Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/229 E. 2021/1119 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/229 Esas
KARAR NO : 2021/1119

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının davacıya ——olduğunu, sözlü ihtarlara rağmen davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davacının cari hesabına istinaden—– sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcu ödememek adına haksız ve kötüniyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiş, davalının ——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine İİK. m. 67/2 gereği alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalının davacıya borcu olmadığını, takibin haksız olduğunu belirtmiş, davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan açık hesap gereği karşılanmamış alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla——itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——- düzenlenen —- bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan ——- olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222’nci maddesinin—— değerlendirilmesinden ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için yasaya göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu; bu şekilde tutulan defterlerin sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiği ve fakat diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ——- hâlinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir. Usulüne uygun olarak tutulan defterlerin lehe delil teşkil etmesi,—- sınırlıdır. Bir diğer ifade ile aksine bir iddia bulunmadıkça usulüne uygun tutulmuş —- için ayrıca bu kayıtlara dayanak kılınan belgelerin de sıhhatinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Böyle bir gerekliliğin kabulü halinde usulüne uygun tutulan defterle usulüne uygun tutulmamış defterler arasında fark kalmaz ve defterlerin delil niteliği tamamen ortadan kaldırılmış olur.
Somut olayda, davacı —– olup takip konusu ettiği faturalar ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davalı yargılamaya katılmamış ve bu kayıtların hukuka ve mali mevzuata aykırı olduğunu da iddia ve ispat etmemiştir. Diğer yandan davalıya yapılan uyarılı bildirime rağmen davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır. Artık— davalının faturaya itiraz etmediği gibi defterlerini ibraz etmemek suretiyle davacı defterlerinin içeriğinin mahkemece delil olarak değerlendirileceğine ilişkin yasa kuralının uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu faturaların davacı—- kayıtlı olduğu, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
——- sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 1.178,72 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak olan 1.178,72 TL’nin %20’sine tekabül eden 235,74 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,52 TL karar ve ilam harcından 44,40 TL peşin harç ile 6,16 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 29,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,16 TL icra harcı ile 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 101,36 TL ile 705,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk—– ——— tarafından ——–ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için —- yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.