Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2020/726 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2019/180 Esas
KARAR NO : 2020/726

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirkete —- hizmetinde bulunduğunu, —— hizmetinin yapılmasının akabinde davacı şirketçe dört farklı tarihte faturalar düzenlendiğini, ——– tarihli faturalar toplamı 4.012,00 TL bedelin ödenmediğini, Bakırköy —-. İcra Dairesi’nde icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı üzerine takibe İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü —- sayılı dosyasında devam edildiğini, davalının borcu ödememek adına haksız ve kötüniyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, faturaların ödendiğinin ispat yükünün davalıda olduğunu, faturaların açık fatura olduğunu belirtmiş, davalının İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine İİK. m. 67/2 gereği alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına yapılan itirazın haklı olduğunu, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin yargılamaya muhtaç olduğunu, davalının piyasanın içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle davacıya olan bir kısım borcu maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemediğini, davalının kötüniyetli olmadığı, maddi sıkıntılar nedeniyle ödemelerini zamanında yapamadığını, gerçek borç ilişkisinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirtmiş davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya teslim edilen mal ve hizmetler karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü —— sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında; toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyası içeriğine göre; 24/09/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—– borçlusunun davalı … olduğu, asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 4.171,56 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —— ödeme emrinin borçluya —–tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 11/02/2019 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların davacı defterlerinde iki ayrı hesapta kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 11.10.2018 takip tarihi itibariyle 4.012,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay —-. HD. ——- Karar ————)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında 4 adet faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 4.012,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 4.012,00 TL borcu bulunduğu, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay— HD’nin —- Esas —–Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay –.HD’nin —– Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının kabulünde olduğu üzere muaccel borcun ödenmediği, davalının içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle borcunu ödemeye yanaşmamasında korunmaya değer hukuki menfaatin bulunmadığı, davalının takipten önce temerrüte düşmediği anlaşıldığından açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne;
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —. sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 4.012,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, anılan tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
Aşan istem yönünden davanın reddine,
2-İK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak olan 4.012,00 TL’nin %20’si oranına karşılık gelen 802,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden koşulları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 274,06 TL harçtan peşin alınan 68,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 205,54 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 159,56 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 68,52 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı: 119,32 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %3,82 ve kabul %96,18 oranına göre hesaplanan 906,83 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı kapsamında arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ileride ilgili arabulucu——–ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 92,85 TL
Bilirkişi Ücreti : 850,00 TL
TOPLAM : 942,85 TL X 96,18=906,83 TL