Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/346 E. 2019/1126 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/346 Esas
KARAR NO : 2019/1126

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 02/07/2013
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı ve başkanı olduğunu, kooperatifte —– olağan genel kurulunun — tarihinde çoğunluk sağlanarak yapıldığını, gündemin 8.maddesi ile “Dairelerin, dükkanların ve diğer boş yerlerin mevcut ortaklar ile takas yapılın yapılmayacağı müzakereye açıldı. Genel kurulda oy çokluğu ile mevcut üyelerin söz konusu takasın yapılmamasına karar verildi” şeklinde karar alındığını, müvekkilinin bu karara muhalif olduğunu ve itiraz ettiğini, beyanının tutanağa yazıldığını, söz konusu kararın yasaya, ana sözleşmeye ve kooperatifin kuruluşundan bugüne kadar yapılan uygulamalara ve eşiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia ile—- tarihli olağan genel kurulun gündem-8.maddesiyle alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; genel kurulun bütün ortakları temsil eden en yetkili organ olduğunu, kooperatif ortaklarının tamamının oluşturduğu kooperatifin bütün ortaklarını temsil eden ve karar alan en yetkili organ olduğunu, genel kurulda alınan tüm kararların toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın tüm ortakları kapsadığını, —-tarihinde yapılan genel kurulun tutanak ve diğer evraklar incelendiğinde dava konusu edilen gündem-8. maddesi ile alınan kararın yasaya, sözleşmeye ve usulüne uygun olarak alındığını, kararın iptalini gerektirecek bir sebep bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından sunulan rapor içeriğine göre, söz konusu genel kurul kararının sıhhati incelendiğinde, kanuna aykırılık ve bu hususta hiçbir hüküm içermemekle bir ana sözleşme hükmüne aykırılık söz konusu değildir. Dolayısıyla, ancak kararın iyiniyet kuralına aykırılığı üzerine bir tartışma yapmanın anlamlı olduğu, bu kapsamda, önceki uygulama, kazanılmış hak ve eşitlik ilkeleri de göz önünde bulundurulması gerektiği, iptali istenen genel kurul kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kuralına aykırı olmadığı, yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Yargılama öncelik mahkememizin —-sayılı esasında görülmüş, “Genel kurul kararının iptaline karar verilebilmesi için verilen kararı ana sözleşmeye, yasaya yada iyi niyet kurallarına aykırı olması gerekir.
Celp edilen kooperatif ana sözleşmesinde dairelerin takasına ilişkin bir hüküm yoktur. Keza yasada da dairelerin yada dükkanların ortaklar arasında takas edebileceğine yönelik bir hüküm yoktur o halde ana sözleşme yada yasaya aykırı bir durum mevcut değildir. Genel kurulun verdiği bu kararın iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu da söz edilemeyeceğin den genel kurul böyle bir kararı verebilir. kaldı ki bir başka genel kurul da çoğunluk sağlanmak suretiyle bu kararın kaldırarak aksine bir karar verilmesi de mümkündür.
Açıklanan nedenlerle yukardaki ilkelere uygun olan uzman bilirkişinin raporu aynen benimsenmiş genel kurul kararının iptali sebepleri mevcut olmadığından ” gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafça temyizen incelenmesi üzerine önce kararın onanmasına dair karar verildiği, karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay —–Hukuk Dairesi’nin —-karar sayılı ilamı ile ” Mülkiyet hakkının sağladığı üç temel hak vardır. Bunlar mülkiyet konusu üzerinde hak sahibine kullanma, (—— (—-) yetkisi sağlar. Aynı ilkeler Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde ”Birşeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Mülkiyetin sağladığı tasarruf yetkisi, hakkını kanuni sınırlamalar hariç dilediği şekilde devir etme, ayni ve şahsi hak tesis etme yetkilerini sağlar. Tasarruf yetkisi ise ancak Anayasanın 35. maddesi ve —– maddesi gereğince kamu yararı ve uluslararası hukukun temel ilkeleri gözetilerek kanunla sınırlanabilir.
Kooperatif üyelerinin üyelik hakları sonucu kendilerine tahsis edilen bağımsız bölümlerin kendi aralarında takasını (değiştirilmesini) önlemek amacıyla alınan genel kurul kararı, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla ve uluslararası hukukun genel ilkeleri gereğince ancak kanunla sınırlandırılabileceğine ilişkin hükümlerine aykırıdır.
Somut olayda, üst norm niteliğindeki Anayasa,—– aradığı mülkiyet hakkının sınırlanmasına ilişkin hususlar gerçekleşmemiştir. Bu nedenlerle kooperatif genel kurulunun mülkiyet hakkının özüne dokunacak, tasarruf hak ve yetkisinin kullanılmasını engelleyecek kararlar alamayacağı gözetilerek, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine ilişkin hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekirken, bu hususların gözden kaçırılarak hükmün onanmasına karar verilmiş olmakla, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” kanaatiyle Mahkememiz —- esas sayılı kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay —–Hukuk Dairesi’nin bozma ilamındaki görüşlerine iştirak olunarak anılan bozma ilamına uyulmasına dair karar verilmiştir
Dava; davalı kooperatifin —- tarihli genel kurul toplantısında gündem 8 maddesi ile alınan kararın hak ve nesafete, eşitlik ilkesine, ana sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğundan bahisle iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu genel kurul kararında dairelerin, dükkanların ve diğer boş arsaların mevcut ortaklar ile takas yapılıp yapılmayacağı hususu müzakereye açılmış, oy çokluğu ile takasın yapılmamasına dair karar verildiği görülmüştür.
Anılan kararın kooperatif üyelerinin mülkiyet hakkının, tasarruf hak ve yetkisinin kullanılmasını engelleyecek mahiyette olmakla ve Anayasa, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Medeni Kanun ile korunan mülkiyet hakkının sınırlanmasına dair hususlar da gerçekleşmemiş olmakla, davanın kabulüne, davaya konu genel kurul kararının iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı —– tarihli genel kurul toplantısında gündem- 8.maddesinde alınan kararın iptaline,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- peşin harç mahsubu ile bakiye — karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesine göre hesaplanan—- maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan —–peşin harç toplamı:—- posta masrafı olmak üzere toplam:— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı ve Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.