Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/320 E. 2021/889 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/320 Esas
KARAR NO: 2021/889
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıya —– olmak üzere toplam —tutarında ürün alındığını, bakiye — davalının uhdesinde kaldığını, davalının bir kısım ürünleri iade edilmiş ve itiraz olmaksızın teslim alındığını, gelen ürünlerin — karşılık davacı tarafından kullanıldığını, ödenen toplam —- ürünün davalıdan alındığını, iade faturaların ve cari hesap bakiyesinin toplam bedelinin —- olduğunu, tüm ısrarlı ve iyi niyetli çabalara karşılık ödeme yapılmadığını bu nedenle ——– tarihinde icra takibi başlatıldığını, ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamın ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;—-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—- esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, takibin alacaklısının davacı —- borçlusunun davalı ——– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen—- tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak için davacının —– bulunduğu —- talimat yazıldığı, talimat mahkemesince alınan bilirkişi rapor içeriğine göre özetle; —- defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari kayıtlara göre —- alacağının olabileceği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya toplam— bedelli iki adet çekin verildiğini, davalıdan ise — bedelli ürün aldığını, bakiye — kaldığını, teslim alınan bir kısım ürünlerin —davalıya iade edildiğini, bu iade edilen ürünler için üç adet toplam —- bedelli iade faturası düzenlendiğini, davalıya tebliğ edildiğini, davalının herhangi bir itirazının bulunmadığını iddia etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi ———
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde ödemeye ilişkin çeklerin, iade faturalarının kayıtlı olduğu ve davalıdan takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği— resen dosyaya kazandırılması gerektiği — davalının — davacıya bir adet belgeye dayalı— satışı yaptığının, yine aynı dönem içerisinde iki adet belgeye dayalı olarak davacıdan —- mal alımında bulunduğunun bildirildiği, takibe konu iade faturalarının davalı tarafından — bildirildiği, bu halde davalının —- ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, davacı tarafın — formlarının davalının bildirimleriyle aynı doğrultuda olduğu, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—alacaklı olduğunun sabit olduğu, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;—- icra dosyasına davalının —yönünden yaptığı itirazın iptaline; takibin —- asıl alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.111,95 TL’den peşin olarak yatırılan 216,25 TL’nin mahsubu ile 895,70 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 216,25 TL harç, 50,80 TL ilk dava masrafı, 254,10 TL tebligat-müzekkere- 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.821,15TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre(%91 kabul) 1.657,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021