Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/335 E. 2021/932 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/335 Esas
KARAR NO: 2021/932
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— hasar verildiğini, olay da davalı tarafından yapılan kollektör çalışması esnasında meydana gelen hasar neticesinde dogmuş olan bir zarar olduğunu, haksız fiilin işlendiği yer olan —- yetkili olacağını, davalı tarafından yapılan —– sonucunda, müvekkili şirkete ait—– — müvekkili kurumca bu zararın giderildiğini, verilen hasar nedeniyle meydana gelen zarar için —–hasar bedeli tahakkuk ettiğini iş bu zarar bedeli de —– tarafından giderildiğini, Davalının müvekkili kuruma verdiği bu zarar dolayısıyla müvekkil kurumca satılamayan —– olarak da zarar doğduğunu, davalının verdiği bu zararın karşılanması amacıyla talepte bulunulduğunu ancak Davalı tarafın borcu ödemekten imtina ettiğiri ve taraflarınca davalı aleyhine takip yapma zorunluğu meydana geldiğini, davalı aleyhine——- ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalının yaptığı haksız ve yersiz itirazların sonucunda takibin durdurulduğunu, davalının hiçbir geçerli hukuki nedene dayanmaksızın icra takibine itiraz ettiğini ve bu sebeple itirazın iptali için işbu davayı açtıklarını, ortaya çıkacak sair hususlardan hareketle fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla alacaklarını davalıdan tahsili ile davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptalini, takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatı ödemesine, alacağın olayın meydana geliş tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili idare açısından usul ve esas yönünden mesnetsiz olduğunu, davanın reddinin gerektiğini,—– tarafından intikal eden bilgilere göre , dava konusu yerde müvekkili—-tarafından değil yüklenici —– tarafından kazı çalışması yapıldığını, adı geçen firma ile idare arasında akdedilen sözleşmeden bir suret dilekçenin ekinde ibraz ettiklerini, müteahhit firmanın müvekkkili idare—- yüklenicisi olması—orumluluğunu gerektirmediğini, davanın husumettin reddinin gerektiğini, müvekkil —- —– sözleşmede ve eki olan özel şartname’de yüklenicinin —- kendisinin mesul olduğu kararlaştırıldığını, işin yapılması esnasında müteahhit firmanın elemanlarını —– yetkisinde olmadığını, çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin firmaya ait olduğunu, idarenin bir kamu kuruluşu olduğunu inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya verdiğini, bu işi yapacak kişilerin müvekkil idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, açılan bu davanın konusunun hasar olduğunu, hasar da haksız eylem olarak nitelendirildiğini, haksız eylemden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faizin istenebileceğini, işbu açılanan sebeplerle yargılamayla sübut bulacak nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın husumet ve esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiile dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu—–sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplam — alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde mahkememizin —— tarihli yazının davacıya ne zaman tebliğ edildiğini ve olay tarihi gözetilerek yazıda belirtilen hususlarda önlem alması için yeterli zaman tanınıp tanınmadığını araştırmak, gerek bu hususta gerekse davacının altyapı tesislerinin zararın oluşumuna katkısı olup olmadığı hususunda, tarafların kusur durumlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırmak ve sonucuna göre karar vermektir.” denildiği görülmüştür. Bozma ilamına binaen davalı vekiline —- tarihli yazının hangi tarihte tebliğ edildiğine ilişkin beyanlarını sunması için süre verilmiş ancak aleyhe hususların ihtar edilmediği anlaşılarak —- oturumda bu husus tekrar karara bağlanmış ve bu sefer aleyhe hususlar ihtar olunmuştur. Fakat buna rağmen davalı vekilince sunulan herhangi bir bilgi ve belge olmadığı görülmüş olup davalının bu yazıyı davacı şirkete ne zaman gönderdiği ispatlanamamıştır. Diğer yandan bozma ilamında belirtildiği üzere bir inşaat mühendisi bilirkişiden kusura ilişkin rapor alınmıştır.—- sorumluluğuna dair mahkememizce yapılan tahkikat ve bu husustaki bilirkişi raporu kül olarak değerlendirildiğinde; davalı ile dava dışı şirket —- Arasında akdedilen sözleşme ile hasara konu olan iş — şirketi tarafından yüklenilmiş akabinde—–Şirketine devredilmiştir. Davalı ile müteahhit firma arasında akdedilen sözleşmenin—- maddesinde herhangi bir olay hasar zarar veya ziyan durumunda yüklenici ile sigorta firması arasında anlaşmazlık olduğu takdirde ortaya çıkan hasar zarar ve ziyanın yüklenici tarafından karşılanacağı ve gereken tüm işler ile işlemlerin derhal yapılacağı aksi takdirde her türlü maddi, manevi, hukuki ve cezai sorumlulukların yükleniciye ait olduğunun düzenlendiği anlaşılmıştır. Ancak bu düzenlemenin ancak taraflar arasındaki iç ilişki ile ilgili olduğu davalının ise —- beyyinelerini ispatlayamadığı bu nedenle davalının da sorumlu olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Meydana gelen hasar miktarı yönünden ise konunun teknik uzmanlık gerektiren bir alan olması nedeni ile dosyada mübrez her iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere —- piyasa şartlarına göre kadri marufunda olduğu hususuna mahkememizce iştirak olunmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden ise takibe konu alacağın haksız fiilden kaynaklanan bir alacak vasfında olması ve buna bağlı olarak likit nitelikte olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddi gerekmektedir.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile——- alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamnına, alacağın likit olmayan niteliği göz önünde bulundurularak icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;—– üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 296,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 53,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 243,20 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 89,97 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 82,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 183,20 TL posta ücretinin toplamda 1.583,20 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.551,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 32,11 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarfedilen 91,10 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 89,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1,85 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde —- nezdinde temyiz yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021