Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/366 E. 2021/1150 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/366 Esas
KARAR NO: 2021/1150
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/06/2019
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Davalı —- alacaklı sıfatı ile : —– icra takip dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığı, söz konusu İcra takibinde ; —- alacak ve ferilerinin tahsili talep edildiği, takibe konu ödeme emri —– tarihinde müvekkile bizzat icra dairesinde tebliğ edilmiş olmakla söz konusu ödeme emrine müvekkilin hiçbir itirazının olmaması üzerine icra takibi kesinleşmiş ve müvekkil tarafından malvarlığı beyanında bulunulduğu, davalı — kendi el yazısı ile —-tarihinde tanzim ve imza ettiği ibraname ile ; —-dosva alacağımı haricen —– aldım.Hiçbir alacağım kalmadı, kendisini ibra ederim. Haczi kaldırmak için feragat ve diğer harçlar —- tarafından ödenecektir.” diyerek müvekkil …” ibra edildiği, davalı —— söz konusu beyanından borçlu sıfatı ile aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin müvekkil —–hiçbir borcu bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğu, söz konusu ihalenin gerçekleşmesi durumunda, müvekkil yönünden maddi anlamda geri dönülmesi mümkün olmayan fahiş mağduriyet söz konusu olacağı, icra takip dosyasının ihale tarihi olan —– tarihinden önce tedbiren durdurulmasına karar verilmesi gerektiği, davalının el yazısı ile tanzim olunan —– tarihli ibraname göz önünde bulundurularak icra takip dosyasının tedbiren durdurulmasına , davacı —- borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyetli davalı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle, HMK: m 200 hükmü gayet açık ve net olarak bir hakkın doğumu,düşürülmesi, yenilenmesi,devri , ertelenmesi ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değerleri —- geçtiği taktirde sentle ispat edilmesi gerektiği, hukuki işlemlerin miktar veya değerleri ödeme ,borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- aşağı olsa bile senetsiz ispat olunamaz “İspat külfeti davacıda olduğundan, davacı ödemesini ispatı için senet ibraz etmek zorunda olduğu, davacı borçlu —– iddiâsını ispat için senet ibraz etmemiştir, davacı borçlu —-ödeme yaptığını ispatlayamadığını, davacının ödemenin ispatı olarak sunduğu ibraname—– icra takibe ait olmadığı, davacının sunduğu ibraname ödememenin ispatı olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca ibraname bir belge olup senet olmadığı, davacı tarafça ödeme iddiası yani itfa sebebi ile istirdat talep edildiği, davaya konu icra takibi miktarı —– olması nedeniyle davacının iddiasını HMK 200. Maddesi gereğince senetle ispat etmesi gerektiği, usul ve kanuna aykırı açılan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekilince bu istemi, davalı tarafından davacı aleyhine————– dosyasında kambiyo takibi başlatıldığı, sonrasında davalı tarafından kendi el yazısı ile düzenlenen ibraname başlıklı belge ile davacıyı ibra ettiği, kasıtlı olarak ibranameye —- ilişkin açıklamalara yer verildiği, —–esas sayılı dosyanın taraflarla ilgisinin bulunmadığı, sonrasında davalının takip dosyasını haksız şekilde yenileyerek——esası üzerinden takibe devam ettiği, ibraname ile borcun son bulduğu iddialarına dayandırılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ibraname başlıklı, — tarihli belgenin tetkikinde, —-sayılı dosya alacağımı haricen —-aldım, kendisini ibra ederim açıklamalarını içerdiği, sağ altta isim ve imza içerdiği belirlenmiştir.
Söz konusu ibranamenin —- sayılı dosyasında da ileri sürüldüğü, takibin iptali istemli davada itfa delili olarak dayanıldığı, ne o davada ne de işbu dosyada, ibraname altındaki imzanın davalı tarafça inkar edilmediği, savunmaların söz konusu ibranın takip dosyası ile ilgisinin olmadığı, davacının ödeme iddiasını ispat edemeyeceği noktasında olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde, taraflar arasında başkaca takip dosyası bulunmadığı, o nedenle ibranamenin dava konusu takibe ilişkin olduğu ileri sürülmüş olmakla, Mahkememizce —–davacı ve davalı yönünden ayrı ayrı sorgulama yapılarak, taraf bulundukları icra dosyaları tespit edilmiş, her iki taraf yönünden tespit edilen müşterek dosyaların celbi ile incelenmesine dair karar verilmiş, tarafların karşılıklı olarak taraf bulundukları uyuşmazlık konusu —- takip haricinde başkaca icra dosyası olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce, davaya konu ibranamede sözü edilen, —– esas sayılı dosyası sureti dosya içine alınmış, taraflarının dosyamız tarafları ile ilgisinin olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce menfi tespit istemine konu —–esas sayılı dosyası sureti dosyamız arasına alınmış, incelenmiş, takibin kambiyo takibine ilişkin olduğu, dayanağının —- bedelli senet olduğu, ne var ki ödeme gününün en üstte —- olarak yer aldığı halde, senet metni içinde vadenin —- tarihi olarak belirtildiği, çifte vade içerdiği, bu yönü ile kambiyo vasfını kaybettiği Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup, az yukarıda yapılan tespit kapsamında kambiyo vasfı kalmayan senede dayalı takip söz konusu olduğundan, alacağın varlığını ispat külfeti davalı taraf üzerindedir. Bundan başka davacı tarafça, itfa iddiası yönünden, imzası davalı tarafça inkar olunmayan ibranameye dayanılmıştır. Davalı tarafça ise, icra dairesi ve dosya numarası uyuşmadığından, ibranamenin davaya konu takibe ilişkin olmadığı ileri sürülmekle birlikte, anılan ibranamenin neden verildiğine dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Taraflar arasında, uyuşmazlık konusu takipten başkaca bir takibin bulunmadığı da gelen yazı cevapları ile belirlenmiş olmakla, davacı tarafça itfa iddiasına dayanak yapılan ibranamenin, davaya konu takibe ilişkin olduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça aksinin ispat olunamadığı kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu takibin haksız olduğuna ilişkin hiçbir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı, icra dosyasının yenilenmesi üzerine işbu davanın açıldığı, İİK’nun 72/5. maddesinin lafzî yorumundan hareketle tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar zaman aşımı defi ileri sürülmüş, ayrıca borç ödendikten sonra menfi tespit istenemeyeceği, istirdat davası açılması gerektiği bunun için de —— yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu ileri sürülmüş ise de; dava borçlu olunmayan bir paranın ödenmek zorunda kalınması üzerine istirdat istemine ilişkin olmamakla, davalı tarafça ileri sürülen ve İİK’nun 72/7. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre işbu davada uygulanmayacağı gibi, davacı tarafın menfi tespit istemi borcun itfa edilmiş olması nedeniyle, yenilenen takip kapsamında başkaca borcun bulunmadığı istemine ilişkin olup, itfa hukuki sebebine dayanmakla, her zaman ileri sürülebileceği, zaman aşımına tabi olmadığı Mahkememizce gözetilmiş, davalı vekilinin savunmlarına bu yönden itibar edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
——- tarihli ibraname kapsamında borç itfa edildiğinden, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 42.727,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.681,98 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 32.045,92 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 48.325,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 10.732,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 155,50 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı ve Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2021