Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2021/65 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO: 2021/65
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacı şirketin davalı şirkete taşıma hizmeti vermiş olup, davalıya verilen taşıma hizmetleri karşılığında—- düzenlendiğini ve söz konusu faturanın davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin davalı şirketten bu ticari ilişki kapsamında Cari Hesabında Toplam— Alacaklı olduğunu, —-davalı tarafın— ödemekten imtina etmesi üzerine müvekkilin haklı fatura alacağının tahsili amacıyla —– sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalı şirketin takibe ve borca yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalı borçlu şirketin icra müdürlüğünün yetkisine karşı yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin takip konusu borçtan sorumlu olduğunu iddia ederek, davalı şirketçe takibe yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine en az %20 icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
lll.DELİLLER :
——–
Bilirkişi raporu.
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacının davalı şirketten cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı; davacı alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- sayılı dosyasının tetkikinde davacı— tarafından borçlu ——-tarihinde —– asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlu vekili tarafından süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davacı vekili, davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığında, taşıma ücreti faturası düzenlendiğini iddia ederek, itirazın iptalini ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ise, davaya cevap vermemiştir.
Davacının dayanağı —- numaralı ve —– bedelli, faturadır. Söz konusu fatura dava dosyasına sunulmamıştır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenelenen —- tarihli raporda; Davalı yanın inceleme gününe katılmadığı ve defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacının ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı yan ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı şirketin takip ve dava tarihi itibari ile davalı şirkete—– borçlu bulunduğunu, belirtmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Dava konusu talebin kaynağı,—- numaralı —– bedelli fatura olduğu, davacının talebin kaynağı gösterdiği faturanın bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davacı tarafın defterlerine kayıtlı olmadığı, davacı vekili dilekçesinde alacağın dayanağını taşıma hizmeti karşılığında düzenlenen fatura olduğunu belirttiği, lakin davacı vekilinin kur farkı talebi olduğuna dair bir iddiası olmadığı, kaldı ki davacı ve davalı arasında kur farkı uygulanabileceğine dair dosyada yazılı bir delilde bulunmaması ve cari hesaplar üzerinde bilirkişice yapılan incelemede takip ve dava tarihi itibari ile davacının alacaklı değil de borçlu olduğunun da tespiti karşısında,
Davacının taşıma hizmeti verdiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle—— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2021