Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2022/458 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/293 Esas
KARAR NO: 2022/458
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
—- maddesine göre — adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —–, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili bankanın —— müteselsil kefaleti ile krediler kullandırdığını, kredilerin geri dönüşlerinin gerçekleşmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarname keşide edildiğini, asıl borçlu hakkında konkordato talepli dava açıldığını, tedbir kararı verildiğini, davalılar hakkında ilamsız haciz talebi yapıldığını, ancak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazların hukuki bir dayanağı bulunmadığını, bankanın alacaklı olduğunu, gayrinakit kredilerin depo talebinin yasal olduğunu, faiz oranlarının yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, —– uygulanan faiz oranlarının da mevzuat ve düzenlemelere uygun olduğunu, sözleşmede kefillerin sorumluluklarının açıkça düzenlendiğini, banka defter ve kayıtlarının kesin delil olarak kabul edildiğini iddia ederek, haksız itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ——- kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—— sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik,
—— İhtarname Masrafı olmak üzere toplam —-Tarihinden Temerrüt Tarihine Kadar Akdi Faizi, —- Gider Vergisi olmak üzere toplam —— Depo talep ettiği,Borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı — —– Limitli —- imzaladığı, — müteselsil kefil sıfatı ile — kadar kefil oldukları, —ortak oluşu, —-eşi olmaları nedeniyle kefaletlerin —- belirtilen şekle uygun oldukları, ödemelerde sorun yaşanması üzerine;
— tarihinde davacı banka tarafından — tarihinde hesabı kat ettiğini belirterek İhtarname keşide ettiği, ödeme için — saat süre verdiği,—tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği, ihtarnamenin kefillerin bilinen adreslerine keşide edildiğinin görüldüğü, şirket çalışanına teslim edildiği, —— tarihinde sürenin dolduğu ancak ödeme yapılmadığı, gün sonunda temerrüdün oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
—- kaynaklanan alacağın hesabında hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüt tarihine kadar anaparaya akdi faiz yürütülüp kapitalize edildikten sonra bulunan asıl alacağa, temerrüt tarihinden itibaren taleple bağlılık kuralı da gözetilerek temerrüt faizi hesaplaması yapılması gerekir.—-
Bu kapsamda alacak kalemleri yönünden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişice düzenlenen raporda;
—–Vergisi olmak üzere toplam ——
Esnek Hesap açısından; Dosyaya sunulan ekstrelerden Banka alacağını gösteren bir ekstre mevcut olmadığı,
—-açısından; ——- asıl borçluya teslim ettiği çek yapraklarından — adedinin iade edilmediği, —hükümler bulunsa ve — tarafından imzalansa da, —– maddenin Kefiller tarafından imzalanması yönündeki —- gereği —– sorumlu olup olmadığı hususunda takdirin — ait olduğu, iade edilmeyen çek yaprakları için — — olduğu, — tarafından depo edilmesi hususunda takdirin —– olduğu,Talebe bağlı kalarak, takip tarihi itibarı ile faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere banka nakit alacağının toplam —– olduğu,Takip tarihinden sonra tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına; —-oranından, — oranından, temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, belirtilmiştir.Rapora davacı vekilince itiraz üzerine ek rapor aldırılmış, ek raporda kök rapordan farklı bir tespit yapılmamıştır.Bilirkişi raporu denetime elverişli ve yerinde olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
Davacı————– imzaladığı, — müteselsil kefil sıfatı ile —- kadar kefil oldukları, ödemelerin zamanında yapılamaması nedeniyle hesabın kat edilerek taraflara tebliğ edildiği ve akabinde dava konusu takibin yapıldığı, taleple de bağlı da kalınarak, bilirkişi raporunda belirtildiği şekliyle, —- olmak üzere toplam —- yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
Takip tarihinden sonra, asıl alacak tutarın taksitli ticari kredi için yıllık — oranından, —-oranından, temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiştir.
—- açısından ise; — asıl borçluya teslim ettiği çek yapraklarından—–adedinin iade edilmediği bildirilmişse de, davalı kefillerin sözleşmede çek yaprak bedellerinin “kefilden depo talebinde bulunabilmesi” ile ilgili bir hüküm bulunmaması nedeniyle çek yaprağı bedelinin depo edilmesinden sorumlu olmadıklarından bu cihetteki alacak talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı davadan önce dava konusu alacak için noterden, davalıya gönderilen ihtarname masrafının da davalıdan tahsilini talep etmiştir. HMK 323/ç bendinde, ” Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler” yargılama giderinden sayılmıştır. —– kararında da belirtildiği üzere; Bu masraf ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilemeyecek ancak ihtarname masrafı yargılama giderleri içinde değerlendirilmesi gerekir ve davada haklılık durumuna göre tahsiline karar verilir. Bu kapsamda —- İhtarname Masrafının, yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
—– Esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile; asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- oranında temerrüt faizi işletilerek takibin;
—Faizin ——- ÜZERİNDEN DEVAMINA,
Aşan istemin REDDİNE,
—- İhtarname Masrafının, yargılama giderleri arasında DEĞERLENDİRİLMESİNE
Hükmolunan asıl alacakların %20’si icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 19.898,22 TL harçtan peşin alınan 4.471,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.426,81 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 28.840,50 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 8.284,78 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 4.515,81‬ TL harç ile 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 279,90 TL posta masrafı ve 1.594,16 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.674,06 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.053,76 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekillerinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/06/2022