Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2021/139 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/211 Esas
KARAR NO : 2021/139

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Dava; davacı ile davalı arasındaki —- edildiğinden bahisle bedelsiz ürün alacağı, katılım bedel alacağı, ve noter ve ihtarname masrafı için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçlu ( davalı) —– alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı şirket arasında akdedilen —- kapsamında davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshedip etmediği, sözleşmenin süreli sözleşme olup olmadığı, sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erip ermediği, davacının —- katılım bedeli ve bedelsiz ürün alacağı olup olmadığı, noter tespit ve ihtarname masraflarını isteyip isteyemeyeceği, bu itibarla davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ile davalı …—- müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir ve İşletme Uzmanı bilirkişi tarafından düzenelenen 04.06.2020 tarihli raporda; Sözleşmenin özel hükümlerinde, davalı şirketin 1000 koli ürün satın alma taahhüdü bulunduğu, sözleşmenin haklı nedenle feshinin kabul edildiği takdirde, sözleşmenin gerçekleşme oranının % 2,10 olduğu, sözleşme kapsamında davalıya verilen ——- sözleşmenin fesih edildiği tarihe göre—- usulüne göre iadesi gerektiği, buna göre 11.551,02 TL pazarlama bedeline katılım bedeli ve 509,99 TL bedelsiz ürün alacağının hesap edildiği belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 23.01.2017 tarihli “——- miktar direkt satış noktası sözleşmesi” bulunduğu, sözleşme kapsamında davalı şirkete —- halinde —-yapıldığı, davalı şirkete ait ticari işletmenin faaliyetine son verdiği, anılan ticari işletmeye —– teslimatı yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sözleşme hükümleri kapsamında öncelikli olarak feshin haklı olup olmadığı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Sözleşmenin Genel Hükümler başlıklı 3. Maddesinde; ”İşletmeci haksız bir nedenle şirkete iade etmemek koşuluyla ——-ürünler için toplam 1.000 koli miktarında ürünü, müşterilerine satmayı planlamaktadır. Sözleşmeye herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın iş bu satış miktarının tamamlanması ile birlikte kendiliğinden sona erecektir.” hükmü düzenlenmiştir.
Sözleşmenin 7. maddesinde; “İşletici, şirketin yazılı onayını almadan sözleşme ve oluşmuşsa eklerindeki hak ve yükümlülüklerini başkasına devir ve temlik etmemeyi, sözleşme süresince satış noktasında sözleşmenin devam ettirilmesine etki edecek hiçbir değişiklik (satış noktasını kapatmak, devretmek, faaliyet türünü değiştirmek vb) yapmamayı kabul ve taahhüt eder.” denilmiştir.
Dosyada sunulu, Beyoğlu ——— numaralı tespit tutanağı ile, 25.01.2019 tarihinde davalı şirketin faaliyete bulunmadığı, söz konusu yerde başka bir işletmenin bulunduğu tespit edilmiştir. Bilahare, davalılara Kadıköy—–.Noterliğinin—– numaralı ihtarnamesi ile, davalılara faaliyetin sona erdirilmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, 11.605,30 TL katılım bedeli, 509,99 TL bedelsiz ürün alacağı, 304,45 TL noter tespit masrafı bulunduğu ve ödemenmesi içerikli ihtar çekilmiş, işbu ihtarname 30.01.2019 tarihinde davalılara tebliğ edilmiştir.
Bu durumda, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.maddesine aykırı olarak davalının davacının yazılı onayını almadan sözleşmeye konu işyerini tahliye etmek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü gerekir. Bu nedenle davacıca sözleşmenin feshi haklıdır.
Takip Konusu Edilen Alacak Kalemleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili, ——— konusu ederek, bu yönlerden itirazın iptalini talep etmiştir.
Taraflar arasında sözleşmenin ayrılmaz parçası ve eki olduğu kararlaştırılan özel hükümlerde; şirket, işletmecinin satış noktasında şirket ürünlerinin satışının etkin bir şekilde sağlanması amacıyla yapacağı her türlü pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunmak için ve bir defaya mahsus, 10.000 TL (KDV hariç) vereceği, ancak işletmeci sözleşmenin işbu sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı davranması neticesinde süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesi üzerine bu meblağın —– usulü belirlenecek olan kısmını —— ile şirkete derhal iade edecektir, hükmü bulunmaktadır.
Davacının, sözleşmenin 1000 koli alıma kadar süreceği inancıyla iskontolu ürün teslimi yaptığı, bu itibarla sözleşmeye aykırılık halinde katkı payının iadesinin, sözleşmenin karşılıksız kalan süresi bakımından hesaplanması gerektiği anlaşılmış, bu amaçla mahkememizce bilirkişi raporu alınarak iade edilmesi gereken tutar tespit edilmiştir. Davacının, sözleşmenin hayatta kaldığı dönemde istediği iktisadi menfaati elde ettiği, sözleşmenin bakiye süresi için ise elde edemediği, bu itibarla sözleşme süresinden önce sona erdiğinden, davacının iade talep edebileceği tutar, —- göre, yani oranlama yapılarak hesaplanması gerekmektedir. Kaldı ki, oranlama yapılması, tarafların sözleşmeye yansıyan gerçek iradelerine ve —– de uygun olacaktır.
Bu kapsamda aldırılan Mali müşavir ve İşletme Uzmanı bilirkişi tarafından düzenelenen 04.06.2020 tarihli raporda; Sözleşmenin özel hükümlerinde, davalı şirketin —- satın alma taahhüdü bulunduğu, sözleşmenin haklı nedenle feshinin kabul edildiği takdirde, sözleşmenin gerçekleşme oranının % 2,10 olduğu, sözleşme kapsamında davalıya verilen —– tarihe göre ——— usulüne göre iadesi gerektiği, buna göre 11.551,02 TL pazarlama bedeline katılım bedeli ve 509,99 TL bedelsiz ürün alacağının hesap edildiği belirtilmiştir. Bu rapor denetime elverişli ve olaya uygun olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
Davacının noter tespiti yaptığı ve ihtarname tebliği de yaptığı dosya kapsamı ile sabittir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Taraflar arasında 23.01.2017 tarihli ——— miktar direkt satış noktası sözleşmesi” bulunduğu, davalı şirketin ticari işletmesinin faaliyetine son vermesinin sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, bunun üzerine davacı şirketin haklı nedenle Kadıköy——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği, buna göre——– olarak teslime edilen ürünlerin, bedellerin —— hesabına göre belirlenen tutarının iadesinin talep edilebileceği, sözleşmenin gerçekleşme oranının 2.10 olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 11.551,02 TL pazarlama bedeline —– bulunduğu ve olaya dair noter tespiti yaptırılıp, davalılara ihtarname de gönderilmesi karşısında,
Davacının yaptığı takipte, bilirkişi raporunda belirtildiği oranda haklı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, itirazın 11.551,02 TL pazarlama faaliyetine katılım bedeli, 509,99 TL bedelsiz ürün alacağı, 304,45 TL noter tespit masrafı ve 285,25 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 12.650,71 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip —-itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( Bursa BAM ——
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 11.551,02 TL pazarlama faaliyetine katılım bedeli, 509,99 TL bedelsiz ürün alacağı, 304,45 TL noter tespit masrafı ve 285,25 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 12.650,71 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden 2.530,14 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 864,17 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 153,45 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 710,72 TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4——–tarifesine göre davacı için takdir olunan 4,080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 204,25 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.800 TL bilirkişi gideri , 142,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1,942,50 TL yargılama giderinin 1.934,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 8,30 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
9——-yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı