Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/17 E. 2021/699 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/17 Esas
KARAR NO: 2021/699
ESAS DAVA (İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/17 Esas)
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 06/02/2019
BİRLEŞEN DAVA (——–)
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 16/02/2016
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında her biri — tarihinde yürürlüğe girmiş olan toplam ————-imzalandığını, anılan sözleşmelerin aynı hükümleri taşıdığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında faaliyet göstereceği —- iş yerleri ile ilgili olarak her bir işyeri için ayrı ayrı düzenlendiğini, müvekkili şirketin sözleşmeler ile ilgili olarak davalıya —- ödeme yaptığını, taraflar arasında imzalanan her iki sözleşmenin konusunun da müvekkili şirkete—- yapabilme yetkisi verdiğini, —-belirlediği tedarikçilerden sağlanan hizmetlerin pazarlama ve satışı yapmak için münhasır olmayacak şekilde sözleşmede belirtilen bölgede olmak kaydı ile işin yapılmasını düzenlemek ve sağlamak olduğunu, sözleşmelerin yürürlük tarihinin — tarihi olup her iki sözleşmenin de —-yıllık süre için tanzim ve imza edildiğini, sözleşmelerin imzalanmasını müteakiben müvekkili şirketin faaliyet göstermek amacı ile —faaliyet alanı olarak belirleyip bu amaçla — kira karşılığında — bedeli karşılığında da——-adet işyerini kiralayarak faaliyetine başladığını, müvekkilinin faaliyetine başlamış olmasına rağmen davalıdan kaynaklanan aksaklıklar ve sözleşmelere aykırı tutumlar sebebi ile müvekkili şirketin her iki sözleşmeye de devam etmesinin artık imkansız bir hal almaya başladığını, müvekkili şirket bakımından sözleşmedeki edimlerinin ifasını davalıdan kaynaklanan sebeplerden imkansız hale geldiğini, firma açılırken müvekkili şirkete verilen arama listesinin yetersiz olduğunu, bu konu ile ilgili olarak mail gönderilmiş ise de sorunun çözümü noktasında davalı şirketin hiçbir olumlu yaklaşımı bulunmadığını, —— sisteminin olmaması ve müşterilerin gönderi yapılan ürünlerini müvekkili şirketin internet sayfası üzerinden takip edememesi nedeni ile davalı şirkete mailler gönderildiğini, ancak hiçbir olumlu yaklaşımın olmadığını rekabetçi olmayan fiyat politikalarının uygulandığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeler gereğince müvekkili şirkete bildirilen ve uygulanması istenen fiyatların yüksek olmasının da sorunlara yol açtığını, bu durumun mail ile davalı firmaya bildirildiğini, müvekkili şirketin paketleme işi yapan bir şirket olduğunu, aynı şekilde davalının da paketleme işi yaptığını, söz konusu sözleşmelerin de paketleme işi için imzalandığını, buna rağmen davalı tarafından müvekkili şirkete kargo işi yaptırıldığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yüklendiği edimlerini yerine getirebilmesi ve ayrıca paketleme faaliyetini icra edebilmesi bakımından kendisine davalı tarafından teslim edilmesi gereken—– ——- sair malzeme ile teçhizatların da müvekkili firmaya teslim edilmediğini, kendisine kargo gönderilen müşterinin gelen faturada paketleme hizmeti yazdığını gördüğünü, paketleme hizmeti yapılmadığı halde faturalara bu şekilde yazılmasını kabul etmediklerini, ayrıca kargo taşıma bedeli şeklinde faturalandırılmasını istediklerini ——– olarak yapılamaması sebebi ile bu şekilde fatura kesilemediğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmelere göre faaliyetlerde kullanılacak malzemelerin fiyatlarında artış olması halinde bu artış miktarlarının pandora muhasebe sistemine kayıt edilmesi gerektiğini, bunun yapılmaması sebebi ile müvekkilinin gelen zamlardan haberdar olmadığından müşteriye ürünü eski fiyattan verip tedarik aşamasında zamlı fiyattan almak zorunda kaldığını belirtmiş, öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin müvekkili tarafından haklı sebepler oluştuğundan feshine karar verilmesini ve uğradıkları zararların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı firmaya her iki sözleşme için toplam ödenen —- kiralanan yerler için ödenene fesih tarihine kadar ödenen toplam — kira bedelinin erken fesih etmek zorunda kalınıldığından mal sahibine tazminat olarak ödenen —bedelli çek ayrıca — bedeli olmak üzere toplam — ile ilgili olarak müvekkilinin uğradığı ———- kira bedeli karşılığı zarara uğradığını ve müvekkilinin personel giderleri olduğunu şimdilik bunun da — olmak üzere müvekkilinin zarar tutarları olan toplam —– fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı şirket ortaklarından —- müvekkili ile temasa geçip sistemi tüm ayrıntıları ile incelediğini, incelemelerini tamamladıktan sonra müvekkili şirket ile bir değil iki tane sözleşme yapmak ve —- açma isteğini belirttiğini, davacı karşı taraflardan— sözleşmeyi sözleşmenin —- uyarınca —— altına aldığını, sözleşmeler imzalandıktan sonra davacı karşı davalı şirketin şube açılışlarını tamamlamak için gerekli hazırlıklarını yaptığını, işlemlerin ardından —–tarihinde teslim tutanakları ile ekipmanlardan ikişer tanesinin sözleşme süresince kullanılması için davacı karşı davalı şirkete teslim edildiğini, sözleşme devam ederken davacı karşı davalı şirketin müvekkiline hitaben noter ihtarı çektiğini ve taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin tek taraflı olarak haklı sebep olmaksızın fesih ettiğini belirttiğini, davacı karşı davalının hiçbir geçerli sebep göstermediğini, ihtarda gerçeğe aykırı bir takım iddialar öne sürdüğünü, müvekkilinin ise —- ihtarnameyi keşide ettiğini, davacı karşı davalıdan sadece sözleşme boyunca kullanılmak üzere kendisine teslim edilen bütün ekipmanların iadesi ve muaccel borçları ile birlikte sözleşme ile belirlenmiş—- cezai şartın ödenmesinin istendiğini, müvekkili şirketin — uyarınca üzerine yüklenen edimleri yerine getirdiğini, sözleşmenin— süre için imzalandığını, davacı karşı davalının sözleşmenin imzalanması üzerinden sadece — ay geçtikten sonra daha önce uyarı mahiyetinde hiçbir ihtarı olmaksızın her iki şubesini de tek taraflı kapattığını, davacı karşı davalının bu hareketinin açıkça —- olduğunu, davacı karşı davalının sözleşmeye göre tek taraflı fesih hakkının olmadığını, ancak haklı sebepler oluşur ise fesih hakkını kullanabileceğini belirtmiş, ayrıntılı açıklamalar kapsamında asıl davanın reddine, her iki sözleşmede kararlaştırılan toplam — cezai şartın davacı karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere —– müspet ve menfi zararın müştereken ve müteselsilen tahsiline, bütün taleplerinde her iki sözleşmeyi de müşterek borçlu müteselsil borçlu kefil sıfatı ile imzalayan — sorumluluğunun her bir sözleşme için kefalet sınırı olan — olmak üzere ana para olarak toplamda hüküm tarihindeki kur üzerinden— sınırlanmasına ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefilin iş bu bedelin üzerinden yargılama giderlerinden ve faizinden sorumlu tutulmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Başlangıçta; mahkememiz — dosyasında görülmekte olan davada, taraflar arasında —tarihinde yürürlüğe giren iki —uyarınca davacı-karşı davalı şirketin fesih için haklı sebeplerinin oluşmadığı, sözleşmenin —- ilişkisini kendi isteği ile terk etmesi”nin sözleşmenin haklı nedenle fesih sebebi olarak düzenlendiği, bu kapsamda davalı-karşı davacının fesihte haklı olduğu, sözleşmenin fesih tarihinden doğan cari hesap alacağı olan — talep edebileceği, her bir sözleşmede cezai şart olarak belirlenen — talep edilebileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın — cezai şart alacağı ile — cari hesap alacağı olmak üzere toplam —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı-karşı davalı şirketten tahsiline, sair taleplerin reddine, ekipmanların iadesi talebinin feragat nedeni ile reddine, karşı davada davalı —- yönelik davanın tefrikine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacı-karşı davada davalılar vekili temyiz etmiştir. ——Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl davada davacı-karşı davada davalılar vekilinin asıl davaya yönelik ve karşı davada daval—- yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece, asıl davada davacı sıfatı olmayan ——– karşı dava açılamayacağı gerekçesi isabet ile belirlendikten sonra bu davalı yönünden karşı davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu davalı bakımından karşı davanın tefriki ve yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde açıklandığı üzere verilen karar bozulmuştur.
Bozmanın ardından yapılan yargılama sonucu tefrik edilen — Esas numaralı dosya ile mahkememiz— numaralı dosyası birleştirilmiş, —- sayılı ilamı uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
—-numaralı ana dava yönünden;
“1-Davacı karşı davalının davasının reddine.
2-Davalı karşı davacının davacı karşı davalı —-aleyhine açmış olduğu davasının kısmen kabulüne.
a-)— cezai şart alacağı ile—- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı karşı davalı şirketten tahsiline,
b-)Davalı karşı davacının davacı karşı davalı şirkete karşı açmış oldukları menfi ve müspet zarar taleplerinin reddine,
c-)Davalı karşı davacının davacı karşı davalı şirkete karşı açmış olduğu ekipmanların iadesi talebinin — tarihli dilekçe ile feragat edilmiş olması nedeni ile bu talebinin feragat nedeni ile reddine.” dair verilen karar —- sayılı ilamı ile kesinleşmiş olup karar verilmesine yer olmadığına,
— numaralı birleşen dava yönünden;
1-Davalı — aleyhine açılan karşı davanın reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı —- hazineye irat kaydına,
3-Davalı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.865,18 TL nisbi vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Karşı davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —–tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin karşı davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Karşı davada davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davalı —-yüzüne karşı, karşı davacı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 15 günlük kesin süre içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2021