Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2022/743 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/148 Esas
KARAR NO: 2022/743
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/04/2019
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
—- maddesine göre —— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı —–ile davalı borçlu arasında —— aktedildiği, diğer davalı —- tarafından sözleşmelerin müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını. Davalıların borçlarını ödememeleri üzerine hesap kat ihtarnamelerinin keşide edilerek hesabın kat edildiği, herhangi bir tahsilat sağlanamaması üzerine icra takibine girişildiğini, usulüne uygun bir şekilde gönderilen hesap kat ihtarına karşı yine İİK 68/B uyarınca süresi içinde “ gönderilen” hesap özetinin muhtevasına karşı davalılarca tarafımıza gönderilen herhangi bir itraz olmadığı. Davalının icra takibine haksız olarak süresinde itirazda bulunduğunu. Açıklanan nedenlerle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlular hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, —– geçerlilik şartlarını taşımadığından davalı hakkında kefil sıfatıyla takip yapılamayacağı. ——uyarınca mevcut ve geçerli bir borcun bulunması, ——- yazılı şekilde yapılması, kefalet tarihinin, kefalet limitinin ve süresinin sözleşmede açıkça belirtilmesi ve eş rızası olduğu, —– hakkında alınmış olan konkordato önlemleri ile şirketin ödeme yapması ve şirket aleyhinde icra takibi yapılmasının yasaklandığı, Dava asıl kredi borçlusu şirketin —– tarihli ara kararı ile * konkordato geçici mühleti” ne alınmış olup, borçlu şirketin —– onayı olmaksızın ödeme yapmasının ve borçlu aleyhine icra takibi başlatılmasının yasaklandığı. —– hesabının usulüne uygun kat edilmediğinden, — ortada muaccel bir alacağın bulunmadığı. Davacı Bankaca gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresinde haklı nedenlerle itiraz edildiği. Açıkladıkları nedenlerle haksız davanın reddini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,—– kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——-sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlulara yönelik tarihinde — asıl alacak, —-takip tarihine kadar işlemiş faiz, —- masraf olmak üzere toplam——- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —– yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı ——kaynaklanan——— borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın ——— kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı —-ile davalı borçlu ——-arasında —- tutarında olmak üzere toplam —-tutarında —- düzenlendiği, diğer davalı —da anılan sözleşmelerde sözleşme limitleri toplamı olan —– üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu,
Dava konusu kefaletnamede tarih, kefil olunan miktar ve kefaletin türü de el yazısı ile yazılmış olup, davalıların, takibin dayanağı olan ——— kefil sıfatıyla atılan imzalarına bir itirazları olmadığı gibi, yargılama sırasında sözleşmedeki yazıların kendilerine ait olmadığı da iddia edilmemiştir. Kefaletnamelerde tarih, kefil olunan miktar ve kefaletin türü de el yazısı ile yazılmış olup, bu haliyle davalıların kefaleti ——maddelerindeki şartları haiz olup geçerlidir. —- gereğince, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. ——- tarih 6455 sayılı Kanunun 77 nci maddesi ile 584 üncü maddeye üçüncü fıkra olarak:——– kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler——- eşin rızası aranmaz” hükmü eklenmiştir. Davalı ——— olan şirketin yetkilisi ve ortağıdır. Bu sözleşme için eşinin rızasına gerek yoktur. Taraflar arasındaki sözleşme, kefalete ilişkin diğer şekil şartları da taşımaktadır ve davalının kefaletleri geçerlidir.
——- kaynaklanan alacağın hesabında hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüt tarihine kadar anaparaya akdi faiz yürütülüp kapitalize edildikten sonra bulunan asıl alacağa, temerrüt tarihinden itibaren taleple bağlılık kuralı da gözetilerek temerrüt faizi hesaplaması yapılması gerekir.——-
Bu kapsamda hesaplama yönünden bankacı bilirkişilerden rapor aldırılmıştır.
Bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli bulunan —– tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği alacak tutarı;
Takip tarihi itibariyle, davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten olan alacağı —- asıl alacak, —- işlemiş faizler ile bunların gecikme ücreti ve limit aşım ücreti ile—- işlemiş faizler üzerinden —- olmak üzere toplam —-Müteselsil kefil ——— ihtarla temerrüde düşmediği dikkate alındığında; Takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı müteselsil kefilden olan alacağı; —- asıl alacak, — işlemiş faizler ile bunların gecikme ücreti ve limit aşım ücreti ile — İşlemiş Faizler üzerinden — olmak üzere toplam —— olduğu, Davacı Bankanın—– Takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar için —– asıl alacak üzerinden—– oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin ——-gider vergisini talep edebileceği, belirtilmiştir.
Bu kapsamda, rapor yerinde görülerek hükme esas alınarak takip tarihi itibariyle, davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten —- asıl alacak,—- işlemiş faizler ile bunların gecikme ücreti ve limit aşım ücreti ile —-işlemiş faizler üzerinden—– olmak üzere toplam —-Müteselsil Kefil Davalı ——– yönünden, —- asıl alacak,— işlemiş faizler ile bunların gecikme ücreti ve limit aşım ücreti ile —- İşlemiş Faizler üzerinden —- olmak üzere toplam———alacaklı olduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davanın kabulü ile, bu cihette takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
İhtarname masrafının ise, yargılama gideri olduğundan, yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——-
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —— sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
Takibin Davalı şirket yönünden — asıl alacak, —- işlemiş faizler ile bunların gecikme ücreti ve limit aşım ücreti, — işlemiş faizler üzerinden — olmak üzere toplam ——,
Müteselsil Kefil Davalı ——- yönünden, —- asıl alacak, — işlemiş faiz, —-olmak üzere toplam —— üzerinden DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-İhtarname masrafının ise, yargılama gideri olduğundan, yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
4-Kabul edilen alacağın % 20’si olan —— icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.653,15 TL harçtan peşin alınan 1.196,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.456,59 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 15.583,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
7-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.676,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.196,56 TL peşin harç toplamı: 1.240,96‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 136,00 TL posta masrafı ve 2.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 2.186,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.149,01 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
12-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ————Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022