Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/302 E. 2021/1086 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/302 Esas
KARAR NO: 2021/1086
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
—- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme gereği olarak davacının davalı şirkete —– verdiğini, bu hizmetin bedeli olarak da taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafça; —— olmak üzere faturalar düzenlendiğini ve gönderildiğini ancak davalının borcunu ödemediğini, alacağını tahsil edemeyen davacının ——–sayılı icra takibini yaptığını ve davalıya ödeme emrinin bir örneğini gönderdiğini, tebligatı alan davalının icra takibine, borca ve faizine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazını davacı tarafa tebliğ ettirmediğini, itirazı —- öğrendiklerini, davalıca alacağı tahsil edebilmek ve uyuşmazlığı —-başvurulduğunu, arabulucunun davalıyı aradığını, davalının, arabuluculuk toplantılarına vekilinin katılacağını beyan ettiğini, arabulucunun tüm çabalarına, davalı vekilinin talebine uygun —— ayarlanmasına ve davalı vekilinin toplantıya katılacağını beyan etmesine rağmen toplantıya katılmadığını, makul süre beklenip davalı vekilinin telefonla arandığını, cevaben toplantıya katılmayacağını beyan ettiğini ve toplantının görüşme yapılmadan anlaşmama şeklinde son bulduğunu, davalının —— icra takibine yapmış olduğu itirazın sürüncemede bırakma amaçlı olduğunu, davacının taraflar arasındaki sözleşme gereği edimini tam ve eksiksiz olarak zamanında yerine getirdiğini ve hizmet karşılığı ücreti hak etiğini, davalının —–sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın ve %20 den az olmamak kaydıyla barçlu davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, icra takibinin devamıyla borçlunun takip konusu —– borcunu faizi ile ödemeye, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği; ancak süresinde cevap vermediği görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—– tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak — alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili, davalı şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme gereği, davacı şirketin davalı şirkete iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, bu hizmet gereği takibe konu —– adet faturaya konu hizmetin verildiğini ancak ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş, ticari defterlerinde davaya konu faturaların işli olduğu tespit edilmesine karşın, davalı tarafça inceleme gününe katılınılmadığından, davalı tarafın ticari defterleri incelenememiştir.
Davacı tarafça, davalı tarafla imza edilen —- tarihli hizmet sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiştir. Yine davacı tarafça,—— görevlendirmelerine ait detay raporları mahkememize sunulmuştur.
Bu kapsamda, davacının ticari defter kayıtları, —–görevlendirmelerine ait detay raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin davalı şirkete iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiği, davalının ise hizmet bedelini ödediğine dair bir delil sunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek itirazın iptali cihetinde hüküm tesis edilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği—– anlaşılmakla anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —– Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —- asıl alacak üzerinden DEVAMINA, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Hükmedilen alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —harçtan peşin alınan —-karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 97,29 TL peşin harç toplamı: 141,69 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 175,40 TL posta ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9—— arabuluculuk ücretinin — tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin —– göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021