Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/35 E. 2020/504 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/35 Esas
KARAR NO : 2020/504

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava müflis şirketten iflas tarihi itibariyle ——– alacaklarını bulunduklarını ve müflis tarafından İstanbul ——Nolu vergi dairelerinde idare aleyhine dava açıldığını ve davaların devam ettiğini, kaydedilen bu alacağın 34.009.074,88 TL nin bölümünün iflas masası tarafından red edildiğini, dava açılmış olmasının alacağgın masaya kaldedilmesinin engelmeyeceğinin iddia ile red edilen bu alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesine talep etmişlerdir.
Davalı vekili; tahakkuk ettirilen vergi için vergi mahkemesinde dava açtıklarını, vergi borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Yargılamaya öncelikle Kadıköy—.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- sayılı esasında başlanılmış, adliyelerin birleşmesi sonucu İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesinin———almış ve bu esas üzerinden verilen ” İflas tarihi itibariyle —– davacı taraf alacağının 3.sıra alacak olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne, davacı tarafın bakiye taleplerinin reddine, ” dair kararın temyizen incelenmesi sonucunda Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin —- Karar sayılı kararı ile ” Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi bulunmayıp, bu konuda karar vermek görevi idari yargınındır. Bir kamu alacağının kaydetmeyen iflas idaresi kararına karşı kamu alacaklısı olan kamu idaresini, iflas masasına karşı kayıt kabul davası açmaya zorlamak yerine, vergi alacağının masaya kaydedilmesi ve bu alacak iddiasına karşı müflis yerine iflas idaresinin idari yargıya başvurması gerekir. (——- Kamu idaresinin, alacağını iflas masasına yazdırması için idari yargıda dava açması gerektiğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. (Yargıtay ——– ilamları bu yöndedir.)
Bu durumda, mahkemece, davacının iddia ettiği gibi, iflas idaresi kamu alacağına karşı idari yargı yoluna dava açmış ise, açtığı dava sonunda verilecek kararın iflas idaresince dikkate alınacağının tabiî bulunduğu gözetilerek, şayet dava açmamış ise idari yargı yoluna dava açma hakkı saklı kalmak üzere, her iki durumda da kamu alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, kamu alacağının esası hakkında inceleme yapıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” görüşü ile mahkememiz kararın bozulmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce yukarıda anılan bozma kararına uyulmasına dair karar verilmiştir.
Davalı vekilince, mahkememize sunulan 26/09/2019 tarihli dilekçesiyle vergi borçlarının tamamının ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce keyfiyete ilişkin davacı vekilinden beyan alınmıştır.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, kamu alacağının haklı olup olmadığı, bu kapsamda sona erip ermediği hususunda da mahkememizin inceleme yetkisinin bulunmadığı, bu konuda karar verme görevinin idari yargıda olduğu gözetilmiş, ödeme yoluyla borcun sona erdiği iddialarının da sonrasında davacı tarafça çıkarılabilecek ödeme emirlerine karşı Vergi Mahkemelerinde ileri sürülüp tartışılacak hususlardan olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklamalar çerçevesinde ve mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda davacının reddine karar verilen 34.009.074,88 TL alacağı yönünden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının —- alacağının müflis ——iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3——-tarifesine göre davacı için takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 205,35 TL posta gideri olmak üzere toplam 855,35 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.