edildiğini, davacı —- ilamsız takip başlattığı ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- takip talebinde bulunduğu, talep ettiği —-faizin, ihtarnamede belirtilen sürenin bitimi —- tarihinden başlamak üzere takip tarihine kadar olmak üzere hesaplandığı tespit edildiğini, —— —- çalışmak üzere davacıyla bayilik sözleşmesi akdedildiği, ana bayi olarak çalışacak davacı dışında, başka bir —– verilmediği, ancak davacının, davalının bölgede ki pazarına kısıtlı çalışmasıyla ciddi anlamda zarar verdiği beyanında bulunan davalının, bu beyanı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalı —– yasal defterleri ve dayanakları belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; davacı —- bakiyesinin bulunduğu davacı lehine karar vermesi durumunda taraflar tacir olduklarından —– göre ihtarname tebliğ tarihinden itibaren——- oranında avans faizi uygulanması gerekeceği kanaatinin hasıl olduğunu beyan etmiştir.
Davacının ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen —- bayilik sözleşmesi ——- imzalanmış olup bu sözleşme süre maddesinde —- tarihine kadar geçerlidir denildiğini, davacı—— yapmış olduğu, davacı —– ürün satın almış olduğu, yapılan sözleşmede cezai şart olarak —- bayilik sözleşmesi yapılmış olduğu bu sözleşmeye istinaden alacağı ürünler için —– olduğu, davacı ve davalı şirketlerin yasal defter kayıtlarının bilirkişilerin incelemeleri sonunda —– ödemenin gecikmesiyle birlikte davacı —— ödemesi yönünde kanaat bildirilmiştir.
—-tarihli raporda ise; davacı ile davalı arasında —— akdedildiği, sözleşmenin içeriği incelendiğinde; sözleşmenin, —– veren tarafından önceden matbu olarak hazırlanmış olan sözleşme metninin boş bırakılmış olan kısımlanın el yazısı ile doldurulmak suretiyle düzenlenmiş olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle de, sözleşmenin süresinin tespitinde, sözleşmenin ——- maddesinde el yazısı ile yazılmış olan —- tarihinin esas alınması gerektiği, dolayısıyla da sözleşmenin —- tarihine kadar süreli olarak akdedildiğinin kabul edilmesi gerektiği, gerek ilgili teamüller, gerekse sözleşmenin —————- hükmüne göre; işbu —- bedelli ödemenin, ——— olarak yapılmış olduğu, eğer bu ödeme avans ödemesi olarak yapılmamış olsa idi, bu hususun sözleşmede açıkça belirtilmesi gerekeceği, taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşme süresi boyunca davacının belirli bir miktarda örneğin —— tutarlı mal satın almakla yükümlü olduğunu düzenleyen bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla davacı/bayinin asgari mal alım taahhüdü bulunmadığı, ayrıca sözleşmede, davacı sözleşme süresi içinde —- tutarlı mal satın olmadığı takdirde —avans ödemesi tutarının davalı tarafından irad gelir kaydediLeceğini düzenleyen bir hüküm de bulunmadığını, sözleşmenin —— maddesinde, davalı/bayilik verene dilediği zaman sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, bu nedenle, eğer davalı sözleşme süresi içinde davacının yaptığı mal alımı miktarlarından memnun değil idiyse (alım miktarlarının düşük olduğunu düşünmekte idiyse), bu hükme istinaden sözleşmeyi feshedebilirdi; fakat feshetmediğini, taraflar arasındaki sözleşme, —– süresinin dolması ile birlikte sona erdiğini, sözleşmenin —– maddesine göre sözleşmenin süresinin davalı/bayilik verenin yazılı bildirimi ile uzatılması mümkün ise de, davalı/bayilik verenin böyle bir bildirimde bulunmadığı, dolayısıyla da sözleşme süresinin uzatılmadığı, kaldı ki davalının da zaten, sözleşme süresinin uzatıldığına dair bir iddiası bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme —- tarihinde sona ermiş olduğundan, yukarıda açıklanmış olan gerekçelerle, davacının satın almamış olduğu mallara tekabül eden —– tutarın (fazla ödenmiş olan avans ödemesi tutarının) davacıya iade edilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının bu tutarın iadesini tafebe hak kazandığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre, davacı ile davalı arasında —– sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin içeriğine göre; sözleşmenin, davalı/bayilik veren tarafından önceden matbu olarak hazırlanmış olan sözleşme metninin boş bırakılmış olan kısımlanın el yazısı ile doldurulmak suretiyle düzenlenmiş olduğu, taraf iradeleri ve dosyaya sunulan beyanlara göre bitim tarihinin —– tarihine kadar geçerli olacağının anlaşıldığı, sözleşmenin uzatılmasının davalı şirketin yazılı bildirimi ile mümkün olacağının kararlaştırıldığı, ancak sözleşmenin uzatıldığına dair belge bulunmadığı, sözleşme kapsamında davacı bayi tarafından üç adet —- değerinde çekin davalıya verildiği, bu bedelin avans ödemesi mahiyetinde olduğu ancak bu bedele karşılık davalının davacıya —- ürün gönderdiği, davacı tarafça sözleşmede miktar olarak herhangi bir alım taahhüdünde bulunmadığı, sözleşme bitiminden sonra davacının davalıya ihtarname göndererek takipte talep ettiği bedelin iadesini istediği, ödeme yapılmaması üzerine takip başlatıldığı,—-Maddesinde düzenlenen cezai şartın somut durumda gerçekleşmediği, her iki taraf defterine göre davacının davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürmediğinden takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile ; —— yönelik yaptığı itirazın iptaline; takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya dair talebin reddine, hüküm altına alınan alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile ; —- yönelik yaptığı itirazın iptaline; takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya dair talebin reddine
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.267,00 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 816,76 TL’nin mahsubu ile 2.450,24 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 816,76 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk dava masrafı, 151,40 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.650,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.845,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 2.703,51 TLnin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre haklılık oranına göre; 1.254,00 TLnin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 66,00 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9- Karar kesinleştiğinde—– sayılı icra dosyasının iadesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinni yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/11/2022