Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/362 E. 2021/1104 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/362 Esas
KARAR NO: 2021/1104
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun süredir —- —-yaşamını sürdüren saygın bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin ticari yaşamı boyunca herhangi hukuka aykırı bir eylemde bulunmamış, dürüst, iş ahlakına ve ticari ahlaka uygun bir şekilde faaliyetlerini sürdürmüş olduğunu, bu ticari faaliyet kapsamında, müvekkili şirketin davalı şirkete bazı ürünler sattığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından; —- tarihli —–sıra numaralı, —-adet fatura düzenlendiğini ve davalı şirkete —–mal verildiğini, davalının bu faturalara ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını ve neticede müvekkilinin davalı şirket nezdinde —– fatura/cari hesap alacağı kaldığını, bildirilen evsafı verilen faturaların borçlu şirkete gönderilmiş olduğunu, herhangi bir itiraza uğramadığını, bu suretle kesinleştiğini, ancak bu fatura bedellerini tahsil etmenin mümkün olmadığını, bilahare davalı şirkete söz konusu borcun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, ancak bu ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının yapılan tüm görüşmeler neticesinde dahi müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağını tahsil için —- dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, ancak davalı şirketin bu icra takibine de itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalının bu itirazında kötüniyetli olduğunu ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, zira yukarıda arz ve izah ettikleri üzere borçlunun sebepsiz ve mesnetsiz bir şekilde müvekkilinin alacağına itiraz ettiğini, oysa ki somut olayda alacağın net, basit ve likit olduğunu, basiretli tacir olması gereken davalının da bu durumu bildiğini, takip ve dava öncesindeki görüşmelerde bu hususlar davalı tarafa bildirilmesine rağmen davalı taraftan herhangi olumlu bir yanıt alınamadığını, dahası takip öncesi görüşmelerde değerlendirmelerde de mutabakata varıldığını, şu durumda takip öncesinde borcun varlığı ve miktarı konusunda mutabık olduğunu beyan eden davalı borçlunun kötüniyetli olduğuna da şüphe olmadığını, Sayın mahkemece de yapılacak yargılama sonucunda anlaşılacağı üzere; davalı İİK’nın 67. maddesinin —– icra inkar tazminatına hükmedilmesi için gereken alacağın likit olması ve itirazın haksız olması şartlarını yerine getirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; davanın kabulü ile ———-esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davalı şirketin, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; salt fatura düzenlenmesinin taraflar arasında akdi ilişkinin —— varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, ——Somut olayda davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir.” denildiğini, bir önceki cümlede belirttikleri gibi, faturanın borç kaynağı olmadığını ve taraflar arasında borç doğuran hukuki ilişkinin iddia eden tarafından ispatlanmasının zorunlu olduğunun belirtildiğini, ——maddesinde ise; “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ——–geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiğini, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —– aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamadığını, bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebilir.” denildiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı taraf, taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını beyan ettiğinden ve fatura da başlı başına borç kaynağı olmayacağından ispatlanamayan davanın reddinin gerektiğini, gerek ——olduğunun belirtildiğini, buna göre yasanın tanımladığı borç kaynaklarının sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve kanunun düzenlemesi olduğunu, faturanın başlı başına sözleşme olmadığı gibi, yasanın tadat ettiği borç kaynakları arasında da tanımlanmadığından borç kaynağıymış gibi değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, faturanın akdi ilişki olmayıp, akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan verilmesi ya da düzenlenmesinin; ticari işletmesi bağlamında bir mal satılması, üretilmesi, bir iş görülmesi veya bir menfaat sağlanması gibi bir sözleşmenin yani muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlı olduğunu, fatura tanzim eden ve faturayı alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurmasının da söz konusu olmadığını, geçersiz bir sözleşmeye —– içinde itiraz etmemenin, muteber olmayan sözleşmeye geçerlilik de sağlamayacağını, buna dayalı bir faturaya itiraz edilip edilmemesinin de bir kıymeti olmadığını, maddi vakıada davacı taraf, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden ve buna ilişkin bir delil de ibraz etmediğinden açılan davanın reddinin gerektiğini belirterek, hukuka aykırı davanın reddini, haksız takip nedeniyle talep edilen asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisine dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- takip dosyası içeriğine göre; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —-davalı—, asıl alacak olan —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen bila tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği;—- takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– tarihli bilirkişi —- tarafından düzenlenen raporda özetle” Davacının incelenen —– yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterinin kapanış onayının yaptırılmamış olduğu, yevmiye defteri ve defteri kebirinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, envanter defterinin yazdırılmamış (boş) olduğu, envanter defteri yazdırılmadığı için diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, davacının incelenen —— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterlerinin ve defteri kebirlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, envanter defterlerinin yazdırılmamış (boş) olduğu, envanter defterleri yazdırılmadığı için diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, davalının ——yıllarına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği ancak davacı tarafın ——– arasındaki hesap hareketlerini gösteren cari hesap ekstresini, ——- tutulan yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinin açılış ve kapanış beratlarını, fiziki olarak tutulan envanter defterlerinin açılış onay sayfalarının fotokopilerini, icra takibine konu alacağın dayanağı olan ——- adet faturanın ilgili olduğu aylar olan ————- — gönderdiği, davalının ticari defterlerine ilişkin bilgilerin sunulan belgelerden yazıldığı, cari hesap ekstresinin fotokopisinin rapor ekinde ——-olarak sunulduğu, davalı tarafın e-posta ile göndermiş olduğu begelere göre; davalının ——- yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalının ticari defterlerinin incelenemediği, davalının ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, tarafların ticari defterlerinin delil olması ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, davacı taraf icra takibinde ——— cari/açık hesap bakiyesini talep ettiğinden bu tutarı karşılayacak olan icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davacı —— tarafından davalı ——Adına düzenlenmiş aşağıdaki tabloda bilgileri yer alan ——adet irsaliyeli fatura olduğu, davacı vekili tarafından cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesi ekinde icra takibine konu alacağın dayanağı olan—- adet irsaliyeli faturadan —– adedi ile ilgili düzenlenmiş olduğu belirtilen ——– adet teknik servis raporunun sunulduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —- adet irsaliyeli faturanın ve bu faturalardan —– adedine ilişkin düzenlenmiş —— adet teknik servis raporunun fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet irsaliyeli faturada yazılı olan malların/hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin ——raporunun teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, davalı tarafa ait davacı tarafın ——- tarihleri arasındaki hesap hareketlerini gösteren cari ——dayanak faturaların kayıtlı olduğu,——-malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan —— davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —– bildirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan ——fatura ise bildirim sınırı altında kaldığı için davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu ——-bildirilmediği, “Mahkemece yapılacak—— dayanağı faturaların davalı tarafından bağlı olduğu —— formuyla bildirilmiş olup olmadığı ilgili —— sorularak bildirilmişse bu faturanın kendi defterine kayıtlıymış gibi kabul edilip fatura içeriği malın teslim alındığı karinesini kabul etmekten ibarettir.——–Bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet irsaliyeli faturanın davalıya teslimine ilişkin söz konusu faturalardan ——- tutarlı olan faturanın teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, —— faturanın teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı, Ancak davalı tarafa ait davacı tarafın —- arasındaki hesap hareketlerini gösteren cari hesap ekstresinde dayanak faturaların kayıtlı olduğu, bu durumun —- adet dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan —- davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —–bildirildiği, bu durumun da bildirimi yapılan — adet dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —- faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet irsaliyeli faturanın davacının ticari defterlerinde ve davalının cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, Davacının —– yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —- alacaklı olduğu, Davalının —— yıllarına ait cari —– incelenmesinde; davalının davacıya cari hesap ekstresi kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —- borçlu olduğu, davacı tarafın —— asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini —– olarak gösterdiği, mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden oitibaren yıllık ——– bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal satıp teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —— geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle — aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMKm: 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m: 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMKm: 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi —- ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi— gerekir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, ancak davacı tarafın —- arasındaki hesap hareketlerini gösteren cari hesap ekstresini, —– yıllarına ait elektronik olarak tutulan yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinin açılış ve kapanış beratlarını, fiziki olarak tutulan envanter defterlerinin açılış onay sayfalarının fotokopilerini, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —- adet faturanın ilgili olduğu aylar olan —– aylarının yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtlarını —- bilirkişiye e-posta ile gönderildiği, —- resen dosyaya kazandırılması gerektiği, davalının —–davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu—-bildirildiği, diğer üç faturanın ise ——–altında kalması nedeniyle bildiriminin olmadığı, bu halde davalının —- aksini ispatlaması gerektiği, —- raporunun sunulduğu, davalı tarafa ait davacı tarafın —–arasındaki —– gösteren cari hesap ekstresinde dayanak faturaların kayıtlı olduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi —- halinde alacaklının —- HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği —- davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği —– davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğunun sabit olduğu, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-a-) Davacının davasının KABULÜ İLE; —– takip sayılı icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline; takibin asıl alacak üzerinden aynen devamına,
b-Kabul edilen asıl alacağın—- %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı —– davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 203,33 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk dava masrafı, 73,70 TL tebligat-müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 968,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6—— arabuluculuk ücretinin —- sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7- —- sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021