Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2021/47 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359 Esas
KARAR NO : 2021/47

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında davalıya ait taşınmaz üzerine yapılaca——- incelenmesi ile ruhsata uygun olarak yapılmasının denetlenmesi —- tarihinde —– akdedildiğini,— sözleşmesine konu binanın yapımının tamamlandığını, yapının ruhsatının alındığını, davacı firmanın hak ettiği—- ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul —. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiğini, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş, İstanbul —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu yapılan alacağın zamanaşımına uğradığını, dava ve iddia olunan alacak konusu sözleşmeye bir itirazlarının olmadığını, davalının verilen hizmet karşılığı edimlerini ve ödemelerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, –ilerletemediğini, davacının ödemelerini—– aldığını, son %30’luk seviye tespitlerinin ilerletilememesinden davalının bir sorumluluğu olmadığını, —– ihbarı ve ihtarı ile inşaatın durduğunu, davaya ——dosyasının kapandığını belirtmiş, davanın öncelikle usulden, cevap dilekçesi çerçevesinde de esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki —” gereği davacının edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirip getirmediği, teslim edilen hizmetin ne olduğu, bu itibarla ödenmesi gereken hakediş tutarının ne olduğu, teslim edilen mal ve hizmetler karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, neticede İstanbul— sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul ——— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 22/02/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı …, borçlusunun davalı … —-tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —-edildiği, borçlu yetkilisince verilen 06/03/2019 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlık tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklandığından eser sözleşmeleri için TBK’nın 147/6. maddesinde ön görülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davasını —- sözleşmesi ilişkisine dayanarak açtığı, sözleşmenin TBK’nin 146.maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, —- sözleşmesinin imzalandığı tarih —-Dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı anlaşıldığından, mahkememizce işin esasına girilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– göre; uyuşmazlık konusu—– fesih seviye tespit tutanağının mahkememize gönderildiği görüldü.
———cevabına göre; yapıya —- mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişiler ——- tarafından düzenlenen 11/06/2020 tarihli rapora göre; ilk hak ediş tarihinin 09/04/2008 tarihi olduğu, ilk sözleşme yılı olan 2008 yılında sözleşme bedelinin —- dahil 8.265,38 TL olduğunu, bu tutarın ödendiğini, 2011 yılında çıkan —— uyarınca sözleşme bedelinin güncellendiğini, ilk 7 hak edişin toplamının 8.135,91 TL olduğunu, bu tutarın ——– tarafından davacıya ödendiğini, bu hak edişten sonra inşaat seviyesinin ilerlemediği,—— nedeniyle ilave hizmet bedelinin ———-tarafından her yıl sonunda hesaplandığı, 8-9-10 numaralı hak edişlerin sistem tarafından otomatik olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili aşamalarda, uyuşmazlığa —– firmadan kaynaklı sebeplerle ilerlemediğini savunmuştur.———tarihinde geçici olarak geri alındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu yapıda, inşaatın 2011 yılından 2014 yılına kadar %70 seviyesinde kaldığı, inşaatın bu süreçte ilerlemediği görülmektedir. İnşaatın ilerlemediği süre zarfında —– numaralı hak edişlerden ilave hizmet bedeli, —— tarafından otomatik olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla, davacı şirketin——belgesinin geçici olarak geri alınmasının davaya konu hak edişlerden kaynaklanan ilave hizmet bedelinin doğumu üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna ve denetime elverişli bilirkişi raporu içeriğine göre, taraflar arasındaki ——– uyarınca davacı şirketin bakiye takibe konu asıl alacak tutarı kadar hizmet bedeli alacağı bulunduğunun kabulü gerekir.
İİK’nın 67. maddesi hükmü gereğince, takip alacaklısı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için gerçekleşmesi gereken koşullar kapsamında dava ve takip konusu alacağın likid yani takip borçlusu, davalı tarafça belirlenebilir olması zorunludur. Takibe dayanak alınan hak edişlerin —— tarafından —– tarafından belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kabulüne;
İstanbul —— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın toplam 4.155,41 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak olan 4.155,41 TL %20 sine tekabül eden 831,08 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 283,86 TL karar ve ilam harcından 44,40 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 239,46 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına;
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 95,20 TL ile 1.690,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında——arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanuna göre yargılama giderleri kapsamında tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.