Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2019/1293 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO: 2019/1293
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2019
KARAR TARİHİ: 27/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin —— tarihli dava dilekçesinde özetle; … tarafından, … emrine düzenlenmiş olan — tarihli, — tutarlı, — seri numaralı çek, ——– bulunan—- karşılığı olmak üzere, … tarafından müvekkiline ciro edildiğini ve zilyetliği geçirildiğini, borcunu ödemeyen davalılar aleyhine, taraflarınca —-.İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyanın yetkisizlik ile — İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve — Esas numarasını aldığını, davalılar vekili tarafından — tarihinde ödeme emrine, borca ve fer’ilerine itiraz edilmiş ve icra takibi itiraz tarihinde durdurulduğunu, davalıların takip konusu borca yapmış oldukları itirazın haksız ve mesnetsiz olup, huzurdaki davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, yapılan itiraz tamamen takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olup borca, faize ve fer’ilerine yapılan itirazın haksız olduğunu, müvekkilinin yetkilisi ve sahibi olduğu, alanında öncü firmalardan biri olan ———- yıllardır büyük bir titizlik ve özenle ticari faaliyetler yürüttüğünü, davalılar ile müvekkili arasında yapılan anlaşma uyarınca, müvekkiline ait şirket edim borçlarını yerine getirmiş, satışı gerçekleştirilen malzemeler zamanında, tam ve eksiksiz olarak davalılara teslim edildiğini, müvekkilimiz, davalılarla arasındaki ticari ilişkiye ve davalıların, borcu en kısa süre içerisinde yasal faizi ile birlikte ödeyeceklerine ilişkin verdikleri söze güvenerek yasal ibraz süresi içerisinde çeki muhatap bankaya ibraz etmediğini, davalıların basiretli tacir gibi davranmadığını, borçlarını zamanında ödemediğini ve müvekkilinin ibraz süresini kaçırmasına sebebiyet verdiğini, İbraz süresi kaçırılan çek kambiyo senedi vasfını yitirdiğinden, davalılar aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatılmış olup başlatılan takip davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazları neticesinde durduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 67.madde uyarınca——– İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, borcundan haberdar olmasına rağmen kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle ücret-i vekâletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından verilmiş olan dava dilekçesinin müvekkillerinin mermer işlerinin karşılığı olarak davacının yetkilisi ve sahibi olduğu ———olduğunu, müvekkillerinin şahsi olarak dava dışı şirket olan —— herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığını, İcra takibine konu edilmiş olan çekin teminat senedi olarak verilmiş olup icra takibinin kambiyoya dayalı olarak değil de adi icra takibi olarak açılması da bunu kanıtlar nitelikte olduğunu, sözde asıl alacaklının ——- ticaret sonucunda satım yapılan firma —– müvekkili … ve …’ın herhangi bir icra takibi ya da itirazın iptali davasının tarafı olamayacağı gibi, şirket alacakları için de —— yetkilisi olan …’ün alacaklı ya da davacı sıfatına sahip olmadığını, bu nedenle işbu davanın öncelikli olarak husumet yokluğu nedeniyle reddi ve icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkillerinin herhangi bir borcu olmadığı halde hatta ve hatta davacının açık bir şekilde ne bir icra takibi açmaya ne de dava açmaya yetkisi ya da alacağı olmadığı halde bu şekilde bir icra takibi ve devamında dava açılması müvekkilimin itibarını zedeler nitelikte ve ağır bir şekilde kusurlu olan davacı yan aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, husumet yokluğu nedeniyle davacının davasının reddine, herhangi bir delil ya da hukuki dayanaktan yoksun icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının müvekkillerinin itibarına yönelik olarak eylemleri sebebiyle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu çek nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; somut olay bakımından dosyada bulunan takip dayanağı çekin teminat senedi olup olmadığı, dolayısı ile mücerret borç ikrarını içerip içermediği, süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle davacının alacağının olup olmadığı varılacak sonuca göre bahsi geçen çeke dayanılarak alacaklı tarafından borçlu hakkında icra takibi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davalı, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamakla yükümlüdür. Başka bir anlatımla somut olayda ispat yükü davalı taraftadır.
Somut olay değerlendirildiğinde; takibe konu çekte borçlular tanzim eden ve lehtar, alacaklı ise hamil konumundadır. Bu itibarla davacının aktif husumetinin varlığının kabulü gerekir. Dava konusu çekin teminat amaçlı verildiğinin davalılar tarafından ispat olunamamasına göre açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davanın kabulü ile,
Davalının —–.İcra Dairesi’nin —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak likit olduğundan hüküm altına alınan —— üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.034,61 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 890,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.144,46 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.457,26 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44.40 TL başvuru harcı, 890,15 TL peşin harç,6,40 TL vekalet harcı toplamı 940,95 TL ile bilirkişi, tebligat ve müzekkere gideri olan 43,10 TL olmak üzere toplam 984,05 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2019