Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2021/1366 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/394 Esas
KARAR NO: 2021/1366
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı —-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça — tarihinde borcun tamamına itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin müvekkilinin davalı şirkete ürün satışından ibaret olup cari hesap usulüne göre çalıştığını, son olarak davalı tarafından ödenmesi gereken ancak ödenmeyen — tutarındaki cari hesap bakiyesinden doğan alacakların icra takibine konu edildiğini, bu tutarın işlemiş faizi ile birlikte— olduğunu—— Arabuluculuk numarası ile başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, dava konusu alacak likit nitelikte bulunduğundan İİK m. 67/2 uyarınca itirazı iptal edilecek borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın işbu iddia ve taleplerinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket, davacı tarafla arasındaki ticari ilişkiye ilişkin düzenlenerek tebliğ edilen fatura bedellerinin tamamını davacı şirkete ödemiş olup müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirket tarafından işbu dilekçe ekinde sunulan toplamı —- faturaları davacı taraf kayıtlarına işlemediğinden huzurda görülen davayı açtığını, davacı tarafından kesilen son faturaya istinaden ödeme yapılmış ve daha sonrasında —- tarihli faturaların keşide edilmesi ile davacı tarafın bakiye alacağı takas mahsuba konu edildiğini, tüm bunların yapılacak bilirkişi incelemesi ile de sübuta ereceğini, müvekkili şirketin davacıya karşı ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığından huzurdaki davanın reddini, takip kötüniyetli yapıldığından %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesi kapsamında tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisine dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—-dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine —tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz toplamı — tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından — süre içerisinde —-da itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce aynı gün takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — rapora göre; davacı —-maddeli bir sözleşme imzaladığını, davalının incelenen —- ticari defterleri kayıtları ve dayanak belgeleri ve muavin defter hareketleri ile davacının incelenen muavin defter hareketleri bakiyeleri arasında; söz konusu —tutarında bir fark tespit edildiğini, davalı kayıtlarında herhangi bir bakiye bulunmazken, davacı kayıtlarında ise davalı aleyhine —- borç bakiyesi olduğu tespit edildiğini, aradaki söz konusu farkın; davalının —- adet faturanın, davacı kayıtlarına alınmamış olduğundan kaynaklandığının anlaşıldığını, davalı —– yasal ticari defterlerinin incelenmesi esnasında; davacı kayıtlarında yer almayan toplam ——— maddesine istinaden düzenlendiğinin belirtildiğini, incelenen sözleşmenin ödeme-banka bilgileri başlıklı —– “Alıcı sözleşmeye uygun biçimde teslim edilen ve ilgili faturanın alıcı tarafından tebellüğ edilmesi şartına bağlı olarak, mal kabul tarihinden itibaren uygulanan —-vadenin son gününü müteakip her ayın — olmak üzere alıcının belirleyeceği günde banka havalesi yoluyla satıcının —– numaralı iban kodlu hesabına yatırılacağını, alıcı tarafından işbu sözleşme uyarınca tanıtım, aktivite, —– bedelleri ve sair tüm akdi alacaklar muaccel olup ilgili faturanın tebliğ edilmesine gerek olmaksızın alacak muaccel olduğunda gerek haricen gerekse satıcının alıcı nezdinde bulunan cari hesabından mahsup edilmek suretiyle tahsil edilir. “ şeklinde yazılı olduğunun görüldüğünü, davacı ve davalının yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgelerinin incelenmelerinin ——mahkeme kaleminde yapılacağı kararına istinaden anılan günde kalemde bulunulduğunu, ancak davacının incelenmeye gelmediğini, yerinde inceleme talebinin de bulunmadığını, davalının ise yerinde inceleme talebinde bulunduğu nedenleriyle, inceleme anılan günde yapılamadığını, tüm dosya kapsamı belgeler ve davalı —–hesap dönemleri yasal ticari defterlerinin yapılan incelemeleri neticesinde sonuç ve kanaatinin, davacı ve davalı arasında ticari bir ilişki bulunmakta ve bu ilişki —- maddeli – yıl süreli bir sözleşmeye dayandığı tespit edildiğini, davacının cari hesaptan kaynaklanan ve dava konusu olan iddia ettiği — cari hesap alacak bakiyesinin, davalı tarafından düzenlenen —- toplam tutarlı — faturanın, davacının ticari defterlerinde kayıt görmemiş olmalarından kaynaklandığı tespit edildiğini, incelenen — maddeli sözleşmenin —– sözleşme uyarınca tanıtım, aktivite, —– bedelleri ve sair tüm akdi alacaklar muaccel olup igili faturanın tebliğ edilmesine gerek olmaksızın alacak muaccel olduğunda gerek haricen gerekse satıcının alıcı nezdinde bulunan cari hesabından mahsup edilmek suretiyle tahsil edilir.” şeklinde yazılı olduğu görüldüğünü, davalı —-maddesine istinaden düzenlendiğini, inceleme esnasında beyan ettiğini, davacı ve davalı arasında akdedilmiş —- üzerinden yapılan tüm işlem ve yazışmalara ilişkin kayıtlarının HMK193 maddesi anlamında kesin delil teşkil edeceğini ve bu maddenin kesin delil sözleşmesi niteliğinde kabul ederler. — şeklinde yazılı olduğu görüldüğünü, davalının düzenlediği — adet faturanın , davacı ticari defterlerinde kayıt görmemiş olması hususunun, sözleşmenin — maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, —— metni kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları mahkemenin takdirine bırakılmasını, mahkemenin davacı lehine karar vermesi durumunda, davacının, davalıya herhangi bir şekilde ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceği, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasa gereği; takip—–değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerekeceği kanaatinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
Kök raporda davacının incelemeye katılmadığından defterlerinin incelenemediğinin belirtilmesi üzerine davacı vekilinin yerinde inceleme talebinin daha önce dosyaya sunulması nedeniyle ek rapor düzenlenmesinin talep edildiği, hazırlanan —- defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yaptığım incelemeler neticesinde, davacının incelenen —– defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun esaslarda tutuldukları, açılış kapanışlarının noter tasdikli onaylı oldukları ve sahipleri lehine delil niteliklerinde olduklarının tespit edildiğini, davacının incelenen ticari defter kayıtlarında, davalı tarafından düzenlenmiş — toplam tutarlı— adet faturanın kayıt görmediği, tarafların cari hesapları arasında — farkın söz konu — adet fatura toplam tutarından, kaynaklandığının tespit edildiğini, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, ticari ilişkinin —- aralarında akdedilmiş sözleşmeye dayandığının tespit edildiğini, davalının düzenlediği —- davacı ticari defterlerinde kayıt görmemiş olması hususunun, sözleşmenin — maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, —–metni kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları mahkemenin takdirine bırakılmasını, mahkemenin davacı lehine karar vermesi durumunda, davacının, davalıya herhangi bir şekilde ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceği, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasa gereği; takip tarihinden itibaren başlamak üzere —- oranlarda avans faizi uygulanması gerekeceği kanaatinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —- geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.
Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı ve davalı tarafından lojistik ciro prim açıklamalı düzenlenen —- fatura içeriği hizmet/mal ile ilgili davacıdan alacak ve mahsup hakkının bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya borcunun bulunmadığı, taraf kayıtları arasındaki —- farkın davalının düzenlediği lojistik ciro primi açıklamalı ve toplamda —– adet faturanın, davacı ticari defterlerinde kayıt görmemiş olmasından kaynaklandığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —-maddeli sözleşmeye dayandığı, — faturanın bu — istinaden düzenlendiği, madde metninde de düzenlendiği üzere faturaların tebliğinin gerekmediği, yine taraflar arasındaki sözleşmenin—– üzerinden yapılan tüm işlem ve yazışmalara ilişkin kayıtlarının HMK193 maddesi anlamında kesin delil teşkil edeceğini ve bu maddenin kesin delil sözleşmesi niteliğinde kabul ederler. ” düzenlemesinin bulunduğu, taraflar tacir olup 6100 sayılı HMK 193. Madde kapsamında delil anlaşması yapıldığı, uyuşmazlık konusu — faturanın davalının defterlerine takip tarihinden önceki tarihte yazıldığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı anlaşılmış, yasal koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 53,01 TL’nin mahsubu ile 6,29 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.388,48 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8—— dosyasının iadesine,
9-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021