Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2021/376 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/288 Esas
KARAR NO : 2021/376

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan olan alacağının tahsili —–tarihinde İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalı tarafından ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini, davaya konu alacağın faturasının — tarihinde düzenlendiğini, 22.02.2019 tarihinde ise davalı firmaya mutabakat formu gönderildiğini, mutabakat formunun davalı tarafından imzalandığını, —- tarihinde davalı tarafından 38.523,58 TL bedelli iade faturasının düzenlendiğini, bu kısım alacaktan feragat edildiğini belirtmiş, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirketin —– yapılması hususunda anlaştığını, davacı şirketin bir kısım ————-üstlendiğini, davacı şirketin yaptığı işlerin standartlara uygun olmaması nedeniyle davalının —- nedeniyle davalının kazanç kaybı yaşadığını, faturanın kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını belirtmiş, davanın reddine, alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili——– için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından faturalar düzenlendiği, faturaların davalıya tebliğ edildiği, eksik işlere ilişkin olarak davalı tarafından iade faturası düzenlendiği, takibin bir kısmından feragat edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki sözleşme gereği davacının edimini tam ve gereği gibi yerine getirip getirmediği, 26/12/2018 tarihli faturadaki mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, davacının mutabakat formu ve faturadan kaynaklı bakiye iş bedeli alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı takip dosyasında yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen hükümler uyarınca, eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini ispatlama görevi yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispatlama görevi ise iş sahibindedir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyası içeriğine göre; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı …, borçlusunun davalı … olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 196.574,68 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, alacaklının — tarihinde alacağın 40.000,00 TL’sinden feragat ettiği görülmüştür. İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereği süresinde itirazın iptali davasının açıldığı, özel dava şartı noksanlığı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——— tarihli yazı cevabına göre; davalı şirketin 2018 yılına ait ——- beyan suretlerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
—- Müdürlüğü’nün —- tarihli yazı cevabına göre; davalı şirketin 2018 yılına ait —— beyan suretlerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- tarihli rapora göre; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine 1.115,830,06 TL borç ile 892.535,70 TL alacak kaydı yaptığı, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle 188.131.94 TL alacaklı gözüktüğü, 20.04.2019 tarihinde 38.523,58 TL tutarlı iade faturasının davalı lehine deftere kaydedildiği, davalının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya 188.131.74 TL borçlu gözüktüğü, davacı şirkete 38.523,58 TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği, bu faturadan sonra davalı şirketin 149.608,16 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Fatura düzenlenmesiyle imalatın yapıldığı ve teslim edildiği kanıtlanamaz. Davacı tarafından —- tutarındaki fatura, tek başına teslimi ispata yeterli değil ise de tarafların ticari defterlerine kaydedilmiş olması halinde, teslim olgusunun ispat olunduğundan bahsedilebilir. Bununla birlikte, fatura düzenlenmesi de borçluyu temerrüte düşürmez.
Ticari defterlerin delil olması yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları ise, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacının ticari defterleri ancak karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabileceğinden davacı taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise davalı ticari defterlerinin de incelenmesini istemiş sayılmalı ve bu ticari defterler de incelenmelidir.
Somut olayda; davalının —– borcu bulunduğu hususunda tarafların mutabık kaldığı anlaşılmaktadır. Yine, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile uyuşmazlık konusu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 20/04/2019 tarihli fatura davacı ticari defterlerine kaydedilmiş, takip dosyasında bu fatura ve işlemiş faize isabet eden 40.000,00 TL yönünden takipten feragat edilmiştir. Tarafların birbiri ile uyumlu ticari defterleri ve mutabakat formu gereği davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 149.608,16 TL alacaklı olduğu sabittir.
Dava dilekçesinde harca esas değer 184.770,78 TL olarak gösterilmiş, mahkememiz 15/09/2020 tarihli —-numaralı ara kararı ile feragat edilen tutar yönünden talebin açıklanması talep edilmiştir. Davacı vekili 17/09/2020 tarihli beyan dilekçesi ile 38.523,58 TL asıl alacak, 1.276,42 TL işlemiş faiz alacağından feragat edildiğini bildirmiştir. Yine, 26/11/2019 tarihli beyan dilekçesi içerine göre; icra dosyası kapak hesabı yapılarak ulaşılan —– kısmından davadan önce feragat edilmiştir. Bu itibarla; sabit olan 149.608,16 TL alacağı aşan kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır.
İİK’nın 67.maddesi hükmü gereğince, takip alacaklısı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için gerçekleşmesi gereken koşullar kapsamında dava ve takip konusu alacağın likid yani takip borçlusu, davalı tarafça belirlenebilir olması zorunludur. Takibe dayanak alınan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaların davalı tarafından ticari defterlere kaydedildiği, bu itibarla faturaların kapsamının kesinleştiği anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 149.608,16 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Aşan istem yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine,
Kabul edilen 149.608,16 TL’nin %20 sine tekabül eden 29.921,67 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.219,73 TL harçtan peşin alınan 2.172,56 TL ile 982,87 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 7.064,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 18.162,78 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 2.172,56 TL peşin harç, 982,87 icra harcı ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 3.206,23 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %0,19 ve kabul %0,81 oranına göre hesaplanan 887,92 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı ——– hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL ——1.069,20 TL’sinin davalıdan, 250,80 TL’sinin davacıdan 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 96,20 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
TOPLAM : 1.096,20 TL X %0,81=887,92 TL