Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/261 E. 2020/795 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/261 Esas
KARAR NO : 2020/795

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, —- Satış Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik kullandığı, fatura borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalı şirketin takibe itiraz ettiği, itirazdan sonra 29.03.2019 tarihinde 267.952,00 TL davacı şirket hesabına ödeme yaptığı, bu ödemenin icra dosyasına bildirildiği ve tahsil harcının ödendiği, buna göre dava tarihi itibariyle icra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabına göre kalan dosya borcunun 43.254,65 TL olduğu, davalı şirketin her ne kadar icra takip dosyasına borcu bulunmadığından bahisle itirazda bulunmuş ise de, sonradan yaptığı ödemelerle aslında tüm borcu kabul ettiği, ancak dosya takip masraflarını, faizi ve vekalet ücretini ödemekten kaçındığı, davacı şirketin alacağının likit bir alacak olduğu, faturaya dayalı, somut ve belirli bir alacak olduğunu, davalı şirketin yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu şirketin %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirkete davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacı tarafından davalı şirkete — tarihli ——. tutarlı 3 adet fatura kesildiği, bu faturalara ilişkin tutarın davalı şirket tarafından davacı şirkete ———–tarihinde çek yoluyla ödendiği, ilgili çeklerin 06,03.2019 ve 12.03.2019 tarihlerinde davacı şirkete teslim edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete belirtilen tarihlerde tahsilat makbuzu verildiği, söz konusu borcun icra takibinden önce çek ile tahsil edildiği, tahsil edilmiş borç için haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmesinin ardından, davacı şirket ile görüşen davalı şirketin, aradaki ticari ilişkilerin sorun olmaması ve zedelenmemesi amacıyla söz konusu takipten ve yapılan itirazdan tamamen bağımsız olarak, davacıya vermiş olduğu çekleri geri alarak, çeklerin karşılığını nakit olarak ödediği, bu durumun kesinlikle icra takibi yapılmasından önce davalı tarafından borcun ödendiği gerçeğini değiştirmediğini, davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın usulden ve esastan reddine, kötü niyetli icra takibine girişen davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.DELİLLER :
İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesi ——- Esas Sayılı Dosyası,
Bilirkişi raporu,
Çek,
Ödeme ve Teslim Makbuzu,
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacının davalı şirketten ödeme sonrası bakiye alacağı bulunup bulunmadığı; davacı alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacı vekili; davalının takip tarihinde 267.952,00 TL, dava tarihinde ise haricen yapılan ödeme nihayetinde icra kapak dosya hesabına göre 43.254,65 TL borçlu olduğunu, davalının —– satış sözleşmesinden kaynaklı borcu bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu, belirterek itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise; davacı tarafça 3 adet fatura kesildiğini, bu faturaların 06.03.2019 tarihinde çek yolu ile ödendiğini, bu nedenle davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Alacaklısının … olduğu, borçlusunun … ve ——– olduğu,— alacağa —– tarihinde takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tüm dosya münderecaatı kapsamında;
Dava, fatura alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında ——- bulunduğu, elektirik sözleşmesinden kaynaklı davalının davacıya borçlu bulunduğu hususunda bir ihtilaf yoktur.
İhtilaf işbu borcun ödenip ödenmediği, mevcut bir borç için çek verilmesi borcun sona ermesini sağlayıp sağlamayacağı, senedin teminat senedi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya tetkikinde;
Davacı şirketçe, ——- tarihlerinde, davalının elektirik tüketimi nedeniyle davalı adına 3 adet fatura kesilmiştir.
Bu faturaların tanziminden sonra, davalı şirket;
82.348,00 TL değerinde keşide yeri—— Şubesi (————-
95.565,00 TL değerinde keşide yeri —— Şubesi ——-
90.039,00 TL değerinde keşide yeri —– Şubesi —–
200.000,00 TL değerinde keşide yeri ———– adet çeki, —— tarihinde davacı şirkete vermiştir.
Çeklerin teslimi üzerine, davacı şirketçe, ——- borcun 29.05.2019 keşide tarihli çek ile,
06.03.2019 tarihli makbuzla —— borcun 28.08.2019 keşide tarihli çek ile, 12.03.2019 tarihli makbuzla 82.348,00 TL ‘lik borcun 29.07.2019 keşide tarihli çek ile, 12.03.2019 tarihli makbuzla 95.565,00 TL ‘lik borcun 12.03.2019 keşide tarihli çek ile, ödendiği hususunda belirtilen makbuzları düzenlemiştir.
15.03.2019 tarihinde, verilmiş olan 4 adet çek, davacıca davalı şirkete iade edilmiştir. İade evraklarında “teminat çeklerinin asıllarını elden teslim aldım.” şeklinde şerh olduğu görülmüştür. Bu hususta da taraflar arasında ihtilaf olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu gelişmelerden sonra, davacı şirketçe, davalı şirket aleyhine—– tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Davalı tarafça 27.03.2019 tarihinde ödeme emrine karşı itirazda bulunulmuştur.
Bu açıklamalar ışığında; Davacı şirket tarafından davalı şirkete——tutarlı 3 adet fatura kesildiği, bunun üzerine davalı şirketçe yukarıda belirtilen 4 adet çekin davacı şirkete verildiği, bilindiği üzere çekin bir ödeme aracı olduğu ve kural olarak mevcut bir ——– yönelik verildiği kabul edileceği, bu sebepten ötürü söz konusu fatura bedellerinin davalı şirket tarafından davacı şirkete 06.03.2019 ve 12.03.2019 tarihlerinde çek yoluyla ödendiği, bu durumu kanıtlar şekilde davalı şirketçe davacı şirkete 06.03.2019 ve 12.03.2019 tarihlerinde tahsilat makbuzlarının düzenlenerek verildiği, tahsilat makbuzlarındaki meblağların, elektirik borcundan kaynaklı olarak davacı tarafça, davalı şirket adına kesilen faturalardaki meblağlarla aynı olması karşısında, takip tarihinden önce borcun sükut ettiği, çekler teslim edilirken teminat senedini teslim aldım şeklindeki şerhin, borcun daha önce sükut etmesi nedeniyle bir anlam ifade etmeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 738,69 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 684,29 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——- hesaplanan 6.423,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.