Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2020/509 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2020/509

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirketin %10 hissedarı olduğu şirketin enerji sektöründe faaliyet gösterdiği, davacı mevcut hisselerini devir etmek istediğine dair Ankara —-. Noterliğinden ——-yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ön alım haklarını kullanmaları için davalı şirket ortakları ve yine yöneticilerin aynı olduğu—–bildirilmesi, ön alım haklarının kullanılmayacakla hisselerin üçüncü kişilere satılması için gerçek değerinin tespiti için birtakım bilgi ve belgelerin talep edildiği, ancak talebinin davalı şirket tarafından Beyoğlu —-. Noterliğinin —- tarih ve —- yevmiye no.lu ihtarnamesi ile diğer ortaklara haber verildiği ifade edildiği, ancak talep edilen bilgi ve belgelerin tümü ile reddedildiği, davalı tarafından —— yönetim kurulu toplamışı yapılacağı, toplantıda genel kurul toplantıları hakkında görüşüleceği, bildirildiği, ancak davacının —– dışında olması nedeniyle yönetim kurulu toplantısının makul bir tarihe ertelenmesi veya Ankara—— Noterliğince düzenlenen—- tarih ve —- yevmiye no.lu ihtarnamesinde yer alan bilgi ve belgeler ile şirketin son 5 yıllık bilançosunun davacıya gönderilmesi talep edildiği, buna rağmen genel kurulun ——- tarihinde yapılacağı ilan edildiği, davalı şirket ortakları ——- tarafından payların devir alınmasına dair görüşme veya teklif gelmediği, 11.06.2019 tarihinde yapılan genel kurulda ihtarname ile davalı şirketten talep edilen bilgi ve belgeler ile şirketin son 5 yıllık bilançosunu ticari sır niteliğinde olduğu bahanesiyle soyul bir gerekçe göstererek davacı ile paylaşılmadiği, istenen bilgi ve belgeler ile şirketin son 5 yıllık bilançosu davacı ile paylaşıhnadığı içinde davacının hisselerini devir alacak 3. Şahısların davacıya hisse paylan için somut bir teklif yapamadıkları, istenen bilge ve belgelerin ticari sır niteliğinde olmadığı, davacının bunları istemesinin en doğal hakkı olduğu davalı şirketten talep edilerek bilgi alma ve inceleme hakkının yazılı olarak kullanımının sağlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından talep edilen bilgi alma veya inceleme istemlerinin reddedilen pay sahibinin dava açabilmesini ilişkin olarak 6102 sayılı T.T.K.’nun 437. Maddesinde gön görülen 10 (On) günlük hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı, zira davacı tarafından ilk bilgi alma ve inceleme talebi —– tarihli ihtarname ile talep edildiği, talep davalı tarafından 17.04.2019 tarihli ihtarname ile reddedildiği, ihtarnamenin davacıya 18.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, burıa göre 10 günlük hak düşürücü sürenin sona erdiği, yine kanundaki makul sürenin de sona erdiği, davacı tarafından talep edilen bilgi ve belgelerin üçüncü kişilerle gizlilik sözleşmesi kapsamında (ihtarnamede gizlilik sözleşmesinden bahsedilmekteyse de davalı şirket ile bu sözleşme paylaşılmamıştır.) paylaşılacağı davacı tarafından ikrar edildiği, talep edilen 84 adet bilgi ve belgelerin üçüncü şahıslarla paylaşılması şirketin menfaatlerinin ciddi şekilde zarara uğratacağından 6102 sayılı T.T.K/nun 437/3 md. ve şirket ana sözleşmenin 7. mad. uyarınca reddedildiği, ayrıca —— tarafından davacı tarafa Beyoğlu —-. Noterliğinin —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile %10 payın ihtarnamede belirtilen hususlar çerçevesinde satın alınmaya hazır bulunulduğu bildirilmesine rağmen davacının —-. tarafından payların devir alınmasına dair görüşme veya teklif gelmediği, ” şeklindeki beyanının gerçeği yansıtmadığından bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirkete yönelttiği 84 ayrı soru ve konuya ilişkin bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmasına izin verilmesi istemine; ilişkindir.
Davacı vekilince sunulan, davalı şirketin 11/06/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağı suretinin incelenmesinde, davacının, davalı şirketin ortağı olduğu görülmüştür.
Anonim şirketler yönünden bilgi alma ve inceleme hakkı TTK’nun 437. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda davacı şirket ortağının, şirket işleri hakkında genel kurul toplantısı sırasında ortak sıfatı ile bilgi alma talebinde bulunabileceği öngörülmüş olup; TTK.’nun 437/2. maddesi uyarınca pay sahibi, genel kurulda yönetim kurulundan şirketin işleri hakkında bilgi isteyebilecektir. Bu düzenleme anlamında “—- kavramının geniş yorumlanmasının gerektiği; buna göre ortağın sadece mali tablo ve raporlar hakkında değil, ortaklığın yönetimi, organizasyonu, —- ortaklığın içinde bulunduğu genel ekonomik durum hakkında da bilgi talep edebileceği değerlendirilmiştir. Bu çerçevede her somut olay özelinde bu hakkın ve kapsamının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yanı sıra aynı madde altında, 3. fıkrada bu hakka ilişkin sınırlama da getirilmiş ve “Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bundan başka bilgi alma hakkı, ortağa tanınmış bir hak olup, tüm haklar gibi TMK.2.maddesi kapsamında dürüstlük kuralına uygun kullanılabilir. TTK’nun 437. Maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere bilgi alma hakkı, yönetim kurulunun hesap verme ilkesine uygun gerçekleştirilmesi gerektiği gibi bu ilke çerçevesinde ortağın şirketteki menfaatini temin ve muhafaza etmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, davacı tarafça gerek dava dilekçesinde gerek ihtarnamede davalı şirket ortaklığından ayrılma iradesi ifade edilmişken, alınan bilirkişi raporuyla da bir kısmı ticari sır olduğu belirtilen bilgiler dahil 84 kalem bilgi talep edilmesinin, TTK 437.maddesi ile amaçlanan gayeye uygun olmadığı, taraflar arasındaki menfaat dengesinin, davacı tarafın bu talebinin kabulü halinde ortaklığından ayrılmak iradesinde olduğu davalı şirket aleyhine bozulacağı mahkememizce değerlendirilmiş, davacı vekilinin talebinin kapsamı, davalı şirketten ayrılmak düşüncesinde olduğunu bildirmesi, davaya konu anılan bilgileri üçüncü kişilerin istemi nedeniyle davalı şirketten talep ettiği, inceleme hakkının özünde, ortağa tanınmış, şirket içindeki ekonomik geleceğini tayininde kendisine yol gösterecek bilgilerin ortağa verilmesine matuf bir düzenleme olması, buna karşın davacının inceleme talebinin gerekçesinin bilgilerin üçüncü kişilerin talebi olarak açıklanması karşısında ve davalı şirketin istem karşısındaki red kararının gerekçesinin haksız olduğuna dair Mahkememizde kanaat hasıl olmadığından, her iki talep yönünden red kararının gerekçesine Mahkememizce iştirak olunmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de; davacı tarafça 14/03/2019 tarihli ihtarname gönderilmek suretiyle bilgi alma hakkının kullanıldığı, davalı şirketin 17/04/2019 tarihli cevabi ihtarnamesi ile talebin reddedildiği, red kararı üzerine TTK’nun 437/5. maddesinde öngörülen 10 günlük sürenin işlemeye başladığı ancak bu süreç içinde talebin dava yoluyla ileri sürülmesi hakkının davacı tarafça kullanılmadığı, akabinde aynı bilgi alma hakkının davalı şirketin 11/06/2018 tarihli genel kurul toplantısında oylanıp reddine karar verildiği, bu noktada davacı yönünden TTK’nun 437/5. maddesinde öngörülen sürenin yeniden işlemeye başladığı ve işbu davanın da hak düşürücü süre içinde 21/06/2019 tarihinde açıldığı belirlenmekle davalı taraf itirazları bu yönden yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3——tarifesine göre davalı için takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı