Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/126 E. 2019/264 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2019/126 Esas
KARAR NO : 2019/264

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği —————-şerit çizgileri dışında herhangi bir trafik işareti veya kasis ve benzeri güvenliği sağlayıcı bir emare bulunmadığı gibi yolun aydınlatılması için bulunan aydınlatma lambasının yanmadığını, bu durumun polis memurları tarafından tutulan kaza tutanağı ile de sabit olduğunu, bu durumla ilgili Karayolları Trafik Kanunu’nun 10.maddesine göre belediye trafik birimleri yapım ve bakımından sorumlu oldukları yollarda gerekli levhaları bulundurmakla ve gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğundan ————Başkanlığı’nın bu dava ile ilgili hizmet kusurunun etken olduğunu; bu nedenlerle, davacılar açısından oluşan zararlardan —— Başkanlığı’nın da sorumlu olduğundan belirlenecek maddi tazminatın/ destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işletilecek faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı ….——-Başkanlığı tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; ————-ana arter olup —— Belediyesi’nin sorumluluğu alanında kaldığını, bu durumla ilgili davalı idarenin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davacının bu şekilde davalı idareden hem geçici hem de yüksek miktarda tazminat istemesinin art niyet taşıdığını; bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz açılan davanın husumet yönünden reddine, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizin ———— esas sayılı dosyasının 27/03/2019 tarihli celsesinde davalı … yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş olup davalı … yönünden davaya işbu esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir.
Anayasanın 125/son maddesine göre; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.”
Davalı … bir kamu tüzel kişisidir. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada husumetin ileri sürülüş biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir.
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi ve yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davanın yargı yolunun caiz olması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yargı yolunun caiz olmasına ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Tefrik nedeniyle 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.