Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/301 E. 2021/1127 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/301 Esas
KARAR NO : 2021/1127

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre —- yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalıdan —- bedelli — olduğunu, alacak muaccel olmasına rağmen davalı ile yapılan şifahi görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı ——–dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durmuş olduğunu, —sağlanamadığı ve tutanak düzenlendiğini, müvekkili —– davalı ile yapılan ——malların satıldığını ve teslimlerinin sağlandığını, davalı tarafından——- edildiğini, ancak söz konusu çekin davalı borçlu tarafından ödenmemiş ——- kapanması—– faturaların da alacaklarını teyit etmekte olduğunu, davalının itirazının takibi sürüncemede bırakmaktan başka bir amacı bulunmadığını iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazının iptali ve takibin aynı şartlarda devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkümiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; davacının ——— çek nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedeli hakkında yaptığı takibe davalı keşideci tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Çekin süresinde—— ibraz edilmemesi veya çekin—— çek hamili; —– kendinden önceki——–ilişkiye dayalı olarak alacak davası açar ya da çek keşidecisine karşı sebepsiz zenginleşme davası açar.
Zira —— muhatap bankaya ibraz edilmemesi veya çekin zaman aşımına uğraması hallerinde,—– hukukuna dayalı müracaat hakkını kaybettiği, için bu yola başvuramaz.
TTK’nın 732. maddesi uyarınca açılan davalarda ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini ——- hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. (TTK madde 732/4 -son)
Süresinde ibraz edilmemiş ve zamanaşımına uğramış çek delil başlangıcı niteliğinde olduğundan davacı temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu, tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir.
Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı vekili lehtarı olduğu, davalı tarafından —– bedelli çek için, alacak iddiasında bulunmuştur.
HMK.nun 33.maddesinde — hükmüne yer verilmiştir. Bu madde uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme ise hakime aittir— davacının dava dilekçesinde bildirdiği hukuki sebeple bağlı olmayıp hukuki sebebi kendiliğinden araştırıp bulmakla yükümlüdür.
Bu kapsamda davanın, TTK madde 732 kapsamında sebepsiz zenginleşme davası olduğu değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirme cihetinde, mevcut davada keşideci davalı, hamili ise davacıdır. Bu durumda ispat külfeti davalı tarafta olup, keşideci hamilin zararına sebepsiz zenginleşmediğini yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür, lakin davalı çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğine yönelik bir delil göstermemiştir. Davalının TTK 732/1. madde gereği çeki lehdara vermek suretiyle borçlandığı, borcunu ödememe durumunda hamilin zararına sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, davaya konu çek nedeniyle, davalının davacıya çek miktarı yönünden borçlu olduğu anlaşılmakla, takibe itirazın bu yönden iptaline karar verilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili çek bedelleri dışında ayrıca işlemiş faiz talebinde de bulunmuşsa da, çek nedeniyle kambiyo hukukuna ait haklar yitirildiğinden, çekin ibraz tarihinden itibaren faiz işletilmez. Temerrüdün takip tarihi ile gerçekleştiği kabul edilerek takip tarihinden faiz işletilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ——sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —– asıl alacak, üzerinden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabul edilen alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 819,72 TL harçtan peşin alınan 289,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 530,59 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 333,53 TL harç ile 908,70 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 644,08 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9—- tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.