Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2020/132 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2019/338 Esas
KARAR NO : 2020/132

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün —– tarihli İş Sözleşmesiyle davacı şirket bünyesinde satış elemanı olarak çalıştığını, 04.02.2019 tarihinde evleneceğinden bahisle iş akdine son verilmesini ve kendisine tazminatlarının ödenmesini talep ettiğini, davacının evlenme gerekçesi ile işten ayrılan davalıya toplam 17.681,00-TL tazminat bedeli ödediğini, davalının çok kısa süre sonra davacı şirket iş kolunda faaliyet gösteren———— satış elemanı olarak çalışmaya başladığını, davalının çalışması sırasında kendisine tahsis ettikleri şirket bilgisayarlarından bazı kayıtların silindiğini, davalının şirket sırrı davacı müşteri portföy listesini de yanında götürüp kullandığını, davalının davacı şirkette veri kaybına ve iş yüküne neden olduğunu, rakip firma olan yeni çalışmaya başladığı iş yerine davacı şirket verilerini aktarmış olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, kusurlu davranarak akdedilen sözleşmeye, TTK’nın 56,57,58 , Borçlar Kanunu 57, 444, 446 vd. maddelerine ve diğer yasalara aykırı davranarak sır saklama yükümlülüğünü ve rekabet yasağını da ihlal ederek davacı şirketin özel bilgi ve portföyünü kullandığını, davacı şirketin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, oluşan maddi zararın tazmini için davacı şirket yetkilisi tarafından Kadıköy —–. Noterliğinin —- tarih ve —- yevmiye numarası ile bir ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından tebliğ alınan ihtarnameye karşı hiçbir şekilde dönüş olmadığını belirtmiş, davalının davacı şirkette çalışması sırasında bilgi ve belgeleri kopyalayarak iş akdini fesihten kısa bir süre sonra çalışmaya başladığı aynı iş kolundaki işverene taşıması, davacı şirketin itibar ve güven kaybetmesine haksız olarak iş akdini fesih ederek tazminat alması, dürüstlük kurallarına aykırı davranışlarda bulunarak davacı şirket müşterilerinin azalmasına ve/ veya onları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakması nedeniyle bu davranışlara son verilmesini ve davacı zararının giderilmesi için şimdilik 37.681,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 47.681,00 TL’nin iş akdinin feshinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, dava harç, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rekabet sözleşmesinin TBK’nın 444. vd. Maddelerine aykırı ve geçersiz olduğunu, davalının rekabet sözleşmesine ve iş sözleşmesine aykırı davranmadığını, davalıya ödenen kıdem tazminatının iadesi talebinin haksız olduğunu, davacının manevi tazminat isteme hakkının bulunmadığını, tek taraflı işçi aleyhine konulan cezai şartın geçersiz olduğunu, iş akdinin feshinden sonra tutulan tutanağın kabul edilmediğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, rekabet yasağına aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir.
Rekabet etmeme borcu işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşmesi ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır.
Somut olayda; iş sözleşmesinin devam ettiği süreçte işçinin çalışması sırasında kendisine tahsis edilen şirket bilgisayarlarından bazı kayıtları sildiği, davacı ——–listesini de yanında götürüp kullandığı, rakip firma olan yeni çalışmaya başladığı iş yerine davacı şirket verilerini aktarmış olduğu iddia edilmiştir. Davacı işveren ile davalı arasındaki iş akdi sona ermiş ise de davalının haksız rekabet oluşturduğu iddia edilen eylemleri nedeniyle iş akdindeki sadakat borcuna aykırılık hükümlerine dayanılmış olmasına göre uyuşmazlığın İş Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu İş Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.