Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2021/408 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/28 Esas
KARAR NO : 2021/408

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı—– Plakalı aracın olay tarihinde sürücü davalı —- sevk ve idaresinde seyir halinde iken olay mahallinde davacı—- sayılı —- poliçesi ile sigortalı dava dışı işleten—– ait ve dava dışı sürücü—- plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında dava dışı 3.kişilerin desteği —–vefat ettiği; davacı sigorta şirketince iş bu kaza sonucu —- Hukuk Mahkemesinin ——– sayılı dosyasından —– mirasçılarına —- tarihinde toplam 253.743,57 TL ödeme yapıldığı ödeme tutarının kazada %75 kusur oranına isabet eden 190.307,67TL’sinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını; davacı şirketin davalıların %75 kusur oranına karşılık gelen ve ödenen tazminat miktarının tamamına TTK’nun 1472.maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu; ödenen tutarın tahsili için yapılan girişimlerden sonuç alınamadığını bu nedenle, —–rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütelessilen tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —– verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sorumluluğunun —-kapsamında kendi sigortalısının kusuru oranında zarar görenin uğradığı gerçek zararın tazmini noktasında bulunduğunu; bu nedenle gerçek zararın saptanması ve bu zarardan sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediğinden yasal faizle sorumlu bulunduğu dikkate alınarak davanın esası yönünden yapılabilecek inceleme ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklanan zararların tazmini için davacı sigorta şirketi tarafından yapılan fazla ödemenin zarar sorumlusu sıfatıyla davalılardan rücuen tazmini istemine; ilişkindir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan zararların tazmini için davacı sigorta şirketi tarafından yapılan fazla ödemenin zarar sorumlusu sıfatıyla davalılardan rücuen tazmini istemine; ilişkindir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;——- vadeli olarak, —- tarafından ——- sayılı ——- ile sigortalandığı; poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle ölüm ve sakatlanma için kişi başına teminat limitinin 225.000,00 TL olduğu; görülmüştür.
—–Tarih ve —- sayılı yazı cevabına göre;——- kayıtlı bulunduğunun bildirildiği; görülmüştür.
—— sayılı yazı cevabına göre; —- plakalı aracın, —–numaralı —— adına kayıtlı olduğunun bildirildiği; görülmüştür.
— Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —Tarih ve —-esas sayılı yazısı ekinde gerekçeli karar ve yargıtay ilamının gönderildiği; görülmüştür.
—— İcra Dairesi Müdürlüğü’nün—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — tarihli ilanının,————- işlemiş faiz olmak üzere toplam 181.948,52 TL’nin fer’ileriyle birlikte ilamların yerine getirilmesi yoluyla takibe konulduğu; — borçlulara tebliğ edildiği; borçlu —– dosyasına ödeme yapıldığı; bu ödemenin 192.291,86 TL’sinin 19/09/2013 tarihinde alacaklılar vekiline ödendiği; borçlu —- tarafından 30/12/2013 tarihinde 4.277,21 TL icra dosyasına ek ödeme yaptığı; bu miktarın 31/12/2013 tarihinde alacaklılar vekiline ödendiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen 27/04/2016 kayıtlı rapora göre; 20/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda—- %75 oranında kusurlu bulunduğu; — plakalı aracın sürücüsü —- %25 oranında kusurlu bulunduğunu; yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişiler —– tarafından müştereken düzenlenen 21/03/2016 tarihli rapora göre; davada müteselsil sorumlular arasında rücu söz konusu olduğundan; bir başka anlatımla işletenler (işletenin sorumluluğunu üstlenenler) arasında rücu söz konusu olacağından KTK.m.88/2. hükmü uygulanacağını; davalıların %75 kusurlu olduğu esası bu aşamada kabul edilmesi halinde —– Asliye Hukuk Mahkemesi kararı, buna dayalı takip dosyasına yapılan ödeme ve davadan önce yapılan ödemeler dikkate alındığında; davacının, davalılardan —— ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceği; muaccel hale gelen borcun, borçlulardan birisinin davacıya ödemesi halinde diğerinin bu oranda borçtan kurtulabileceği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davalı —— tarafından —— —– —— plakalı aracın olay tarihinde sürücü davalı —– sevk ve idaresinde seyir halinde iken olay mahallinde davacı —– sayılı —-poliçesi ile sigortalı dava dışı işleten ———- ait ve dava dışı sürücü — idaresindeki—- çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında dava dışı 3.kişilerin desteği —-vefat ettiği; davacı sigorta şirketince iş bu kaza sonucu —-Asliye Hukuk Mahkemesinin—-sayılı dosyasından —-mirasçılarına 18/11/2013 tarihinde toplam 253.743,57 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketince kendi sigortalısının karıştığı çift taraflı trafik kazasında dava dışı 3. kişilerin desteğinin vefatı nedeniyle yargı kararı uyarınca icra yoluyla ödemiş olduğu, tazminattan kazaya karışan diğer aracın işleteni konumundaki—- plakalı aracın işletenin sorumluğu —- ile üstlenen —-, aracın sürücüsünün kusuru oranında halefiyete dayalı rücuen talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu, davalıların sorumluluğunun kaynağına göre iş bu davayı açmakta haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce “….Kural olarak, TBMK.m.62-(2) uyarıca tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi bu fazla ödemesi ile diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacağı; yine rücu halinde hissesinden fazla ödeme yapan müteselsil borçlu, diğer müteselsil borçludan ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek olmaksızın, zarar görene ödeme yaptığı tarihte rücu alacağı muaccel olduğundan, ödeme tarihinden itibaren takip ya da tahsil tarihine faizini isteyebilir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacının tazminat ödemesine neden olan mahkeme kararında rücu hakkı ve kapsamıyla ilgili bir hüküm bulunmadığı; buna göre, dava dışı alacaklıları ödeme yapan davacının kendi payından fazla ödemede bulunup bulunmadığının saptanması için öncelikle kusur durumunun saptanması gerektiğinden hükme esas alınan kusur rapora göre; 20/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda;—— plakalı aracın sürücüsü—-oranında kusurlu bulunduğu; bu aşamadan sonra, davada müteselsil sorumlular arasında rücu söz konusu olduğunun saptandığı; bir başka anlatımla, işletenler (işletenin sorumluluğunu üstlenenler) arasında rücu söz konusu olacağından KTK.m.88/2. hükmü uygulanacağı; olayda, davalı ——-kusurlu bulunduğu; bu kusur oranına göre davalıların, —- Asliye Hukuk Mahkemesi kararına istinaden, bu mahkeme kararına dayalı takip dosyasına davacı yapılan ödeme ve davadan önce yapılan ödemeler dikkate alındığında; davacının, davalılardan—– itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen tahsilini isteyebileceği; muaccel hale gelen borcun, borçlulardan birisinin davacıya ödemesi halinde diğerinin bu oranda borçtan kurtulabileceği saptanmakla; bu nedenlerle, davacının, işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalılar—- davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile, 190.307,38 TL davacı alacağının —- ödeme tarihinden—– taraf sigorta şirketlerinin tacir olduğu; ancak, davacının, rücu davasına esas ödeme ile halef olduğu esas karardaki dava dışı alacaklıların sıfatları itibariyle alacağın ticari niteliğinin bulunmadığı ve bu kararda, yasal faize hükmedildiği de dikkate alınarak] yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine; karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı —– aleyhine açılan davanın; davalı ——- tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılmakla; davanın açıldığı tarihte — ölü olduğu anlaşıldığından HMK 114-(1) d ) maddesi uyarınca bu davalı yönünden açılan davanın usulden reddine; karar vermek gerekmiştir.” gerekçesine dayalı olarak 09/05/2017 tarihli kararla “Davacı tarafından davalı —-aleyhine açılan davanın; davalı —— tarihinde öldüğü; davanın açıldığı tarihte ölü olduğu anlaşıldığından HMK 114-(1) d ) maddesi uyarınca bu davalı yönünden açılan davanın usulden reddine, Davacı tarafından davalılar ——– açılan davanın kısmen kabulü ile, 190.307,38 TL davacı alacağının —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, ” dair karar verilmiş olup mahkememiz kararı davalı —– T.C. İstanbul BAM —- Hukuk Dairesi —– sayılı kararı ile “Davanın dayanağı olan —–AHM —– Karar sayılı kararın temyiz incelemesi sonucu Yargıtay tarafından bozularak geri gönderildiği ancak davanın taraflarca takip edilmeyerek açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu durumda davacı tarafından —- kapsamında ödenmesi gereken gerçek zarar miktarının yeniden hesaplanarak belirlenmesi gerektiği, Yargıtay tarafından bozularak geri gönderilen ve taraflarca takip edilmeyerek açılmamış sayılmasına karar verilen dosyadaki bilirkişi raporunun karara esas alınmasının doğru olmadığı, bu haliyle davalının delillerinin toplanmamış olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.353/1-a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş” istinaf istemine konu olan mahkememiz kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına, dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkememize gönderilmesine, karar verilmiş olup mahkememizce yeniden yargılama yapılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrası mahkememizce gerçek zarar miktarının tespiti için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporda özetle; —- ASHM bozma sonrası —– esas sayılı dosyasında takip edilmediğinden açılmamış sayılma kararı verildiği, ancak ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediğinden onun yönünden kesinleştiği, bozma kararı kapsamında İstanbul BAM—- HDnin kaldırma ilamı dikkate alınarak —- ASHM tarafından hesap raporunun alındığı 14.05.2013 tarihi itibariyle destekten yoksun kalma zararının hesaplandığı, taraflarından kısmen daha az tespit edildiği, buna göre sorumluluk oranının —– olarak belirlendiği, anılan kararda müteselsil tahsil kararı verildiğinden payından fazla ödeyen davacının davalıya rücu hakkının bulunduğu, davalının sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunun belirlendiği, —-. ASHM nin kararı, buna dayalı takip dosyasına yapılan ödeme ve davadan önce yapılan ödemeler dikkate alındığında ———- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceği, —– ASHM nin kararını bozan Yargıtay ilamında hatır taşımasının irdelenmesine vurgu yapıldığı, ceza dosyasındaki beyanlar delil olarak dikkate alındığında hatır taşıması koşullarının oluşmadığı, mahkemece bilirkişi görüşü uygun görülmezse tespit edilen tutarlardan hatır taşıması için belirlenecek oranda indirim yapılabileceği bildirilmiş, ek raporda 06.01.2020 tarihli kök rapordaki görüş ve tespitlerin cari olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriğine göre; İstanbul BAM —- Hukuk Dairesi —– sayılı kararında belirtilen şeklinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı alacağının —– —- 06/09/2013 ödeme tarihinden ve 2.730,48 TL’sinin 27/12/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili kanaatine varılmış, ilgili kaza nedeniyle soruşturma ve kovuşturmanın yapıldığı ceza dosyasındaki beyanlara göre somut olayda hatır taşımasının bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı —–aleyhine açılan davanın; davalı ——— tarihinde öldüğü; davanın açıldığı tarihte ölü olduğu anlaşıldığından HMK 114-(1) d ) maddesi uyarınca bu davalı yönünden açılan davanın usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar ——–aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
—— ödeme tarihinden ve 2.730,48 TL’sinin 27/12/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 11.410,24 TL harçtan peşin alınan 3.250,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.160,24 TL karar harcının davalılar ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen 29,60 TL ilk dava masrafı, 2.350,00 TL bilirkişi ücreti, 544,90 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.924,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%85 kabul) 2.475,81 TL’nin davalılar—— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan 448,69 TL’nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan —- tarafından sarfedilen 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 15,34 TL’nin davacıdan alınarak anılan davalı tarafa verilmesine, kalan 84,66 TL ‘nin anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 19.818,43 TL nisbi vekâlet ücretinin davalılar —-müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca davanın red edilen miktarı üzerinden 2.270,37 TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından davalı —- hakkında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9—— Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — esas sayılı dosya aslı (bozma sonrası —– soruşturma dosya aslının karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı