Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/139 E. 2021/834 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/139 Esas
KARAR NO: 2021/834
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı —- plakalı araçların davalıya satışı yapıldığını, davalı tarafından araçların bedeli olarak dava dışı satıcıya toplam —- bedelli senet verildiğini, ancak senet bedellerinin ödenmediğini, — plakalı aracın mülkiyetinin davalı — davalı — devredildiğini, satışı yapılan araçların bedellerinin ödenmemiş olması sebebiyle taraflar arasında —- tarihinde bir —- imzalandığını, her iki araç da satıcıya teslim edildiğini, bu nedenlerle —- sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkilin borçludan — asıl alacak — takip öncesi işlemiş olmak üzere toplam——- alacaklı olduğunun tespiti ile alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı borçlulardan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalılar adına dava dilekçesi, tensip zaptı usulünce tebliğ edildiği halde davalılarca süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı —–vekilince sunulan —- tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davaya konu borç ilişkisinin asıl tarafları olan Davalı ———olup devamında yapılmış usulüne uygun bir sözleşme devri veya —– bulunmadığını, ayrıca taraflar arasında imzalanan ve dosyaya sunulmayan satış sözleşmesinde alacağın devrine engel bir hükmün bulunup bulunmadığı da bilinmemektedir. Dolayısıyla öncelikli olarak usulüne uygun bir devir sözleşmesi veya temlik sözleşmesi bulunmadığından müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının ifade ettiği —– tarihli sözleşme fesih protokolüdür. Usulüne uygun yapılmamış bir temlik sözleşmesi veya sözleşmenin devri olmadan, müvekkil şirket ve davacı —-bu fesih sözleşmesinde taraf olması ve müvekkilimizin sorumluluk altına girmesi hukuka aykırı olduğunu, ayrıca—– —-olarak belirtilmiş, gönderilen ihtarnamelerde ve başlatılan takiplerde araç bedeli olarak — — olarak talep edilmiş ve bunun da — ——- cezai şart müvekkilden talep edilmiştir. Bu açıdan da başlatılan takip hukuka aykırı olduğu, kabul etmemek kaydıyla — devredilmemesi ya da aracın kaydına tedbir, rehin, haciz vs. sebebiyle devirin yapılamaması halinde, aracın bedelinden ve bu bedelin —-fazlasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını kabul ve taahhüt etmişlerdir.” şeklindeki cezai şart hükmü hüküm oldukça fahiş ve orantısız olup hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Tarafların menfaat durumları ve halihazırdaki ekonomik durumları göz önünde alındığında cezai şart miktarı son derece orantısız olduğunu, söz konusu aracın değeri oldukça yüksek olup bu değerin —- oranındaki cezai şart gereksiz malvarlığı değişimine yol açacağından hakkaniyete aykırı olduğunu, nitekim davacının bunu talep ederken ileri sürdüğü gerekçesi dahi müvekkil şirketin borcundan kaynaklı icra şerhleri iken aşırı cezai şart ekonomik olarak zayıf olan müvekkilin sömürülmesine ve tamamen mahvına yol açabileceğini, yasa koyucu bu olumsuzlukların önüne geçmek ve zayıf olan sözleşme tarafını korumak için, hakime aşırı gördüğü cezai şartı indirme yetkisi vermiş olduğunu, dolayısıyla talep edilen fahiş miktardaki cezai şartın talep edilmesi mümkün olmadığı beyan edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bu kapsamda uyuşmazlık konusu—plaka sayılı araç yönünden— müzekkere yazılmış, davalılardan — kayıtlı bulunduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce —- dosyası sureti dosya arasına alınmış, yapılan incelemede soruşturma aşamasında—plaka sayılı araç üzerinde tedbir uygulandığı, Mahkemenin — tarihli kararına istinaden tedbirin kaldırıldığı belirlenmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir
Mahkememizce, davaya konu — sayılı dosyası dosya arasına alınmış, yapılan incelemede davacı tarafından davalılar aleyhine,— tarihli araç satım sözleşmesi — tarihli fesih protokolüne dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, itirazen işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
Borçlu/davalılarca itirazlarında, icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ise de, alacağın sözleşmeden kaynaklı olup——- gereğince ve davacının yerleşim yeri adresi itibariyle—- yetkili bulunduğundan, davalı/borçluların yetkiye ilişkin iitrazları yerinde görülmemiştir.
Davalılar tarafından davaya cevap verilmemesi nedeniyle, takibe dayanak araç satım sözleşmesi ve ——yönünden davalı——— imzası bulunmaması yönünden yalnızca —– yönünden davalı—–isticvabına karar verilmiş, bu kapsamda takip dayanağı satım sözleşmesi ve —–asılları Mahkememiz kasasına alınmış, tetkik edilmiş, davalılar adına isticvap davatiyesi usulünce tebliğ edilmiş olmakla, anılan belgelerdeki imzalarının davalılarca ikrar edildiği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça alacağının dayanağı olarak açıklanan araç satım sözleşmesinin tetkikinde satıcının dava dışı — olduğu, alıcının davalı —- olduğu, iki adet aracın satışının kararlaştırıldığı, bunlardan — plaka sayılı araç için satım bedelinin —- olarak öngörüldüğü belirlenmiştir.
Takibe konu fesih protokolünün tetkikinde ise, davacı şirket, davalılar ile dava dışı —– —- ilişkin —– içerdiği, aynı zamanda alacağın temlikinin kararlaştırıldığı, buna göre araç satım sözleşmesinin satıcısı olan dava dışı —- anılan sözleşmeden kaynaklı alacağını davacı şirkete temlik etmiş olduğunun — tespit ediliği, yanı sıra taraflar kısmında keyfiyetin açıklandığı belirlenmiştir. Yine aynı fesih——- —- konusunda tarafların mutabakata vardıklarının, satım konusu araçların davacıya iade edilmiş olduğunun, davalıların araçlar üzerinde hiçbir hakka sahip olmadıklarının ve —- plaka sayılı araç üzerindeki tedbirin kalkması üzerine aracın davacıya devrinin gerçekleştirileceğinin kabul edildiği, araç üzerindeki tedbirin kalkmasına rağmen aracın resmi devrinin yapılmaması veya aracın kaydına davalı — ilgilendiren bir sebepten haciz, tedbir, rehin gelmeyeceğini, bu nedenle bir tahdit gelmesi nedeniyle devrin yapılamaması halinde araç bedelinden ve bu bedelin — davalıların müşteren ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabul ve taahhüt edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu talep de, — plaka sayılı aracın devrinin, taahhüt edildiği üzere yapılmadığından bahisle, fesih protokolünün — olmak üzere toplamda —– anılan taahhütleri gereğince davalılardan müşteren tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce —- plaka sayılı araç yönünden sahiplik durumuna ilişkin olarak yazılan yazıya cevaben aracın davalı —- kayıtlı olduğu, araç devrinin, kararlaştırıldığı suretle davacıya yapılmadığı belirlenmiştir.
Taraflar arasında — tarihinde fesih protokolü tanzim edildikten sonra, davalı şirketin — borcundan dolayı davaya konu — plaka sayılı aracın kaydına — tarihinde haciz uygulandığı,— araç mahruiyet bilgisi kaydından anlaşılmıştır.
Mahkememizce araç üzerinde tesis edilen tedbir yönünden — sayılı dosyası sureti dosya arasına alınmış, — plaka sayılı araç üzerindeki tedbirin —kararına istinaden kaldırıldığı belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde, taraflarca imzalanan fesih protokolü ile —- plaka sayılı aracın davacıya ait olduğunun, üzerinde bulunan tedbir dolayısıyla resmi devrin yapılamadığı ancak araç satım sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıların araç üzerinde herhangi bir hakkının kalmadığının tespit edildiği, yine aynı fesih protokolü ile, araç devrinin gerçekleştirilmemesi halinde araç bedeli ve ilaveten —- fazlası tutardan müştereken müteselsilen sorumlu olduklarının davalılarca taahhüt edildiği, davacı şirketçe davalılara gönderilen ihtarname ile, davacının teminat bedelini yatırmaya hazır olduğunu bildirerek, —-aracın devrini almak istediğini bildirdiği, davalılara tedbirin kaldırılmasına yönelik işlemleri yapmaları için —- gün süre verildiği, tedbirin kaldırılmaması üzerine icra takibi başlatıldığı, davalılarca fesih protokolü ile taahhüt edildiği üzere araç devrinin gerçekleştirilmediği, bundan başka, fesih protokolünde davalı şirketin taahhüdü olan, kendisine ait bir sebepten aracın kaydına tahdit gelmeyeceği hususu düzenlendiği halde aracın kaydına — tarihinde haciz tatbik edildiği gibi kararlaştırılan tutarın da ödenmediği tespit edilmekle, davanın asıl alacak yönünen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu edilen işlemiş faiz tutarı yönünden ise, anılan tutarın ödenmesine yönelik olarak davalıların takip öncesinde temerrüde düşürülmediği, —-tarihli ilk ihtarın sadece tedbire ilişkin olduğu belirlenmekle takibe konu işlemiş faiz alacağı yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
—- sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —asıl alacak üzerinden aynen devamına, aşan istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — harçtan peşin alınan —karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden — nisbi vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı — verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan — davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan —- davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021