Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/296 E. 2019/457 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/296 Esas
KARAR NO : 2019/457
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ: 23/05/2019
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 2.000.000 TL sermayeli bir anonim şirket olduğunu, sermayesinin her birinin 0,25 TL nominal değerde —– adet hisseden oluştuğunu, davalının sermayesinin bugün için % 45 hisse oranının davacılara ait olduğunu, kalan % 55 hissenin % 45’i —– ailesine ve % 10’unun da ——— ait olduğunu,——ailesi ve ————– ile ittifak yapmak suretiyle davalı şirketin hakim azınlık hissedarları olduğunu, davalının ———— karar numaralı yönetim kurulu kararı ile şirket ortaklarına genel kurul çağrı ilanı yapıldığını, belirlenen gündem maddelerine istinaden ————- tarihinde genel kurulun toplandığını, söz konusu toplantı tutanağının ——tarihli ——-sayılı ticaret sicil gazetesinin ——— ve devamı sayfalarında ilan edildiğini, genel kurul toplantısında 2014 ve 2015 yıllan faaliyetleri ve hesapları hakkında yönetim kurulu raporlarının okunması ve şirketin 2014 ve 2015 yıllan bilanço gelir tablolarının okunması, görüşülmesi ve onayı başlıklı 3. Gündem maddesinin görüşülmesi esnasında, şirketin 22.02.2015 tarihine kadarki yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve ———- sonra 22.02.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile yönetim kuruluna gelen yönetim kurulu başkanı—– yönetim kurulu başkan yardımcısı———– ve yönetim kurulu üyesi özgür —— davalı şirketi geriye yönelik olarak dava dışı ———– firmasının lehine yüklü borçlandırıcı işlemlere maruz bıraktığını, bu kayıtlan şirketin önceki yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve ——– 2014 yılma ait mali kayıtlarının 16.02,2015 tarihinde vergi dairesinde tasdik edilmesinden hemen sonra —— tarihinden önce 2014 yılma ait mali kayıtlara ilave ettiğini, davacılann davalı mali kayıtlanna erişiminin engellendiğini, bu durumun o tarihteki muhasebe işlemlerini denetleyen ve mali bildirimlerini yapan ——–tarafından keşide edilen ihtarname ile kayıt altına alındığını, 2014 mali yılına ilişkin olarak ———- tarihinde verilen Geçici Kunımlar Vergisi beyannamesi ile 30.04.2015 tarihli tarihli kurumlar beyannamesi arasında sebebi tespit edilemediği ve davalının kayıtlarında görülmemiş olan bir zarar durumu bulunduğunu, 20.02.2015 tarihi itibariyle karlı olan bir şirketin yönetimin değişmesi sonucu 2 ay gibi kısa bir sürede kayıtlı sermaye sistemi bakımından teknik iflas durumuna gelecek biçimde sermayesinin büyük bölümünü kaybedilmesine neden olan tasarruflar ve gerekçelerin anlaşılamadığını, tüm bu hususlarda ——— Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —— tarihli genel kurul toplantısından önce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 437/4 maddesi uyarınca şirket kayıtlarının, Mali tabloların yönetim kumlu faaliyet raporlarının ve denetim raporlannın incelenmesi ve yönetimi üstlenilen şirketin ———- tarihli geçici kurumlar vergi beyannamesi ile ——- tarihli kurumlar vergi beyannamesi arasında fark doğuran kayıtlann mahiyetini gösterir yevmiye kayıtları, icmalleri ve dayanak kayıtların incelenmesi talebinde bulunulmasına rağmen bu bilgilerin davalı şirket tarafından sunulmadığını, teslim edilen bir kısım mali tabloların dipnotsuz verildiğini, bilgi talebinin yerine getirilmesinin engellendiğinin ileri sürülerek davacılar tarafından belirtilen konularda özel denetçi tayinine karar verilmesinin talep edildiğini belirterek, davacıların % 10 azınlık hakkını kullanarak özel denetçi tayini isteğinin davalı şirketin 10.08.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında oy çokluğuyla reddedilmesi sebebiyle TTK. 348 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirketin geriye dönük 3 yılının denetlenmesi için özel denetçi tayin edilmesini, kayıt dışı gelirler ve şirketin uğradığı zarar miktarı ile sorumluların tespit edilmesini, defter ve kayıtların özel denetçi nezaretinde tutulmasını, bu süreçte şirketin mevcut yönetim kurulu üyelerinin banka hesaplan ile mal varlıklanna tedbir konulmasını, şirket menfaatleri ile şirket mal varlığının daha fazla zarar görmemesi için bu güne kadar pek çok kayıt dışı iş ve para transferi yapan yönetim kurulu üyesi—————- şirket yönetimindeki yetkilerinin tedbiren kaldırılarak şirketin usul ve yasaya uygun idamesi için kayyım atanmasını, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların davalı şirketin geriye dönük 3 yılının denetlenmesinin temini bakımından özel deneti tayini istemleri hukuki yarardan yoksun ve kötü niyetli olmakla birlikte özel denetçi tayinini gerektirir şartlanmn oluşmadığını, davacıların davalının 10.08.2016 tarihli genel kurul toplantısında özel denetçi tayini İsteminin oyçokluğu ile reddedilmiş olması nedeni ile kararın hükümsüzlüğüne ve özel denetçi tayinine karar verilmesini talep ettiklerini, davalının 10.08.2016 tarihli genel kurul toplantısının usul ve yasaya uygun şekilde tatbik edildiğini, toplantı kapsamında alınan kararlann hükümsüz olması söz konusu olmadığını, davacılann hali hazırda yönetim kurulu tarafından bilgilendirildiklerini, derdest davalara konu şirket kayıtlan hakkında özel denetçi tayini istenen kayıtlatın yargıya intikal etmesi olması karşısında gerekli bilgiye vakıf olmalarına karşın huzurdaki davayı ikame etmiş olmaları tamamı ile kötü niyetten ibaret olduğunu, davacılardan ————-tarihli genel kurul toplantısında pay defterine usulsüz kayıtlar girerek kendilerini ve avukatlan ————–bağlı çalışanı ——yönetim kuruluna seçilmesini sagladıklannı, davalı şirketin ————- tarihli gelen kurul toplantısına ait toplantı tutanağında davacılardan … ve … ——————– tarihine kadar gerçekleştirmiş oldukları davalı şirkete ve hissedarlara verdikleri zararlar nedeniyle davalının ———- tarihli genel kurul toplantısında haklı nedenle azledildiklerini, ——— tarihli genel kurul toplantısında alman kararlann mutlak butlanla malul olduğunun tespiti istemi ile dava dışı hissedar Kudret Akın tarafından İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– E. Sayılı dosyasının ikame edildiğini, dava kapsamında davacıların seçildiği genel kurulda alınan kararların mutlak butlanla malul olduğuna 16.09.2015 tarihinde karar verildiğini, davacıların 20.02.2015 tarihinde azledilmelerinin ardından davalı şirketin gerçekleştirilen tüm genel kurullarına karşı iptal davası ikame edildiğini, 20.02.2015 tarihli genel kurulda yönetim kumlu üyeliğine seçilen yönetim kurulu üyelerine karşı yargılamaya konu hususlarda davalar ikame ettiklerini, huzurdaki davanın da sadece biri olduğunu, davacıların davalıdan talep ettikleri evrak ve kayıtların istemleri üzerine tutanak ile teslim edildiğini, tutanağın incelendiğinde bizzat kendilerinin talep ettikleri evrakların kendilerine teslim edilmiş olduklarını ifade etmiş olduğunun açıkça görüleceğini, davalı şirketin tüm ticari defterleri kayıtları ve hesaplarının davacıların erişiminde olduğunu, davalının denetlen meşini 3 yıl geriye dön Ok olarak istemektelerse de bn dönemin kendi yijııetim kurulu üyesi oldukları dönemi kapsadığını, özel denetçi tayini istemi için kanunda yer alan şartların oluşmadığını, 2014 mali yılına ilişkin olarak 16.02.2015 tarihinde verilen geçici kurumlar beyannamesi ile 30.04.2015 tarihli kurumlar beyannamesi arasındaki farkın sebebi yönetim kurulu üyeliklerinden 20.02.2015 tarihinde haklı nedenle azledilen ve huzurda tekraren erteleme talep eden —————.’ın sevk ve idaresinde bulunduğu 2014 mali yılında,—————– kapsamında 2013 yılında gerçekleşen———Euro’luk ihracatın cari dönemde tekrardan faturaya bağlanarak ———– TL fazla ve yersiz gelir yaratıldığım, ————— tarafından şirkete kesilen toplam — TL tutarındaki faturanın kayıtlara alınmadığını, ——- Adına düzenlenen——TL tutarındaki——- tarih ve 413349 no.lu faturanın noter kanalı ile iade edildiğini, iade işleminin muhasebeleştirilemediğinin tespit edildiğinden kayıtlara alınmayan maliyet ve giderler ile ilgili iptali gereken gelir kayıtları dikkate alındığında şirketin 864.093,42 TL zararda olduğu hususunun YMM raporunda belirtilmesi üzerine şirket kayıtlarında gösterilmemiş olan zarar durumunun mevzuat uyarınca davalının durumunu ortaya koyacak surette zorunlu olarak düzeltilmesi olduğunu, davacılara 10.08.2016 tarihli genel kurul toplantısında açıkça arz ve izah olduğunu, davalı şirketin hali hazırda yönetimini üstlenen dava dışı yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan suç duyurularının tamamı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, bu kararlara karşı yapılan itirazlarında reddedildiğini, davacıların mevcut yönetim kurulu üyelerinin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiğini iddia ettikleri ve davalı şirketin denetlenmesini istedikleri işlemler dava konusu yapıldığını, hukuki yarardan yoksun olan isteme karşı derdestük itirazında bulunduklarını, davalı şirketin mevcut yönetim kurulu üyelerinin davacıların yönetim kurulu Üyesi oldukları dönemde gerçekleştirdiği bir çok yolsuz ve hukuka uygun olmayan işlemi düzeltmek durumunda kaldığını belirterek, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak ikame edilen huzurdaki davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, davanın esastan reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacılar tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … ve … vekilinin 22/05/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Davalı vekilinin 22/05/2019 tarihli dilekçesi ile; sulh dilekçesi ekinde sulh ve ibra protokolü gönderdiği, görüldü.
Mahkememizin ———— Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamada davacıların ikisi yönünden sunulan feragat beyanı üzerine anılan davacılar yönünden dosyanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine dair karar verilmiş olmakla yargılamaya mahkememizin iş bu esası üzerinden devam olunmuştur.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 15,20 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca sunulan protokol gereği vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair oy birliğiyle karar verildi. 23/05/2019