Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/364 E. 2022/108 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2022/108

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —- içerisinde faaliyet gösteren —- şirketi eski —- olarak hizmet vermiş olduğu ve hak kazandığı toplamda 50.000 TL’lik fatura alacağına karşılık kendisine çek verildiğini, alacağını tahsil edemediğini, davalının —- getirilen — içerisinde olduğunu— ilamında bu hususun açıkça anlaşılır olduğunu, bu nedenle husumet yönünden muhatap şirketin —-. olduğunu, dilekçe ekinde yer alan alacak temlik sözleşmelerinin davalıdan alacağın kanıtı olduğunu, her ne kadar temlik sözleşmeleri imza edilmiş olsa da temlik edilen alacağın borçlularının ödeme kabiliyetinden yoksun çıktığını belirterek bakiye alacak olan 50.000TL’nin fatura kesim tarihinden mahkemece kabul edilmez ise icra tarihinden—- işeyecek ticari avans faizi ile ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun olmadığını, davacının sonradan delil listesi sunmasına muvafakat etmediklerini, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, husumet yokluğu nedeniyle müvekkili açısından fatura muhatabının — nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesi ile davacının fatura konusu alacağını ispat edemediğini, müvekkili şirket ile dava dışı —- arasında —söz konusu olmadığını, davacının taraflar arasında ortaklık ilişkisi olduğuna ilişkin iddialarının soyut nitelikte olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca bu yönde iddiası olan tarafın iddialarını somut verilerle ortaya koyması gerektiğini, dava konusu edilen faturaların muhatabı dava dışı —- faaliyetlerine devam etmediğine yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, tüzel kişilik perdesinin aralanması için gerekli koşulların oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; acentalık sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ” acentalık sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının fatura konusu hizmeti yerine getirip getirmediği, getirdi ise davalının sözleşme kapsamında davacıya faturadan dolayı borcunun bulunup bulunmadığı, eldeki davada davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının” noktalarında toplanmaktadır.
—esas sayılı dava dosyası incelendiğinde, her iki davanın konusu ve hukuki sebebinin aynı olup, birisi hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyecek nitelikte olması, yapılacak işlemlerinde ortak ve benzer olması nedeniyle usul ekonomisi ilkeleri göz önüne alındığında HMK 166 maddesi gereğince mahkememiz dosyasının ilk açılan — esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin —esas sayılı dosyasının —- esas sayılı dosyası ile aralarındaki hukuki bağlantı sebebiyle BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamanın — sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine ve dosyanın tevdiine,
HMK 166/3 maddesi gereğince birleştirme kararının derhal — bildirilmesine,
Harç, yargılama masrafı ve vekalet ücretlerinin esas hükümle birlikte karara bağlanmasına
Dair Esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.