Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/368 E. 2020/133 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2019/368 Esas
KARAR NO : 2020/133

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait olan ——-plakalı otomobilin davacı şirket tarafından kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, kasko sigortası ile teminat altına alınan —— plakalı aracın 06.06.2018 tarihinde trafik kazasına karıştığını, poliçe gereği zarara uğrayan üçüncü kişilere —– hasar ödemesi yapıldığını, halefiyet prensipleri gereği ödemenin rücuen tazmini gerektiğini, ödemenin rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirtmiş, davalının haksız itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının usulüne uygun tebliğ edilen dava dilekçesine süresinde cevap vermediği görüldü.
——– yazılan yazı cevabına göre; —– plakalı aracın — tarihi itibariyle davalı … adına kayıtlı olduğu görüldü.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- plakalı aracın ——poliçe numaralı “———— davalı nezdinde sigortalı olduğu görüldü.
Dava, “—— poliçesi ile sigortalı aracın, trafik kazasında hasara uğraması nedeniyle dava dışı sigortalısının zararını ödeyen sigorta şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca ödediği tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; —– tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta sigortalısına hasar bedelini ödeyen davacı … davalı aleyhine ödediği hasar bedelinin tahsilini dava etmektedir. Davacı ve davalılar arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından halefiyet kuralı gereğince sigortalı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Bu halde davacı şirketin haklarına halef olduğu sigortalısı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından açılan dava ticari dava niteliğinde değildir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu —— Mahkemesi’ne gönderilmek üzere —- Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.