Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/277 E. 2021/977 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/277 Esas
KARAR NO : 2021/977

DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ….—- meydana gelen kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını, trafik kazasına istinaden —– kazada kusurlu olan kişiler aleyhine tazminat davası ikame edildiğini, —- sayılı ilamı doğrultusunda—— tazminat sorumluluğunun 53.700,29-TL olduğunu, tedavi masrafı ile yol ücreti toplamı 630,00 TL’nin —- olay tarihi olan— tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verildiğini, kazaya karışan — plakalı aracın — tarihinde satın alınmadan—— sigortalandığını,— tarihinde bu poliçenin satış nedeniyle iptal edildiğini,— Sigortası Genel Şartları C. 4 maddesi uyarınca maddi tazminat davasının 22/02/2017 tarihinde davalı … şirketine ihbar edildiğini,—— aleyhine hükmedilen maddi tazminat ve yargılama giderleri için davalı … aleyhine—– sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı … şirketinin KTK 99. maddesi kapsamında 8 iş günü içerisinde davacıya ödeme yapmadığından 07/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü belirtmiş, —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu———– ile sigortalandığını, davalının sadece— sorumluluğunu teminat altına aldığını, dava konusu aracın kaza tarihinden önce — satıldığını, davalı şirketin — sözleşmesinin tarafı—teminat altına aldığını, işleten sıfatı değiştiğinden davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, ihbar edilen —- işleten sıfatının değişmesi hususunda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, davalının dava konusu olaydan 22.02.2017 tarihinde haberdar olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tedavi giderlerinden davalının sorumlu olmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan karşılanmamış bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında — aracın davalı nezdinde sigortalı olduğu, dava konusu aracın—— ile dava açıldığı, davanın davalıya — edildiği noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — dosyasında hükmedilen maddi tazminattan ve yargılama giderlerinden davalının sorumlu olup olmadığı, davacının karşılanmamış zararının bulunup bulunmadığı, bu itibarla — itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 06/02/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı ….— davalı .– tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 13/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—-ve bitiş tarihli — sigortası poliçesinin sigortalısının dava dışı— olduğu,— plakalı aracın davalı nezdinde sigortalı olduğu anlaşıldı.
—– plakalı aracın —- davalı tarafından sigortalandığı, 12/10/2012 tarihinde satış nedeniyle poliçenin iptal edildiği görüldü.
—- yazıya cevap verildiği, — plakalı aracın kaza tarihi itibariyle—- adına kayıtlı olduğu görüldü.
—- mahkememiz dosyasına gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —- düzenlenen 19/02/2021 tarihli rapora göre; davacı …— tarihinde gerçekleşen trafik kazasında kusuru bulunmadığı, davacının kazaya karışan—sigortacısı ile sulh protokolü düzenlediği, —- plakalı aracın kusuru oranında maddi tazminat alacağından feragat edildiği,— yönünden davaya devam edildiği, toplam 83.176,62 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği, 53.700,29 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan—- ödenmemiş tedavi giderinden davalının sorumlu olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili yargılama süresince — sözleşmesinin tarafı—- —- edildiğini, bu nedenle davalının sorumluluğu bulunmadığını savunmuştur.—işleteni değil, — eder. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden — sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle — feshedebileceği, sigortanın— kadar geçerli olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan —, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan —–poliçesinin varlığı halinde KTK’nun 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller —, sigortacı zarar görene ödeme yapmak zorunda olacaktır. —- Şartları C.4 maddesi gereğince, sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan sigortalıyı takip eder. Sigortalının değiştiği her durumda mevcut sözleşme değişim tarihi itibariyle kendiliinden —- esasına —. Ancak, mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren onbeş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın — ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir.
Somut olayda; davalı ….— neden olan — olduğu, —- dava konusu kazanın 10/10/2012 tarihinde meydana geldiği, poliçe süresi içinde oluşan zarardan davalının—- olduğu, KTK’nın 94. ve 95. maddeleri gereği işleten değişikliğinin 3. kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, satışın gerçekleştiği tarihten itibaren on beş gün süreyle davalının sorumluluğunun devam ettiği anlaşıldığından bu yöndeki davalı savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, —– belirlenen tazminat miktarından davalı … —-gereği müteselsilen sorumludur.
Davalı tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını savunmuş, —- tarafından ödenmemiş tedavi giderinden davalının sorumlu olmadığı mütalaa edilmiştir. Sigorta — kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı — geçmiştir. Somut olayda, belgesiz tedavi gideri talepleri yönünden —devam ettiğinden, bu yöndeki savunmaya mahkememizce itibar edilmemiştir——-
— Sigortası Genel Şartları B.2.b maddesi, “Dava açılması halinde, sigorta poliçesinde yazılı limitlere kadar davanın takip ve idaresi sigortacıya ait olup,— avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır.— dava masrafları — ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki, hükmolunan — bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder.” hükmü uyarınca, — itibaren faiz, dava masrafları— ödemekle yükümlüdür. Bu durumda davalı ….— limiti ile orantılı olarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumluluğuna hükmedilmesi gerekir—
Somut olayda;—- davalının sigortalısı aleyhine maddi tazminat ile yargılama giderlerine hükmedilmiş, dava davalıya 22.02.2017 tarihinde ihbar edilmiştir. Hükmolunan tazminat miktarı, poliçe limitini aşmadığından, davalı yargılama gideri ve dava masraflarının tamamından sorumludur. Öte yandan, tazminata işleyecek faizin başlangıcı yönünden davalının temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekir. Davalı, KTK’nın 99/1 maddesi uyarınca — düşmüş olup, anılan tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmesi yerindedir. Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ise resen işlemiş faiz hesabı yapılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep edilmiştir. Davaya konu uyuşmazlıkta ve — alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi — ilam) gerekir. Nitekim, yargılama sırasında bilirkişi raporu alınmış, işlemiş faiz hesabı mahkememizce resen yapılmış, alacak miktarı bu şekilde belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.901,54 TL harçtan peşin alınan 866,62 TL harcın mahsubuna, bakiye 4.034,92 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 10.128,07 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 866,62 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 917,42 TL ile 874,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu——- tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.